DOĞRUHABER / HABER MERKEZİ
Taksim`i Kâbe`ye benzeten, Kudüs`ü Yahudilerin kutsal mekânı ilan eden Selahattin Demirtaş`ın ardından, partisi HDP de Peygamber Efendimizin hadisine hakaret etti. HDP`li İpekyolu belediyesi, Peygamber Efendimiz`in (sav) “Kadınlar size Allah`ın emanetidir” hadisine atfen, ‘Biz kimsenin emaneti değiliz, biz kadınız` pankartı astı. HDP`li İpekyolu Belediyesi Kadın Kurulu tarafından asılan bu çirkin pankarta sert tepki gösterilerek HDP`ye İslam`a düşmanlık yapmaktan vazgeç çağrısı yapıldı. HDP`nin son dönemlerde açık bir şekilde İslam`a ve onun kutsallarına yönelik pervasızca açıklamalar yapması, HDP bölgede kendisini Kemalizm`in temsilcisi olarak görüyor şeklinde yorumlandı.
HDP KAOSTUR
HDP`nin İslami değerlere yönelik düşmanlığını dışa vuran açıklamalarının daha önce de yapıldığını ifade eden HÜDA PAR`ın desteklediği Diyarbakır bağımsız milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Daha önce belediye başkanlarından bir tanesi de “Müslümanlar için Mekke ve Medine ne ise Kürtler için de ROJ TV odur” şeklinde bir beyanda bulunmuştu” dedi. HDP`nin kaos olduğunu belirten Yapıcıoğlu, ‘HDP`nin, çözüm süreci tıkanır, yine savaş ortamı olur, kaos oluşur` şekkindeki açıklamaları bunun resmedilmiş bir halidir. Fakat bu tehditler de para etmeyecektir. HDP nerede çok ciddi bir destek almış ise oralarda ortalık karışmış, kaos çıkmıştır” diye konuştu.
DEMİRTAŞ KIBLESİNİ ŞAŞIRMIŞ
HDP`nin her fırsatta İslam`a saldırdığını belirten HÜDA PAR`ın desteklediği Batman Bağımsız Milletvekili Adayı Aydın Gök, “HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş`ın Taksim`i Kâbe`yle eşit anlama gelebilecek şekilde örneklemesi ve Kudüs`ü ise Yahudilerin kutsal şehriymiş gibi dile getirmesi; diğer yandan yine Demirtaş`ın açıkladığı seçim beyannamesinde din dersinin kaldırılması gibi hezeyan dolu açıklamaları ve yine HDP`li Van İpekyolu belediyesi ‘Kadınlar size Allah`ın emanetidir` hadisine yönelik olarak, ‘Biz kimsenin emaneti değiliz, biz kadınız` pankartı asarak Peygamber Efendimiz(sav)`in hadis-i şerifine hakaret etme cüretinde bulunarak İslam`a ve mukaddesatlarına saldırmayı sürdürüyor olmaları onların gerçek yüzlerini ortaya koyuyor” dedi.
MÜSLÜMAN HALKIMIZ YERLİ KEMALİSTLERİ KABUL ETMEYECEKTİR
HDP`nin Kemalizm`in sözcülüğüne soyunduğunu ifade eden Gök, “Kıblemiz Taksim`dir, Şengal`dir de diyorlar. Daha önce ‘kıblemiz Çankaya`dır` diyenler vardı. Biz Müslümanız ve kıblemizi şaşırmayız, bizim kıblemiz Kâbe`dir. Demirtaş, Kudüs Yahudiler için kutsaldır diyor. Hayır, yanlışı var. Mescid-i Aksa da Yahudilerin değildir. Mescid-i Aksa biz Müslümanlarındır. Bu millet kıblesini şaşırmayacaktır. Ne dediler, namus en büyük kabus`, ‘em jının ne namusa kesine(biz kadınız kimsenin namusu değiliz.)` Müslüman olan bir toplumda pervasızca bu tür pankartlar asabiliyorlar. Bunlar toplumdan namus değerini kaldırmaya yönelik tuzaklardır. Van`da “bizler emanet değiliz, kadınız” pankartları astılar. Sırf Resulullah`ın hadisine meydan okumak için böyle bir pankart astılar. Bu halk bunlara kanmayacaktır. Yüzde 99`u Müslüman olan bir gemide bu halk Ezidi kaptan kabul etmeyecektir. Müslüman halkımız bunları tanımalıdır. Halkımız yerli Kemalistleri kabul etmeyecektir. Kemalizm`in çok kötü bir kopyası olan Kürd Kemalizm`ine izin vermeyecektir” şeklinde konuştu.
HDP SİLAHLA ‘OY VER` BASKISI YAPIYOR
HDP`nin her zaman elindeki silahı tehdit olarak kullandığını ve insanlara baskı uygulayarak oy topladığını belirten HÜDA PAR`ın desteklediği Van Bağımsız Milletvekili Adayı Av. Mehdi Oğuz, “Halkın onları tercih etmeyeceğini kendileri de biliyor ve bu yüzden de bu yola başvuruyorlar. Yüklendikleri misyon halkın hiçbir şekilde kabullenmeyeceği şeylerdir” şeklinde konuştu.
“HDP DIŞINDA BİR PARTİYE OY ÇIKARSA SONUCUNA KATLANIRSINIZ”
HDP`nin daha önceki seçimlerde, BDP ismiyle seçime girdiği dönemde de bu tür baskıları yaptığının altını çizen Av. Oğuz, “Hem şehir merkezinde olsun hem de köylerde olsun halka ve partilere yönelik çeşitli baskıların olduğunu gördük. Bu seçim döneminde de şöyle bir algının oluşturulduğunu görüyoruz. İşte ‘HDP barajı aşmazsa bölge kaosa sürüklenir. Her taraf yakılır, yıkılır” gibi bir algı oluşturuluyor. Van merkezinde asılan kan damlayan musluklu reklamlar ve ‘Önleminizi alın, Sahip çıkmazsanız uzak değil!` yazıları, oluşturulmuş olan algının korkuya dönüştürülmek istenmesidir. Bununla beraber şu anda köylerde ve kırsal bölgelerde halk üzerinde ciddi bir baskı var. Köylerde kendileriyle görüştüğümüz vatandaşlar bu korkularını dile getiriyorlar. Halka giderek ‘geçtiğimiz seçimlerde şu şu partilere şu kadar oy çıktı, bu yıl HDP dışında bir partiye oy çıkarsa sonucuna katlanırsınız` diyerek açıktan halkı tehdit ediyorlar. Hatta muhtar dâhil olmak üzere köyün ileri gelenlerini bir araya getirip onlara ‘köylüleri ikna edin, aksi takdirde parti devreye girer` diyerek mesaj veriyorlar. Bunun böyle devam etmesi durumunda halkın iradesinin sandığa yansıması mümkün değildir. HDP kendisi dışındaki tüm partiler için bu baskıyı uyguluyor” ifadelerini kullandı.
HDP SİLAHI TEHDİT OLARAK KULLANIYOR
HDP`nin taşıdığı zihniyetle elindeki silahı tehdit olarak kullanmaktan hiçbir zaman vazgeçmediğini ve hiçbir zaman da vazgeçmeyeceğinin altını çizen Av. Oğuz, “Halkın kendilerini tercih etmeyeceğini kendileri de biliyor ve bu yüzden bu yola başvuruyorlar. Yüklendikleri misyon halkın hiçbir şekilde kabullenmeyeceği şeylerdir. Yine son dönemlerde partinin seçim bildirgesi olsun, genel başkanlarının açıklamaları olsun, çeşitli yerlerde İslam`a aykırı açmış oldukları pankartlar olsun halkın inançlarına ve isteklerine karşı ne kadar da yabancı olduklarını gösteriyor” dedi.
KÜRDLERİN OYLARIYLA, KÜRDLERİN DEĞERLERİNE DÜŞMAN İNSANLARIN MECLİSE TAŞINMAK İSTENDİĞİNİ GÖRÜYORUZ
HDP`nin, Kürdlerin mazlumiyetini kullandığını söyleyen Av. Oğuz, “HDP, Devletin yıllarca oluşturmuş olduğu baskı ve ‘Kürt halkını ve haklarını ben savunurum` algısı üzerinden ve kurduğu baskı ile halkın oylarını zorla da olsa alıyor. Eğer gerçekten HDP Kürdlerin hakkını talep eden siyasi bir hareket olsaydı, bu halk tarafından ciddi bir sorun oluşturmazdı. Ama bunu ciddi manada kendisine bir perde edinip Kürt halkına bir ideoloji dayatılıyor. HDP`yi savunan mütedeyyin kesim de çoğu zaman HDP`nin Kürtlerin hakkını ve dilini savunduğunu ileri sürerek oy verdiğini söylüyor. Oluşturulan bu algı ve anlayışla yaklaşılıyor. İslam`a karşı yaptıkları açıklamaların da; halkın büyük bir çoğunluğu ne anlama geldiğini bilmiyor veya söylenenleri görmüyor. Medya üzerinden yapılan tartışmaları halk pek de bilmiyor. Özellikle HDP tabanının tek bir kanal üzerinden yönlendirilmesi, halkı tek taraflı bir bakış açısıyla olayları değerlendirmeye itiyor. Halk tam olarak HDP`nin yapmak istediklerini bilmiyor. ‘HDP, Kürtlerin hakkını savunuyor, Kürtlerin hakkını istiyor` algısı üzerinden destek görüyor. HDP de bunu çok iyi kullanarak yani Kürtlerle hiçbir alakası olmayan, Kürtlerin değerleriyle alakası olmayan, Kürtlerin asla ve asla tasvip etmeyeceği düşüncedeki ve hayat tarzındaki insanları getirip maalesef buradan milletvekili seçtiriyor. Kürtlerin oylarıyla ve Kürtlerin değerlerine düşman insanların meclise taşındığını görüyoruz. Bunu halk da tam olarak bilmiyor. Ama artık öyle olmayacak inşaallah” şeklinde konuştu.
BASKI İLE VAN`I ELE GEÇİRMEYE ÇALIŞIYORLAR
HDP`nin Van`ı pilot bölge seçtiğine dikkat çeken Av. Oğuz son olarak şunları söyledi; “HDP, Van`da diğer bölgelerde kurduğu baskıyı, üstünlüğü tam olarak kuramadığı için bu bölgede daha çok olaylar çıkarıp baskı kurmaya çalışıyor. Van halkının özelikle dini değerlerine bağlı olması ve İslami hassasiyetinin çok yüksek olması hasebiyle HDP`nin tam olarak üzerlerinde hâkimiyet kuramadığı bir bölgedir. Dolayısıyla Van, HDP`nin pilot bölge seçtiği bir bölgedir. Van`da kurdukları baskı ile daha güçlü bir hâkimiyet kurarak teslim almayı hedefliyorlar.”