Mustazaf Derneği (Mustazaf Der) kapatılmasının üzerinden 3 yıl geçerken dernek hakkında verilen kapatma kararının hukuki olup olmadığı halen tartışılıyor. Derneğin kapatılmasının yıldönümü nedeniyle İlke Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan dava avukatı Abdulgani Orhan, hukuk eli ile yargılı infazlar yapıldığını söyledi.
Son zamanlarda devletin kırmızı kitabına giren ve yargı eli ile emniyet eli ile birçok şahıs ve kurumu mağdur eden bir yapıdan bahsedildiğini vurgulayan Orhan, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi adına yeniden yargılama yolunun açılması çağrısında bulundu.
Konya merkezli olarak 2008 yılında 53 kişi hakkında soruşturma açıldığını ifade eden Orhan, 4 şahsın bir yağma olayına karıştığını, bir kişinin Konya Mustazaf Der şube üyelerinden birinin kardeşi olduğundan dolayı sanıkları dernek ile ilişkilendirme yoluna gidildiğine dikkat çekti.
Orhan, “Yargılama aşamasına ve diğer aşamalara bakıldığında yağma olayının Mustazaf Der ile hiçbir alakası olmadığı görülmüş, soruşturma örgüt üyeliğine çevrilmiş bunun neticesinde 22 kişiye Adana özel yetkili mahkemesinde örgüt üyeliğinden cezaya verildi. Diğer sanıklar ise serbest bırakıldı.” dedi.
“Amaçları kötülemek ve nitelikli yağma ile derneği imha etmekti”
Adana`daki Özel Yetkili Mahkeme savcılığından Mustazaf Der'in kapatılmasına yönelik bir başvurusu olduğunu belirten Orhan, “Genel merkez Diyarbakır`da olmasından dolayı dosya Adana`dan Diyarbakır`a gönderilmiş ve 2008 yılında 2'inci Asliye Hukuk Mahkemesi kapatma dosyasını başlatmıştı. Şunda Adana Özel Yetkili Mahkemesi sıfatı ile verilen dosya hala devam ediyor şahısların suçlu olup olmadıkları da tespit edilmemiş hukuken, buna rağmen soruşturmanın asıl amacı, Mustazaf Der'i kötülemek ve imha etmek şeklinde bir operasyon olduğundan daha dosya kapatılmadan acele bir karar verildi.” ifadelerine yer verdi.
Adana`da 9 Şubat 2010'da bir karar verildiğini ve avukatlar olarak dosyayı temyiz ettiklerini söyleyen Orhan, “Gerekçeli karara baktığımızda hiçbir şey yok, sadece ilgili kanuni maddeleri mahkeme yazmış ve şunları söylemiş,‘Hizbullah terör örgütü amacı doğrultusunda bir faaliyette bulunduğu` şeklinde bir yorum yapılmış feshine karar verilmiş diye bir cümle geçiyor. Mustazaf Deri`n Hizbullah`ın amacı doğrultusunda faaliyet yaptığını gösteren tek bir maddi bulgu ise ne gerekçeli kararda ne de dosyada asla sunulmamış ve bu konuda hiçbir ibare geçmiyor. Buna rağmen kalemi kırılmışçasına bir yargılama oldu. Yargıtay da bu kararı onaylandı ve daha sonra Mustazaf Der feshedildi.” şeklinde belirtildi.
“Yargılamalar bir tiyatro sahnesi gibi”
Yargılamaların bir tiyatro sahnesi gibi olduğunu ifade eden Orhan, dava görülmeden bu konuda karar verildiği söyledi. Yargılamanın usulen yapıldığını dile getiren Orhan, Mustazaf Der'e hukuk eli ile yargılı infaz yapıldığını belirtti.
Ceza veren hâkimlerin, davayı hazırlayan savcıların yerlerinin sürekli değiştiğini belirten Orhan, “Özellikle Adana`daki yetkili mahkeme ve iddianameyi hazırlayan savcı birçok il değiştirmiş ve soruşturmanın nasıl yapıldığı geçmişten nasıl işlediğini ortaya koymaktadır.” ifadelerine devam etti.
Türkiye`de 22 ilde şubesi, birçok yerde de temsilciliği olan ve yapmış olduğu etkinliklerle milyonlar bir araya getiren bir sivil toplum kuruluşunun yargı eli ile infaz edildiğini söyleyen Orhan, “Yapılan yargılı infazla derneği ve üyelerini marjinalleştirmek ön planda tutulmuştu ama Mustazaf Der oyuna gelmedi. Kapatılsa da sivil toplum kuruluşu olarak yasal faaliyetlerini devam ettirdi." ifadelerini kullandı.
“Devletin kırmızı kitabına giren bir yapıdan bahsediliyor”
Mustazaf Der'in yargı eli ile yapılan yargılı infaz sebebi ile kapatıldığını vurgulayan Orhan, "Artık günümüzde devletin kırmızı kitabına giren bir yapıdan bahsediliyor. Bu yapının yargı eli ile emniyet eli ile birçok sahsı tüzel kişiliği mağdur ettiğinden bahsediliyor. O zaman bu mağduriyetlerin giderilmesi için adımlar atılması gerekiyor. Bu çerçevede Mustazaf Der'in kapatılan yıl dönümde bu çağrıda bulunuyoruz. Yeniden yargılanma yolu açılarak mağduriyetleri giderilsin.” dedi. ( Emrah Deniz, M. Sıddık Bilge / İLKHA )