Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve beraberindeki heyeti makamında kabulünde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, gündeme ilişkin bazı açıklamalarda bulunarak,“Bir Kutlu Doğum ikliminden hemen sonra ülkemizde ve dünyamızda yeni bir manevi iklime girmiş bulunuyoruz. Regaip Kandilinin ve üç ayların hem acılar içinde kıvranan İslam coğrafyasına, hem de büyük sıkıntılar çeken insanlık âlemine yeniden huzur, barış, kardeşlik getirmesini, insanlığın yeniden merhametle buluşmasına vesile olmasını yüce Allah`tan niyaz ediyorum” dedi
Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine de değinen Görmez,”Kutlu Doğum Haftası Mevlit Kandilinin alternatifi değildir, onun tamamlayıcısıdır. Sevgili Peygamberimizi anmaktan anlamaya dönük, onun bu çağımıza, insanlarımıza yönelik rahmet mesajlarını daha doğru anlamak için milletimizin Diyanet İşleri Başkanlığı`yla başlattığı çeyrek asırlık bir gelenektir. Sıradan bir doğum günü kutlaması değildir Kutlu Doğum Haftası, sadece biz yılda bir haftamızı sevgili Peygamberimiz Aleyhisselamın insanlığa getirdiği merhameti, adaleti, hakkaniyeti bütün insanlığa yeniden anlatmak için bir vesile olarak kabul ediyoruz. Tabi Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda son derece dikkatlidir. Bu kutlamaların ruhuna, uygun düşmeyen, en küçük bir hadisenin bile yaşanmasına izin vermemiz mümkün değildir. Eğitim amaçlı da olsa, tanıtım amaçlı da olsa dini simgeleri, dini değerlerin bu şekilde hafife alınmasına yol açacak hem Kutlu Doğumun, hem de Kur'an-ı Kerim`in ruhuna uygun olmayan birtakım şekillerde ifade etmeye çalışmayı asla uygun bulmayız. Kaldı ki bu senede aslında böyle bir hadise yaşanmadı bildiğiniz gibi iki sene önce yaşanan bir hadisedir. Yani sizin Kur'an-ı Kerim`le ilgili sorunuzda ifade edilen görüntü iki sene önce kuran kursu öğrencileri tarafından yapılmış, ancak müftümüzün o davranışını bizim kabul etmemiz mümkün değildir. O gün yine soruşturmaya konu olmuş, iki sene sonra yeniden gündeme getirilerek Kutlu Doğum haftasına gölge düşürülmesi de doğru değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı konunun üzerinde son derece büyük bir ciddiyetle duruyor. Bir daha bu tür hadiselerin yaşanmaması en büyük temennimizdir. Hem basınımızın, hem kamuoyunun hassasiyetine ben teşekkür ediyorum. Ancak biz bu hassasiyeti dinin bütün değerleriyle ilgili hem haberlerde, hem yorumlarda daimi olmasını diliyoruz, temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Mısır müftüsünün verdiği fetvayı canlı yayında dinlerken bir ilim adamı olarak utanç duydum…”
Görmez, Mısır mahkemelerinin verdiği hukuksuz cezalarla ilgili şunları söyledi: ”Yanlış kararların fetvalara konu olması Kur'an`ı Kerim`in ve Hazreti Peygamberin hadislerinin bu tür yanlış mahkeme kararlarına, darbe ürünü olan yanlış mahkeme kararlarının Kuran`ı Kerim`le ve İslam fıkhıyla onaylatılarak insanlığa takdim edilmesini bütün İslam geleneği adına, dünyada bütün İslam âlimleri adına son derece mahcubiyet duyduğumu açıkça ifade etmek isterim. Yani Mısır müftüsünün mahkeme kararlarını onaylamak için verdiği fetvayı ben canlı yayında bizzat kendisinden dinlerken orada kullandığı Kur'an ayetleri, orada kullandığı Hazreti Peygamberin hadislerini dinlerken bir ilim adamı olarak hasbelkader İslami ilimleri az çok bilen bir insan olarak büyük bir mahcubiyet ve utanç duyduğumu ifade etmek isterim.” (İLKHA)