Diyarbakır`da düzenlenen ve 2 gün sürecek olan “Ortadoğu`da Kürtler ve Barış” sempozyumu, İHH Başkanı Bülent Yıldırım`ın yaptığı protokol konuşmasının ardından, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Muhyettin Ali Karadaği`nin konuşmasıyla devam etti.

“Ortadoğu`da Kürtler ve Barış”  sempozyumunda “Ortadoğu Barışının tesisinde Kürtlerin Rolü” başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Karadaği, Kürtlerin tarih boyunca her zaman barıştan yana olduklarını ve barışın tesisi için her türlü bedeli ödediklerinin altını çizdi.

“Allah (cc) Hz. Nuh`a, gemisiyle Cudi`nin tepesine barış ile inmesini emretti”

Konuşmasına Besmele ve Hz. Peygambere salavat ile başlayan Prof. Dr.  Karadaği, İslam`ın anlamının ‘Selam` yani Barış olduğunu belirterek, Allah-u Teala`nın Hz.Nuh`a (as),  gemisiyle Cudi`nin tepesine ‘barış` ile inmesini emrettiğini, Cudi Dağı ve çevresinin bir barış ve esenlik mekanı olduğunu,  bu  yerlerin insanların karakterleri üzerinde etki yaptığını bilimsel verilerle  açıklayarak,   “Eğer Allah Kuran-ı Kerim`de Cudi Dağının etrafındaki bölgenin barışın ve bereketin simgesi olduğunu bizlere beyan ediyorsa, bu bölgenin bu özelliğinin kalıcı olduğu anlamına gelir ki, o günlerden bu günlere bu özellik, bu bölge insanından kaybolmamış ve devam etmiştir.” ifadelerini kullandı. 

“Kürtlerin barış medeniyetinin oluşmasında çok büyük katkıları oldu”

Kürdistan bölgesinden birçok ilim erbabı ve siyasi liderin çıktığını belirten Prof. Dr. Karadaği, bu şahısların bir barış ve bereket medeniyetinin oluşmasında çok büyük katkıları olduğunu ifade etti.   

Tarihi kaynaklara göre bütün İslam dünyasını işgal eden Moğol ve Tatarların, bu bölgenin insanları tarafından durdurulduğunu belirten Prof. Dr. Karadaği, “Bu halkların üstün çabaları sayesinde Moğol ve Tatarların istilası Bağdat`tan öteye gidemedi. Bu bölgenin, Cudi ve civarındaki toprakların kadınlarının da, destansı bir duruşu,  İnsanlık ve İslam medeniyetinin inşasında tarihe geçmiş çok harika duruşları vardır.” diyerek, bölge halkının Amed bölgesinden topladıkları gül yağını, Kudüs`ün fethinde Mescit-i Aksa`yı yıkaması için Selahaddin Eyyubi`ye gönderdikleri olayı anlattı.

“Kürt halkı tarihe ve insanlığa birçok hizmetleri geçen asil bir halktır”

Kürt halkının bu bölgenin asli unsuru olduğunu ve İslam`dan önce de bölgenin halkı olarak bu topraklarda yaşadığını belirten Prof. Dr. Karadaği, Kürt halkının, tarihe ve insanlığa birçok hizmetleri geçen asîl bir halk olduğunu söyledi.

Kürt tarihine bakıldığında, halk olarak bu güne kadar, ıslahtan, iş birliğinden, bütünleyici olmaktan yana tavır takındıklarını ve hiçbir zaman bölme,  parçalama, yok etme veya anarşi çıkarma yolunda bir çaba içerisine girmediklerinin görüleceğini belirten Prof. Dr.Karadaği, “Bunları birçok örnek vererek açıklamak isterim. Haçlılar Kudüs`ü 90 yıla yakın işgal etmişlerdi. Haçlıların işgali sürecinde burada bulunan halklardan Türklerin, Kürtlerin çok yoğun bir şekilde iş birliği yaptığı ve iman kardeşliği etrafında birleşerek, bütünleşerek bir çaba içerisine girdiklerini görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“ Adalet barış getirir, huzur getirir, güven getirir”

Hem Kürt Halkına, hem de Kürt halkının içinde yaşadığı devletlere özellikle Türkiye`ye bir tavsiyede bulunmak istediğini belirten Prof. Dr. Karadaği, Çözüm sürecinden hiçbir şekilde geri adım atılmaması gerektiğini belirterek, zulüm karşısında sessiz kalmaktan korkulması, bunun dışında da bir korkunun duyulmaması gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Karadaği, “ Adalet barış getirir, huzur getirir, güven getirir. Zulüm ise istikrarsızlaştır, mahveder, yok eder. Dolayısıyla adaletin hâkim olduğu yerlerde mutluluk hâkim olur. Durum bu iken, bizler niye adaleti hakim kılmaktan endişe ediyor, hakkı hakim kılmaktan korkuyoruz? Oysa hak hakim olduğunda, sadece mutluluk getirir, huzur getirir. “ ifadelerini kullandı.

“Kürt halkının  kazanımlarının sadece bir kesim üzerinden gündeme getirilmesi yanlıştır”

Bu güne kadar Kürt halkının çok büyük haksızlığa maruz kaldığını ve hakların alınması için meşru zeminde çaba göstermek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karadaği, bu güne kadar Kürt halkının hasıl olan kazanımlarının ise, sadece bir parti veya bir kesim üzerinden gündeme getirilmesi ve bir kesime mal edilmesinin doğru bir söylem olmayacağını belirtti.

“Batı hiçbir zaman Kürt halkına karşı samimi olmamıştır”

Süreç içerisinde Kürt halkını temsil eden partilerin bir takım milliyetçi, ulusalcı mihraklarla işbirliği yaparak yol alacaklarını zannetmelerinin çok büyük bir yanlışlık olduğunu belirten Prof. Dr.  Karadaği, konuşmasına şu sözlerle son verdi:

“Unutmayın! Batı hiçbir zaman Kürt halkına karşı samimi olmamıştır. Dün de olmadı, bu gün de olmayacak. Unutmayın! Amerika`nın Irak`a girmesi, Sykes Picot`un bir devamı olmuştur. Burada da Kürt halkının lehine bir sonuç çıkarmak için bir durum yoktur. Tarih boyunca Batı, Kürt halkının hiçbir menfaatini gözetmemiştir. Bu gün Irak Kürdistan`ını da bölmek istemektedirler. 2`ye hatta 3`e bölmek istiyorlar. Bölünmek, ne Türk`ün ne de Kürd`ün işine yaramıyor. Türkiye bütün bileşenleri ile birlik ruhunu oluşturmalıdır. Sizler de bu gün üzerinize düşen görevi yerine getirmelisiniz. “  (Fikret Özkan / İzzettin Alagöz – İLKHA)