Durun Bir Dakika…
Etrafınızdaki insanlara az biraz dikkatlice baktığınızda sizler de görebilirsiniz, eğer görmeye cesaretiniz varsa ve yakabilecekseniz arkanızda bıraktığınız tüm gemileri. Ve eğer istiyorsanız cidden, bilerek veya bilmeyerek Nemrutlaşmış, Firavunlaşmış zavallıcıkları görürsünüz. Malum dev aynası mağdurlarından bahsediyorum! … Ah o aynayı bir bulabilsem, bulup da bu fanilere boydan bir göstersem kendilerini, nasılda apışıp kala kalacaklar, hiçbir suçu olmayan ve gerçekleri gösterme pervasızlığıyla meşhur cansız ayna karşısında. ‘`Yahu ben böyle birimiyim insanların gözlerinde, beni böyle mi görüyorlar`` derler mi acaba? Tuvalette iki büklüm kıvranıp ıkınan, fazladan yediklerini çıkartmaya çalışırken kan ter içinde kalan, necaset hamili et yığınları acaba, acaba derler mi böyle? Kendilerini tanıma veya bilme adına yaptıkları iyi işleri kendileri için delinmez zırhlar olarak gören ve o nadide salih amelleri çer çöp haline getiren, üç beş kitap okumuş belki de onu da okumamış veya okumuş gibi yapmış, nerden buldum varsılları, halife-i ruyi zemin edasıyla salına salına yürürken, acaba sizin hakkınızda hangi kötü zannı büyütüyorlar o habis kalplerinde. Kibrin zerresini, hardal tanesi kadarını bile kabul etmeyen aziz İslam, bu kirlileri nasıl taşıyor o güzide kucağında. Biraz dikkat ederseniz göreceksiniz, o burnu göklere eren, güzel giysili, iyi traşlı nadide Hint kumaşlarını. Öyle dudak büküp hor gözlerle etrafa bakmaları, büyük dağlar Allah`a kalsın ama küçük dağları ben yarattım edaları! Azıcık, azıcık dikkat ederseniz fevkalade bir şekilde tespit edeceksiniz bu asim güruhu. Hasbel kader bulundukları yerleri babalarının tekkeleri, veraseti zannediyorlar galiba. Pardon zannetmiyorlar zaten öyle biliyorlar. Başta kendimizi kontrol edip sonra etrafımıza dikkatlice bakmaya başlayalım...
Mehmetali Arpa