Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) bünyesinde Geçtiğimiz yıl İslami ilimlerini tamamlayan 7 kız öğrencinin icazet almasının ardından, bu yıl da 11 âlime kız için icazet merasimi düzenlendi.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) tarafından, İslami ilimler alanında verilen eğitimlerini tamamlayarak icazet almaya hak kazanan 11 âlime kıza, düzenlenen merasimle plaket ve icazetleri verildi.
Nurhayat Sivi`nin sunumunu yaptığı program Kur`an tilaveti ile başladı. Sinevizyon ve tiyatro gösterisinin yapıldığı programa çok sayıda vatandaş katıldı.
“En şerefli dava Allah`ın davasıdır”
Programa konuşmacı olarak katılan Nurten Özer, “Kullarını idare etme hakkı Allah`ındır. Hüküm ve söz sadece Allah`ındır. Doğru yol Allah`ın yoludur. En şerefli dava Allah`ın davasıdır. Hiç şüphesiz bizler ondan geldik ve yine ona döneceğiz. Bizler Rab olarak Allahı, din olarak İslam`ı, rehber ve peygamber olarak da Muhammed Mustafa`yı (sav) kabul ettik. Elhamdülillah bizler, İslam`ı bir nizam ve yaşam biçimi olarak kabul ediyoruz. İslam dinine mensup olmayı ve emirlerine göre yaşamayı iftihar vesilesi ve şeref biliyoruz. Allah`a imanı en büyük özgürlük ve izzet olarak biliyoruz.” dedi.
“Hain kurşunların hedefi olduk”
Bu karanlık asırda Rabbin davetine icabet ederek yola koyulduklarını belirten Özer,6-8 Ekim olaylarında katledilen Müslümanlara değinerek, “Bu yolda kardeş olduk, bacı olduk. Bazen Ensar, bazen Muhacir olduk. Bazen Yasin, Hasan, Hüseyin, Riyad ve Turan olup balkonlardan atılıp bedenlerimiz çiğnenip yakıldı. Karlıovalı Cengiz Tiryaki ve Fethi Yalçınlar olup hain kurşunların hedefi olduk, bazen de zincirlere, prangalara vurulup Yusuflar olduk. Bazen medreselere kapandık seyda ve talebe olduk.” ifadelerini kullandı.
Kervan yola çıktı
Günümüzde bu ilmi zor şartlar altında öğrendiklerini vurgulayan Özer, “Allah`ın izniyle bu kervan yürümeye, etrafını aydınlatmaya devam edecek. Bu çağda Bayanların ilim ile donanmaları, icazet sahibi olmaları, Yüce Allah`ın günümüz kadınlarına büyük bir ihsanıdır. Özellikle ifsat şebekelerinin kadınlar üzerinden toplumu manen yıkmaya çalışmalarına karşı ilahi bir yardımdır. Bu hayırlı ilim çalışmaları, feraset sahibi Seyda, âlim ve rehberlerimizin gayretlerinin bir meyvesidir. Bu ilim, icazet ve medreseler, kadınları bu hayâsız ve tüm değerlerden mahrum malum şebekelerin şerrinden ilahi bir korumadır” sözlerine yer verdi.
“Kürdistan`ın Müslüman kadınları olarak, hayâsızlığı, namussuzluğukabul etmiyoruz”
Bu merasimler gösteriyor ki, ifsat şebekelerinin bu toplumun mayasını değiştirmeye güçlerinin yetmeyeceğini ifade eden Özer, “Allah onların oyun ve tuzaklarını bozmuş, haince yaptıkları hesaplarını boşa çıkarmıştır. Dağı taşı İslam kokan, özü İslam ile yoğrulmuş bu toprakların şerefli insanlarına ancak İslam yakışır. Kürdistan`ın Müslüman kadınları olarak, hayâsızlığı, namussuzluğu asla kabul etmiyoruz. Ekmeğimizden ve suyumuzdan vazgeçeriz, ama namusumuzdan, hayâ ve iffetimizden, İslam ve Kur`an`dan asla vazgeçmeyiz” dedi.
“Bu icazetlerin memleketimiz açısından anlamı çok büyüktür”
Van için bu icazetlerinin önemine de değinen Özer, “Medrese ve ilim meclislerinin ihyası demek, toplumun manen ihyası demektir. ‘ilim İslam`ın hayatı ve imanın dayanağıdır” hadisi şerifinin tarifiyle, ilimsiz toplum hasta toplumdur. Manen ölmüş toplum demektir. Medreseler ve âlimler memleketi olan bölgemizin, tekrardan medrese ve ilim ile ihya olması bölgemiz adına büyük bir kazançtır” şeklinde konuştu.
Özer, son olarak tüm Müslümanlara seslenerek, “Müslümanlara sesleniyorum. Geleceğimizin en büyük teminatı, medrese ve ilim meclisleridir. Bölgemizin huzur ve selameti, bu ilim meclislerinde yetişecek Kur`anî bir nesil ile mümkündür. Aklı, nesli, namusu, can ve malı ifsattan korumanın tek yolu, Allah korkusunu ve insan sevgisini aşılayan İslam-i ilimlerdir. Gelin hep beraber medrese ve ilim meclislerimizi ihya edelim. Bu yolda gayret gösterenlere destek verelim” çağrısıyla konuşmasına son verdi.
İcazet mresimi, İslami ilimlerin ibitiren alimelere plaket ve icazetlerinin verilmesinin ardından yapılan dua ile sona erdi. (Yılmaz Sönmez/İlyas Akkoş-İLKHA)