Diyarbakır’ın sağlık sorunları hakkında İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Nurhak Ensarioğlu, yaşanan sorunların temelinde bölge açısından ele alınmış sağlam bir sağlık politikasının olmamasından kaynaklandığını belirtti.

Diyarbakır’ın çok ciddi sıkıntılarının olduğunu ve bu sıkıntıların başında da personel yetersizliğinin geldiğini belirten Ensarioğlu, personel yetersizliğinden kaynaklanan aksamaları sık sık yaşadıklarının da altını çizdi.

Hastaların ve hasta yakınlarının memnuniyetini sağlamak için gösterilen çabaların her zaman yeterli olamayacağını söyleyen Ensarioğlu, yüzde 25’lerden yüzde 70’lere yükselen bir memnuniyetin söz konusu olduğunu ancak konu sağlık olunca bundan ödün verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’de her geçen gün sağlık çalışanları açısında iş yükünün artış gösterdiğini, bundan dolayı da sağlık çalışanlarının verdiği hizmet kalitesinde bir düşüsün yaşandığını belirten Ensarioğlu, bu duruma mukabil hasta yakınlarından gelen tepki ve şiddet eylemlerinin de kabul edilemez olduğunu söyledi.

Sağlık personeli olarak her alanda personel eksiklerinin olduğunu ve personel ihtiyaçlarının aciliyet arz eder bir duruma geldiğini belirten Ensarioğlu, Diyarbakır’da 4-5 hastanede ciddi anlamda personel yetersizliği olduğunun ve bundan dolayı da birçok servisin açılamadığın dile getirdi.

“Sağlık alanında ciddi anlamda sıkıntılarımız var”

Kendilerinin kurumsal olarak yaşanan sıkıntıların aşılması için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirten Ensarioğlu, “Çalışan kardeşlerimiz sıkıntılarını dile getiriyorlar. Hasta ve hasta yakınlarıyla yaşanan sıkıntılarını dile getiriyorlar. Aynı şekilde biz de bunları raporlayıp gönderiyoruz. Ancak üzülerek belirtmem gerekirse, Diyarbakır sağlık alanında hak ettiği yere henüz gelmemiştir. Sağlık alanında ciddi anlamda sıkıntılarımız var. Hastane yetersizliğimiz var. Bugün, Diyarbakır gibi bir yerde bir fizik tedavi hastanesi yoksa, yıllardır inşa edilen bir diş hastanesi tamamlanamıyorsa, Çocuk Nörolojisinde eksiklik varsa, Yanık Hastanesi yoksa Diyarbakır gibi bölgeye hitap eden bir şehrin sağlıktan yeterince istifade ettiğini söylemek doğru olmaz.” şeklinde konuştu.  

Ensarioğlu, “Bugünün idarecilerini suçlayamayız. 6 ayda bir değişen bir idareci neyi çözebilir ki? Diyarbakır’da 2 yıl içerisinde 3 tane genel sekreter değişiyorsa burada bir sorun var demektir. Bu durumda nasıl verim alabiliriz? Sadece Diyarbakır halkı değil, tüm bölgenin Diyarbakır’dan beklentileri var.” dedi.

Diyarbakır’ın sağlık alanında bir üs olarak konumlandırılmasının sadece Diyarbakır açısında değil bölge, hatta komşu devletler için de çok büyük bir önem arz ettiğinin altını çizen Ensarioğlu, şunları ifade etti: “Bugün Muş’tan, Bingöl’den, Mardin’den ve daha birçok ilden tedavi olmak amacıyla Diyarbakır’a gelen vatandaşlarımız var. Hatta Türkiye dışında gelerek tedavi olmak isteyen hastalarımız söz konusu. Buraya gelip de tedavi olmak isteyen insanların mağduriyet yaşaması, buradan başka bir ile gönderilmesi ne kadar doğru. Diyarbakır açısından sorun değerlendirildiğinde hitap ettiği bu insanları ve konumunun iyi değerlendirilmesi gerekir.”

Sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemleri konusuna da değinen Ensarioğlu, sağlık çalışanlarının haklarının en iyi şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirterek, Diyarbakır’ın çevre il, ilçe hatta uzak köylerden dahi hasta alan bir konumda olduğunu, eylem kararı alan sağlık çalışanlarının bu durumu göz önünde bulundurarak hareket etmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Ensarioğlu, “Diyarbakır, sadece Diyarbakır halkına hizmet etmiyor. Çevre illerden gelen vatandaşlarımızda söz konusu. Bugün buraya Batman’dan, Mardin’den, Şırnak’tan gelen bir vatandaşımız, Diyarbakır’a geldiğinde Diyarbakır’da iş bırakma eylemi varsa, hastası olan ve belki de canında bezmiş olan bu vatandaşın ne kadar mağdur olduğunu düşünebiliyor musunuz? Her platformda hakkımızı ararız. O başka şey, ancak hakkımız ararken başka bir vatandaşımızı da mağdur etmemeliyiz.” dedi.  

Zaman zaman gündeme gelen sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda da değerlendirmelerde bulunan Ensarioğlu, şiddete başvuranların sadece doktorun hakkına girmediğini, aksine doktor ile beraber birçok kişiyi de mağdur ettiğini bilmesi gerektiğini söyledi.

Ensarioğlu, “Personelin maruz kaldığı şiddet kabul edilemez. Her gün binlerce hasta hastanelere gidiyor. Eğer her gelen hasta sıkıntıyı şiddetle çözmeye kalkışırsa bunun altından kimse kalkamaz. Hâlbuki hasta hakları var, idareciler var,  sendikaların temsilcileri var. Bunlara gitmek bunlarla görüşmek gerekir. Bu sorunları anlatmak gerekiyor. Severek, gönüllü olarak bu hizmete talip olan kişilerin hasta ve hasta yakınlarına karşı art niyetli bir tavır içinde olacağını sanmıyorum. Ancak istisnalar olabilir. Şiddet sadece Diyarbakır’da olan bir şey değildir. Türkiye’nin her yerinde olabiliyor. Bazıları şiddeti tercih etse de şiddet sorunları çözmemekle beraber kaos oluşturur.”  (Fikret Özkan / M. Sıddık Bilge  - İLKHA)