Diyarbakır İl Müftülüğü, Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum haftası için belirlediği ‘Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı` temasıyla Kutlu Doğum etkinliği düzenledi.

Seyrantepe Kapalı Spor Salonu`nda düzenlenen etkinliğe, Diyarbakır Vali Yardımcısı Mehmet Demir, Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç, ilçe müftüleri ve halk katıldı.

Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, Kutlu Doğum haftasına yönelik hazırlanan sinevizyon gösterimi ve seslendirilen ilahilerle devam etti.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç, Hz Peygamber`in (sav), birlikte yaşama ahlakını sağlamak için pratik çözümler ürettiğine değindi.

“Hz Peygamber (sav), birlikte yaşamak için önümüze pratik olarak bir şeyler koyuyor”

Hz Muhammed`in (sav), Mekke`de farklı milletlerden insanları kardeşlik hukuku içerisinde buluşturmaya çalıştığını belirten Aytaç, “Hz Peygamber, henüz Peygamber olmadan Erdemliler Hareketi`nin içerisinde yer alıyor. Kendisine Peygamberlik görevi verildikten sonra Mekke`de bulunan farklı milletlerden insanları kardeşlik hukuku içerisinde bir arada buluşturuyor. Medine`ye hicret ettikten sonra, dünya tarihinde emsali görülmemiş bir şey yapıyor ve ilk iş olarak muhacir ile Ensar kardeşliğini ilan ediyor. Daha sonra Medine`de yaşayan Yahudi, Hıristiyan ve müşriklerle birlikte çatıyı genişleterek, bir sözleşme akdediyor. Hz Peygamber (sav), birlikte yaşamak için pratik olarak önümüze bir şeyler koyuyor.” dedi.

“İslam dünyası kan gölüne döndü, kendimizi sorgulamamız gerekiyor”

İslam âleminin mezhep ve meşrep ihtilaflarıyla kan gölüne döndüğünü ve bu durumda huzurdan, birlikte yaşama ahlakından bahsedilemeyeceğini vurgulayan Aytaç, “İslam, Endülüs`e gittiği zaman orada medeniyet kuruyor. Ama Avrupa Afrika`ya gittiği zaman bırakın canlarını ve yer altı-yer üstü zenginliklerini, ruhlarını bile esir alıyor. Yaşam hakkı bile vermiyor. Aradaki fark budur. Günümüz dünyasında milyonlarca insan, obez olduğundan fazla kilolarından kurtulmak için milyarlarca dolar para harcıyor. Bunun yanında en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, açlıkla pençeleşen milyonlarca insan var aynı dünyada. Böyle bir dünyada barıştan, huzurdan ve birlikte yaşama ahlakından bahsedilebilir mi? İslam dünyası ana kaynaktan beslenemediği için aralarında mezhep ve meşrep ihtilafları o kadar derinleşmiş ki çatışmalara dönüşmüş. Her tarafında kan ve gözyaşı var.” şeklinde konuştu.

Etkinlik yapılan dua ile son buldu. (Hamza Adiyaman-İLKHA)