Erkan Yavuz – Mürza Bugün / Doğruhaber/İstanbul
Filistin Dayanışma Derneği (FİDDER) ve Mazlum Der tarafından düzenlenen ve cezaevlerinde yaşanan insan Hakları ihlallerinin konu alındığı “Cezaevi Söyleşileri-Dünyadan Örnekler” programı kapsamında 20 yıl boyunca siyonist israil zindanlarında tutulan Velid Akil, yaşadığı insanlık dışı olaylar ve tabi tutulduğu muameleyi anlattı.
HAKKINDA 16 KEZ MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ
Sözlerine kısa bir selamlama ile birlikte kendini tanıtarak başlayan Akil, aslen Gazze`li olduğunu ve 28 yaşında cezaevleri ile tanıştığını ifade etti. Hakkında 16 kez müebbet hapis cezası verilen Akil, İzzeddin el-Kassam Tugayları kurucularından olduğu iddiasıyla hapsedildiğini belirtti. 20 yıl cezaevinde kalan Akil, 2011 yılında Hamas ve israil arasındaki “Esir Takası” neticesinde serbest bırakıldığını söyledi. Hapse girmeden evvel matematik öğretmeni olduğunu ve şu an 5 çocuk babası olduğunu söyleyen Akil, serbest bırakıldıktan sonra takas protokolü gereği ailesi ile beraber Türkiye`ye yerleştiğini de sözlerine ekledi.
30 M² `LİK KOĞUŞLARDA 24 KİŞİ TUTULUYORDUK
Kendisi gibi birçok Filistin`linin yaklaşık 20 ayrı israil hapishanesinde esir tutulduğunu belirten Akil, bazı esirlerin 120 cm²`lik hücrelerde, bazılarının ise 30 m²`lik koğuşlarda 24 kişi tutulduklarını beyan etti. Bu hapishanelerde günde 1 saat dışarıya çıkma ve hava alma haklarının bulunduğunu belirten Akil, yeme-içme, tuvalet ve banyo gibi tüm ihtiyaçlarını da kaldıkları hücre içerisinde karşıladıklarını dile getirdi.
BİR FİLİSTİNLİ İÇİN İŞKENCE YAKALANMA İLE BAŞLAR
Akil, bir Filistinlinin yakalanma ile başlayan işkence dolu süreci şöyle anlattı: “Bir Filistin`li için işkence yakalanma ile başlar. Bir kişiyi yakalamak istediklerinde yüzü kapalı ajanlar ve israil askeri evin kapısını kırarak içeri girerler ve o kişiyi alıp götürürler. Bu kişiler, çocuk, yaşlı, kadın herhangi bir ayrım yapmadan yakalayacakları kişiyle beraber tüm ev halkına baskı ve işkence uygularlar. Yakaladıkları kişiyi dövdükten sonra elleri ve ayaklarını bağlayarak araca alırlar. Araçta dövülerek hapishaneye getirilen esirlerin üstü tamamen çıkartılarak hapishane elbisesi giydirilir. Bu esirler orada da dövülmeye devam edilir.”
Sorgu aşamasındaki uygulamalardan da bahseden Akil, esirlerin sandalyeye bağlandığını, bu şekilde birçok dayak ve işkence ile konuşturulmaya çalışıldıklarını, yapmadıkları şeyleri itirafa zorlandıklarını söyledi. Birçok işkence türü ile muhatap bırakıldığını aktaran Akil, vücudun hassas yerlerine yönelik kaba dayak, ağız ve burnu kapatarak boğma, israil askısı, 10 saati aşan sürelerle morg benzeri soğuk odalarda tutulma gibi birçok yöntemle yaklaşık 5 ay sorguda tutulduğunu ifade etti.
İSRAİL HAPİSHANELERİNDE 6 BİN FİLİSTİNLİ VAR
Siyonist israil hapishanelerinde 50`si kadın, 180`i çocuk ve milletvekillerinin içerisinde olduğu 6 bin kişinin tutulduğunu dile getiren Akil, bu hapishanelerde sağlık, ziyaret, iletişim ve açık havaya çıkma gibi birçok konuda hukuksuzluklar yaşandığını aktardı. Hapishane revirinin tamamen göstermelik olduğunu aktaran Akil, özellikle felçli ve ağır hasta mahpuslara gereken tedavi ve ilaç işlemlerinin uygulanmadığını, neredeyse her hastaya basit ağrı kesiciler verildiğini belirtti. Hatta örnek olarak bir Filistin`li kadını gösteren Akil, bu kadının hamile olmasına rağmen kendisine yardım edilmediğini, bir sedyeye bağlanarak ambulansa alındığını ve kendi başına elleri ve ayakları bağlı iken çocuğunu doğurduğunu, bu çocuğun annesiyle beraber 2 yıl cezaevinde kaldığını anlattı.
7 YIL BOYUNCA AİLELERİN ZİYARETLERİ ENGELLENDİ
Akil konuşmasının devamında hapishane ziyaretleri hususunda, esirlerin sadece anne, baba, eş ve çocukları ile görüşebildiğini, bu kişilerin de sicilinin temiz olması şartı ile ziyaret hakkını kullanabileceğini belirtti. Ziyaretlerin en fazla iki haftada bir gerçekleştirildiğini belirten Akil, bir dönem israil askerlerinin Filistin`li direnişçiler tarafından esir alınması sebebi ile yaklaşık 7 yıl ziyaret haklarının ellerinden alındığını aktardı. Akil, yapılan ziyaretlerin kişiler arası teması engelleyecek şekilde küçük bir pencereden gerçekleştirildiğini dile getirdi.
170 ARKADAŞIM AÇLIK GREVİ SEBEBİ İLE ŞEHİD OLDU
Yapılan haksızlıklara ve kötü muamelelere karşı hapishanede kaldığı dönemde 10 defa açlık grevi başlattıklarını belirten Akil, bu grevlerin 20 gün ile 35 gün arasında sürdüğünü ifade etti. Yaklaşık 170 arkadaşının grev sebebi ile şehid olduğunu aktaran Akil, bu eylemler neticesinde TV, radyo, havalandırma ve eğitim hakkı gibi birçok kazanımlarının da olduğunu, eylemler sırasında dışarısı ile irtibat kurarak dışarıda da sivil eylem ve baskılarla kamuoyunda gündem oluşturduklarını dile getirdi. “israilliler bizleri hapse koymakla mücadelemizi zayıflatacaklarını zannediyorlar ama ne bizim maneviyatımızı/psikolojimizi bozabildiler ne de dışarıdaki gücü azaltabildiler. Filistin`liler hapishanelere girdikçe, dışarıdaki mücadele de kat kat büyüyor.” diyen Akil, hapishanede bazı esirlerin Kur`an`ı ezberlediğini, bazılarının yüksek lisans, doktora yaptığını, sağlıklarını korumak için de sürekli spor yaptıklarını ifade etti.
HER ZAMAN ARAMIZDAN BİR İMAM SEÇER ONA TABİ OLURDUK
İsrail hapishanelerindeki Filistin`li direniş gruplarının tek vücut olarak hareket ettiğini belirten Akil; “Aramızdan bir imam seçerdik ve bir de şura heyeti oluştururduk. Bu şekilde eylemlerde tek vücut olarak hareket ederdik.” ifadelerinde bulundu. Program, Velid Akil`in katılımcıların sorularını cevaplandırması ile son buldu.