Hür Dava Partisi`nin (HÜDA PAR) desteklediği Diyarbakır Bağımsız milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu son günlerde siyasiler tarafından gündeme getirilen ve siyasi bir argüman haline dönüştürülen asgari ücret miktarı hakkında açıklamalarda bulundu.

Türkiye`de halkın gündeminden kopuk bir siyaset yürütüldüğünü ve partilerin, halkın gerçeklerinden uzak bir siyaset tarzı ile hareket ettiğini belirten Yapıcıoğlu, işçiye verilen asgari ücretin açlık sınırının çok altına olmasında dikkat çekerek bu durumun hayat hakkını ihlal olduğunu söyledi.

“Asgari ücretin tanımı değişmeden bu sorunun çözüleceğini düşünmüyoruz”

Asgari ücretin tarifinde işçinin ailesinin dikkate alınmadığını ve belirlenen miktarın sadece bir işçinin zaruri ihtiyaçlarını giderecek bir miktar olduğunu belirten Yapıcıoğlu, bu gün asgari ücret ile çalışan birçok işçinin bakmakla mükellef olduğu bir ailesinin unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.

Yapıcıoğlu, “Biz biliyoruz ki, asgari ücret ile çalışanların bakmakla yükümlü oldukları aileleri var. Evli iseler; yanlarında eşleri, çocukları var. Evli değiller ise yanlarında anne-babaları var. Kardeşleri vardır. Bakmakla yükümlü oldukları birileri vardır mutlaka. Ancak tanımda sadece işçinin kendisiyle ilgili ihtiyaçları söz konusudur. Asgari ücretin tanımı değişmeden bu sorunun çözüleceğini düşünmüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Açlık sınırının çok altında bir paraya bu insanlar çalıştırılıyor”

4 kişilik bir ailenin net ihtiyacı bin 400 TL iken asgari ücretin bin TL`nin altında olmasının mantıklı bir izahının olamayacağını belirten Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dikkat edin! Söylediğim bu miktar fakirlik sınırı değil, açlık sınırı. Açlık sınırının da çok altında bir gelire sahip olan insanlar, elektriğe, suya, kiraya, ulaşıma, yiyeceğe, içeceğe, giyeceğe, sağlığa hiçbir şekilde para ayıramazlar. Bu ihtiyaçlarını tamamen başka bir kaynaktan karşılasalar bile, asgari ücret bireylerin sadece gıda harcamalarına bile yetmeyecektir.”

“Bir insanın hayatını idame ettirebilmesi de hayat hakkıdır”

Asgari ücretin tanımının değiştirilmesinin gerekli olduğunu ve bu oranının yükseltilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Yapıcıoğlu, asgari ücretin vergiden de tamamen arındırılması gerektiğini söyledi.

Yapıcıoğlu, “Zaten geçinemeyecek durumda olan bir insanın bir de vergi ödemesi adil değildir. Temel hakların enbaşında gelen yaşam hakkı hayat hakkıdır. Bize göre bir insanın hayatını idame ettirebilmesi için ihtiyaç duyduğu şeylerin karşılanması gerekir.” dedi.

Türkiye toplumunda sosyal yardımlaşma kurumlarının köklü bir yapısı olduğuna vurgu yapan ve bu sosyal yardımlaşma kurumları ve STK`larının olmaması durumunda toplumdaki sıkıntıların daha da derinleşeceğine vurgu yapan Yapıcıoğlu, “Eğer bu sosyal yardımlaşma ruhu olmazsa, hayır işi yapan derneklerin ayni ve nakdî yardımları destekleri olmazsa, emin olun belki Afrika`da gördüğünüz açlıktan ölüm manzaralarını burada da göreceğiz.” ifadelerini kullandı.  (Fikret Özkan / M. Sıddık Bilge - İLKHA)