Muş Alparslan Üniversitesinde faaliyet gösteren İlim ve Fikir, Anemon, İnsani Yardım, İnsani değerler ve Bir Gençlik öğrenci toplulukları tarafından ortak konferans düzenlendi. İHH Genel Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gülden Sönmez`in katıldığı ‘İslami Çalışmalarda Kadının Rolü` adlı etkinlik, Sosyal Programlar konferans salonunda gerçekleştirildi.

Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda konuşan İHH Genel Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Sönmez, Müslüman bayanların bugün sorumluluklardan kaçtığını ifade ederek Müslüman bayanların, iyi bir eş, iyi bir anne olmasından önce Allah`a iyi bir kul olması gerektiğini vurguladı.

Sönmez, “Müslüman bayanların düşüncesinde sanki Kur'an`ın küçük bir kısmı kendilerine indirilmiş, toplumun geneline hitap eden kısmı erkeklere indirilmiş gibi bir düşünce var. Ahiret günü sanki bayanlara şöyle sorulacak, siz bir köşede durun biz sizin kocanıza, babanıza soracağız bakalım onlar ne kadar güzel Müslümanlar olarak yaşamışlar. Onların durumuna göre de sizi cennete veya cehenneme göndereceğiz. Böyle bir İslam yoktur ama pratiğe baktığımızda İslam dünyasının her tarafında kadınların toplum içerisindeki ya da genel olan problemler ile ilgili ne yaptıklarına baktığımızda öyle bir İslam algısı varmış gibi görünüyor. Oysa Kur'an kocamızın eşi, babamızın kızı, evladımızın annesi olmaktan önce bize kulluğumuzu hatırlatıyor. Bir kul olarak bizi muhatap alıyor. Yapmamız gereken ve yapmamamız gerekenleri tarif ediyor." dedi.

“Tesettür konusunda erkek ve kadın aynıdır”

Kur'an`ın ayetlerinin kadın ve erkekleri genellikle ortak muhatap aldığını söyleyen Sönmez, “Müslüman kadın ve erkek olarak yani ayrı ayrı muhatap alındığımız ayetler vardır.  Çok istisna ayetlerdir bunlar. Tesettür konusunda bile erkekler ve kadınlar aynıdır. Belki şekil şartları olarak değişiktir ama tesettür konusunda ortak bir muhataplık vardır. İyi bir kul olmak birinci vazifemizdir. Bunun hemen arkasında; iyi bir eş, bu da İslam aile modeline uyan bir eş olmalı. İyi bir anne, iyi bir anne olurken İslam`ın bize sorumluluklarımızı anlattığı ölçüde yani çocuğumuzu en iyi üniversiteyi kazandıran anne değil çocuğuna cenneti kazandıran anne olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Evimizin camının temiz olmasına gösterdiğimiz hassasiyeti Müslümanların uyanışına göstermiyoruz”

Bütün sorumluluğun sadece aile içindeki problemler olmadığını belirten Sönmez, “Şuan biz konuşurken etrafımızı kuşatan çok fazla münkerat vardır. Allah bunları bizlere soracaktır. Birincisi Türkiye`nin içerisinde gayri ahlaki yaşayan, İslam`dan habersiz olan çok fazla genç kız ve erkekler vardır. Çok fazla uzaklaşmaya gerek yok. Salonun dışına çıkarsak bunları göreceğizdir. Genç kızlar, aptal dizilerin önünden kalkmıyorlar. İnsanların mahrem tuttukları şeyleri televizyon ile zevkle izleyebilen bir dönemin Müslümanları olarak bizler kadınları o aptal dizi ve programlar başından kaldıramıyoruz. Kaldıramayız çünkü sokaktaki insanlar bizleri ilgilendirmiyor. Evimizin camının temiz olmasına gösterdiğimiz hassasiyeti Müslümanların uyanışına göstermiyoruz. Evde ütülenmeyecek şeyleri dahi ütüleme titizliğini, Allah sorduğunda ‘Sen Müslüman ve inanmış biri olarak mahallendeki İslam`dan habersiz insanlara İslam`ı götürdün mü?`bu titizliği İslam`ı anlatmaya gösteremiyoruz.” dedi.

“Kadın gelecek İslami nesillerin modeli durumundadır”

Sönmez, “Kadın gelecek İslami nesillerin modeli durumundadır. Erkekler eskisinden daha az baba rolündeler. Çocuklar gürültü yapıyor diye baba erkek çocuğunu camiye, derneğe, sohbetlere götürmüyor. Oysa küçük bir erkek çocuğunun babasını İslam üzere ne yaptığını görmesi lazımdır.” şeklinde konuştu.

Konuşmasının devamında örnekler vererek Müslüman kadınların sorumluluklarını anlatan Sönmez,  yaşadığı olayları ve Müslüman bayanların neler yapması gerektiğini ifade etti. (Mustafa Bikeç/ Sezer Özer - İLKHA)