Şanlıurfa Bağımsız Milletvekili adayı Mehmet Yavuz, Birecik Memur-Sen Temsilciliğini ziyaret ederek açıklamalarda bulundu.
Hakların kaynağını bizatihi Hak Teâlâ olarak gördüklerini ifade eden HÜDA PAR`ın desteklediği Şanlıurfa Bağımsız Milletvekili adayı Mehmet Yavuz, Allah`ın verdiği bir hakkı yasaklamanın zulüm olduğunu aynı zamanda Allah`ın haram kıldığı bir şeyi hak olarak görmenin de zulüm olduğunu söyledi.
Yavuz ve beraberindeki heyeti, Memur-Sen Birecik Temsilcisi Nahsan Aydın ve Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı diğer sendika temsilcileri karşıladı. Kısa bir tanışma faslının ardından konuşan Yavuz, önemli açıklamalarda bulundu.
“Anadilde eğitim en temel insan hakkıdır”
Mehmet Yavuz, “Bizler dilleri Allah`ın kevni bir ayeti olarak görüyoruz. Bir dile karşı çıkmak Allah`ın bir ayetine karşı çıkmak gibidir. Bizce hakların kaynağı bizatihi Hak Teâlâ`dır. Bu hakkı sınırlamak dolaylı da olsa yok saymak zulümdür. Bu anlamda parti programımızda belirttiğimiz gibi anadilde eğitim hakkının getirilmesinden tutun da Kürtçenin ikinci resmi dil olmasına kadar her türlü hakkın verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zira biz İslam`ı referans almışız. Anadilde eğitim en temel insan hakkıdır. İşte bu hakkı bilerek ya da bilmeyerek yok saymak uhrevi bir mesuliyeti gerektiren bir durumdur.” diye konuştu.
“Dil ve din, birbirinin alternatifi değildir”
Öte taraftan dil ve dinin birbirinin alternatifi haline getirme çabalarını da reddettiklerini ifade eden Yavuz, “Dil ve din, birbirinin alternatifi değildir. Dile sahip çıkmak için dinin terkedilmesi gerekmiyor. Ya da dini savunmak için dilden uzaklaşmak gerekmiyor. Bu kapsamda biz diyoruz ki Müslüman bir Kürt, Müslüman bir Arap veya Müslüman bir Türk hem dinine hem de diline sahip çıkması gerekiyor. Özellikle Kürdistan bölgesinde siyaset yapmaya çalışan seküler Marksist Kürt hareketi olarak tanımlanan politik yapının hem parti programına hem de seçim beyannamesine koyduğu erkeğin erkekle evlenmesi, kadının kadınla evlenmesini yani LGBTİ`lerin haklarını savunmasını da fıtratı bozmaya yönelik bir girişim olarak görüyoruz.” dedi.
Hükümetin BM nezdinde yapılan "kadın hakları" konulu bir toplantıya LGBTİ derneğine üye iki kişiyi göndermesini eleştiren Yavuz, “Aile Bakanlığı Birleşmiş Milletlere iki LGBTİ denilen cinsel sapıklığı meşru göstermeye çalışan ve bu memleketin inancıyla, örfüyle, geleneğiyle hiçbir alakası olmayan bir kuruluşun iki üyesini gönderiyor. Hem de bunların tüm masraflarını halkın vergisiyle ayakta duran Aile Planlama Bakanlığının bütçesinden karşılıyor. İşte biz bunun yanlış olduğunu söylüyoruz. Doğru yapılanlara doğru diyoruz yanlışlara da yanlış diyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)