Geçirdiği ağır bir hastalık sürecinden sonra 10 Nisan 2014 tarihinde hakkın rahmetine kavuşan Hizbullah cemaatinin ileri gelen şahsiyetlerinden Muhammed Sudan Hoca, vefatının birinci yıldönümünde dava arkadaşları, ailesi ve sevenleri tarafından mezarı başında düzenlenen törenle anıldı.

Oğlu molla Hüseyin Sudan`ın okuduğu Yasin-i Şerif le başlayan etkinlik Bahattin Temel`in konuşması ve mezarlık ziyareti ile devam etti.

Anma merasiminde kısa bir konuşma yapan Sudan Hoca`nın yakın arkadaşlarından Bahattin Temel, Sudan hoca gibi insanların her yönüyle örnek alınacak şahsiyetler odluğunu belirterek onu sevmenin, onun bıraktığı davaya sımsıkı sarılmakla anlam kazanacağını söyledi.

 “Muhammed Sudan ağabey isimsiz bir kahramandı”

Tarih boyunca birçok isimsiz kahramanın dünyaya geldiğini ancak bunların değerinin ölümlerinden sonra anlaşıldığını belirten Temel, “Onların vefatları ile bu kahramanlıkları ortaya çıkmıştır. İşte aziz Muhammed Ağabey de yaşadığı sürece bu isimsiz kahramanlardan biriydi. Kendisini hiçbir zaman ön plana çıkarmadı. Hiçbir zaman yapmış olduğu faaliyetlerin başkaları tarafından bilinmesini istemedi. O, neyi yaptıysa sırf Allah rızası için yaptı.” ifadelerini kullandı.

Muhammed Sudan`ı tanıdığı günden bu yana birçok yönden beraber kalma fırsatı bulduklarının altını çizen Temel, merhum Muhammed Sudan`ın gerek zindan da gerekse de dışarıda kalbinde, Allah rızası dışında herhangi bir şeyi talep etmediğine şahitlik ettiğini söyledi.

 “Hz. Ebubekir gibi davaya malını feda etti”

“Peygamberimiz, Veda Hutbesinde 100 binlerce insanı davasına nasıl şahit kıldıysa Muhammed ağabey de birçok insanı ardından şahit bıraktı” ifadelerini kullanan Temel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hepimiz bu ağabeye şahidiz. Onu tanıdığım zaman zengin bir insandı. Bir işyerinde toptan ticarethanesi vardı. Hz. Ebubekir gibi İslam davasının ortaya çıktığını duyduğu zaman tereddütsüz bir şekilde İslam davası içerisinde safını aldı. Kısa sürede mal varlığının tamamını davası için feda etti. Gün geldi dünya malı onun gözünü kamaştırmadı. Kendisi günü geldiği zaman hepsini elinin tersiyle itecek bir kabiliyete sahipti. Bütün mal varlığını ve dünya zevklerini bırakıp İslam için çalıştı. Ona şahitlik ediyoruz ki, Hz. Osman gibi iffetiyle, ahlakıyla güzel duruşuyla İslam davasına hizmetin içinde yer aldı.”

“Onun bıraktığı bu sancağı ileri taşımalıyız”

Muhammed Sudan Hoca`nın cami çalışmaları üzerinde de çok emeği olduğunu vurgulayan Temel, Batman ve Diyarbakır`da onun çalışmalarını bilmeyen ve bundan nasiplenmeyen hiçbir Müslüman gencin olmadığını söyledi.

Temel, “Genç kardeşlerimizin tamamı onun güzel ahlak ve terbiyesi dâhilinde çalışmalarını sürdürmüştür. Diyarbakır ve Batman bu açıdan onun hizmetini gördü. O, nasıl ki varlığını davasına feda ettiyse, bu gençlik te onun ardından, onun davasına her şeylerini feda etmelidirler. Bu açıdan hepimiz bir mesuliyet altındayız. Onların bu davalarını kıyamete kadar götürüp sancağı yere düşürmemeliyiz. Bu sancağa gençler, yaşlılar, kadınlar yani herkes sahip çıkmalıdır. Onun davasını en ücra köşelere götürene kadar çalışma ve gayret içinde olmalıyız.” diye konuştu.

Ahir zaman fitnesinden korunmak için Camilere gitmeliyiz”

Muhammed Sudan ağabeyin bıraktığı en güzel mirasın Camii çalışmaları ve Cami gençlerinin çalışmaları olduğuna değinen Temel, onun bırakmış olduğu bu çalışmaları yerde bırakmamak gerektiğini söyledi.

Temel, “Piyasada kötü ahlak içinde olan ve çeşitli hastalıklara bulaşan insanların elini tutup Camiye getirmeliyiz. İdeolojik olarak tamamen bize yabancı olan düşüncelere gençlerimizi kaptırmamalıyız. Bu gençlerimizin gideceği yer Cami ve Mescitlerdir.  Hadis`te Allah Resulü Ahir zamanda Deccaldan bahsediyor. Deccalın fitnesinden korunan yerlerin biri de mescitlerdir. İnşaAllah Allah Teâlâ Deccalın fitnesinden bu gençleri Camilere almak suretiyle muhafaza edeceğiz.” dedi.

“Hasta haliyle bile davasını sorardı”

Muhammed ağabeyi birçok yönüyle tanındığını ve Ashabı Kehf`in muhaceratı gibi Muhacerat yaşadığını belirten Temel, Muhammed Sudan`ın Ashabı Uhdud`un içine düşmüş olduğu o sıkıntı ve belalar misali deccalın cezaevlerinde da kahramanca bir duruş sergilediğinin de altını çizdi.

Yıllarca zindan da Hz. Yusuf gibi Tevhid mücadelesini sürdürdüğünün de hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini altını çizen Temel, “Muhammed Ağabey birçok güzel vasfıyla tanınan biriydi. Zindandan sonra çıktığı gibi tamamen kendisini davasına verdi. Vefat yatağına düştüğü ana kadar onun bize sorduğu şey dışarıda olan durumlardı. Müslümanların çalışmaları ne minvalde olduğu konusundaki merakıydı. Ona varıp halini sorduğumuzda o kendi halini geçerek halimizi sorar ne durumda olduğumuzu merak ederdi.” sözlerini kullandı.

“Hepimiz onun gibi bu davaya sahip çıkacağız”

Muhammed Sudan`ın geride bıraktığı gençliğin onun gözünü arkada bırakmayacak kadar dik, ayakta ve mücadele içinde olduğunu dile getiren Temel son olarak şunları söyledi:

“İnşaAllah onun gözünü arkada bırakmayacağız. Muhammed Sudan ağabeyin birçok güzel vasfı var. Biz bu süre içinde Muhammed abi gibi insanların yetişmesi ve davaya katkı sunması için çalışacağız. Ama şunu biliyoruz ki semamız yıldızlarla doludur. Bu yıldızların birkaç tanesinin kaybolmasıyla bizim semadaki yıldızların tamamının dökülmesi anlamına gelmez. Bizim her kardeşimiz birer Muhammed abi kadar bu davaya hizmet edecek ve nefeslerinin sonuna kadar hizmetini devam edecektir.” (İzzettin Alagöz, Ali Fidancı - İLKHA)