Mümkün mertebe erken kalkın ve işlerinize erken başlayın. Sabahın bereketinden istifade edin.

Randevularınıza vaktinde gidin. Bu konuda dakik olun. İş arkadaşlarınızın gönlü sizden yana rahat olsun.

İmkânınız elverdiği sürece borç altına girmeyin. Büyük-küçük alışverişlerinizi peşin yapmaya gayret gösterin. Şayet borcunuz var ise fırsat bulduğunuz ilk anda ödemenizi yapın. Zira borç yüktür. Maddi ve manevi sıkıntı sebebidir. Sırtınızda borç yükü dururken cebinizin veya kasanızın para dolu olması size hiçbir fayda sağlamaz. Borçlu olmaktansa her zaman alacaklı konumda olmaya çalışın.

En basit sözlerinizi ve anlaşmalarınızı dahi yerine getirin. Yapamayacağınız ve yerine getiremeyeceğiniz işler için söz ve teminat vermeyin. Söz sözdür. Büyüğü-küçüğü, önemlisi-önemsizi yoktur.

Hiçbir zaman ve hiçbir yerde yalan konuşmayın. İşlerin halledilmesinde, müşküllerin giderilmesinde başvurulabilecek en kötü yol, yalan ve hiledir. Yalan kısa veya uzun vadede çelişki doğurur ve çelişki sıkıntıya sebebiyet verir.

Arkadaşlarınıza ve çevrenizdeki kişilere karşı şeffaf olun. Tek çizginiz, tek yolunuz ve tek yüzünüz olsun. Fikriniz ve zikrinizin, özünüz ve sözünüzün, suretiniz ve siretinizin bir olmasına dikkat edin. Şahsiyetinizi, karakterinizi, önceliklerinizi ve hassasiyetlerinizi özenle muhafaza etmelisiniz.

İlmi, kültürel, ahlaki, mesleki eksiklerinizi tamamlamaya, hayatınızdaki boşlukları bir an evvel doldurmaya çalışın.

Bilinçli ve keyfi olarak hiç kimseye haksızlık yapmayın. Kimseyi incitmeyin ve kimseye hakaret etmeyin. Ancak şahsınıza yönelik yapılan yanlışlara ve hakaretlere bir derece tölerans tanıyabilir, müsamahakâr davranabilirsiniz.

Gündelik yaşantınızda büyük küçük bütün günahlardan şiddetle sakınmaya çalışın. Uhrevi zararları bir yana günah ve haramlar iradeyi zayıflatır, sağlığı bozar, hayatın düzenli akışını olumsuz etkiler, bedeni ve zihni verimliliği azaltır, hafıza ve enerji kaybına sebebiyet verir.

Zamanı en güzel şekilde değerlendirmeyi ve onu lehinize kullanmayı bilin. Hiçbir zaman “Niçin zaman geçmiyor” gibi bir halete girip, şekvaya kapılmayın. Zira zamanın geçmemesinden ancak zamanın değerini ve onu değerlendirmesini bilmeyenler şikâyet edebilirler. Zaman en kıymetli sermaye olduğuna göre “Niçin sermayem bitmiyor?” demek ve sermayenin bitmeyişinden yakınmak akıl kârı değildir. Ancak şu var ki enerji ve zindeliğin üst seviyede olduğu zamanlarda daha ağır ve yorucu işleri yapmak, zihnin ve bedenin yorgun düştüğü zamanı çerez mahiyetindeki hafif uğraşlara ayırmak, zihnin ve bedenin bitkin düştüğü ve işlevsiz kaldığı zaman diliminde ise dinlenmek ve uyumak gerekir.

Yaşantınızda, ilişki ve tavırlarınızda doğal ve tabii olun. Özentiye girmekten, komplekslere kapılmaktan ve yapmacık hareketlerden sakının. Siz sizsiniz. Başkası olamazsınız. Başkası da tıpa tıp sizin gibi olamaz. Ve siz, siz olarak güzelsiniz ve siz olarak güzel olmaya çalışmalısınız. Başkalarının güzellikleri ve kabiliyetlerine gıpta edilir ve örnek almaya çalışılır. Ancak başkasının tıpa tıp taklit edilmesi doğru ve güzel değildir.

Programlı ve düzenli olmayı hayatınızın her alanına teşmil edin. Ancak şu var ki program ve düzenlilikte renkliliği, disiplinde esnekliği, titizlikte tabiiliği, tutuculukta sempatiyi muhafaza edebilmek lazımdır.

Sivri ve dar geçitler olan ifrat ve tefritten uzak durup oldukça geniş ve ferah olan vasat dairesinde hareket edin.

İçinde bulunduğunuz zamanın ve şartların adamı olun. Yaşanan zamanın nimetlerinden istifadeye çalışın. Hazır zamanın hakkını veremeyen, yaşanan ortamın şartlarına uyum gösteremeyen; arzulanan, hayal edilen ve gelmesi muhal olan zaman ve ortamın hakkını eda edemez.

Sigarayı azaltın ve bırakıverin. Sigara, hiçbir faydası olmayan zararlı bir alışkanlıktır. Dahası fena bir hastalıktır. Sigara kullananların irade hâkimiyeti konusunda mutlak manada bir zaafiyetleri söz konusudur. Bunu hiç kimse inkâr edemez.

Cihan Bozaba / İnzar Dergisi / Kasım 2011