Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) 2010 yılında girenler kopya iddiaları sonrasında örgütlenmeye başladı. Sorular sızdırıldığı için daha düşük puanlar aldıklarını, bu yüzden hayat planlarını değiştirmek zorunda kaldıklarını söyleyen KPSS mağdurları sosyal medyada bir araya geliyor, adli yoldan mücadele vermeye hazırlanıyor.
Kopya iddiaları, 280 bin kişinin girdiği KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı`nda 350 kişinin tüm soruları doğru cevapladığının anlaşılmasıyla ortaya atılmıştı. Daha önceki sınavlarda başarı gösteremeyen bazı adayların bu sınavda soruları eksiksiz yanıtlaması ve karı - koca 70 adayın sınavdan tam puan alması 2010 KPSS ile ilgili şaibeleri güçlendirdi.
Soruların sızdırıldığı şüphesiyle başlatılan soruşturma sürüyor. 23 Mart'ta operasyon yapıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında 82 kişi hakkında gözaltı kararı alındı. Gözaltına alınan 75 şüpheliden 6'sı emniyet, 7'si de savcılık sorgusunun ardından serbest kalırken, 32 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Şüphelilerden 30'u ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Eski ÖSYM Başkanları Ünal Yarımağan ve Ali Demir de ifadeye çağrıldı ve tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi.
Yarımağan ve Demir, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KPSS`de soruların sızdırıldığı tespit edilen Eğitim Bilimleri testi dışındaki "Genel Kültür" ve "Genel Yetenek Testleri" alanlarında da kopya çekilip çekilmediği araştırılıyor.
Mağdurlar bir araya geliyor
Kopya çekenler yüzünden mağdur olduğunu söyleyenler, soruşturma sonrasında açılacak davaya müdahil olmak için adliyelere başvurmaya başladı. Sivas`tan 10, Samsun`dan 7 kişi müdahil olmak için savcılığa dilekçe verdi.
Bazı mağdurlar da Facebook'ta ‘2010 KPSS Mağdurları Toplanıyor` isimli bir grup kurdu. Grubun 67 üyesi var. "Hakkımızı çalanlara sesleniyoruz; almaya geldik" yazan sayfada soruşturmaya dair gelişmeler, mağduriyetler paylaşılıyor.
Çocukluk hayaline veda etti
Grubun kurucularından biri Murat Göçer. "KPSS sorularını çalan ve temin eden herkesten şikayetçiyim" diyerek suç duyurusunda bulanan Göçer, açılacak davaya müdahil olmak için başvuruda bulundu.
Göçer, 2010 KPSS nedeniyle çocukluk hayali olan polisliğe veda ettiğini söylüyor. Üniversiteye girmeden önce Polis Meslek Yüksekokulu'nun sınavlarına girdiğini ancak kazanamadığını anlatan Göçer, Fırat Üniversitesi`nde Beden Eğitimi Öğretmenliği okudu. Mezun olduğu 2010`da KPSS sınavına girerek polislik hayalini gerçekleştirmek istedi. Bunun için genel kültür ve yetenek testlerini yanıtlaması gerekiyordu. Ancak puanı 59.856 olunca, baraj puanı olan 60'ın altında kaldığı için başvuru yapamadı.
Barajı aşsaydı, Polis Mesleki Eğitim Merkezi`ne mülakat için o yıl başvuru yapabilecekti.
2010`dan sonra iki kere daha KPSS`ye giren ve 60`ın üzerinde puan alarak mülakata giren Göçen, "2010`da 29 bin kişi başvurmuş, 10 bin polis aldılar. Kazanma ihtimalim yüksekti. Üç defa polisliğe başvurdum. Ancak sonraki yıllarda ortalama 40 bin kişi başvurdu, polislik için alınan kişi sayısı 2010`a göre çok düşük oldu" dedi.
"KPSS için hamallık yaptım"
2010 KPSS`nin ardından hayatının değiştiğini söyleyen Göçer, şimdi özel bir merkezde engellilerle çalışıyor, yaşam koçluğu yapıyor. Asgari ücretle çalışan Göçer, beş yıldır maddi manevi çok mağdur olduğunu söylüyor:
"Bir soruyu 50 kişinin doğru yapması ile 400 kişinin doğru yapması aynı olmuyor. Sorunun puan değeri düşüyor çok bilen olunca. Bizim puanlarımız o yüzden düşük oldu. Beş yıldır maddi ve manevi olarak çok mağdurum. 30 yaşımdan gün aldım. Polis olabilecek yaşı da artık geçtim. Oysa KPSS`ye hazırlanmak için dershanelere gittim, inşaat işçiliği de yaptım, hamallık da."
Atanamayınca memleketini terketti
Davaya müdahil olmak için başvuru yapacağını söyleyenlerden biri de İrfan Taner.
Fırat Üniversitesi Spor Yöneticiliği'nden mezun olduktan sonra 2010'da KPSS`ye Genel Kültür ve Genel Yetenek testlerinden girdi, 80`in üzerinde net yaptığını söylüyor. Taner, "Gençlik ve Spor Bakanlığı`na spor uzmanı olarak başvurdum ama yerleştirilmedim" diyor.
Evlilik planları yaptığı kişi ile de atanamadığı için yolları ayrılan Taner, bir daha memleketine dönemedi.
"Ankara, İstanbul, Bodrum, Fethiye, Antalya... Pek çok şehir değiştirdim. Ne iş olursa onu yaptım. Otelde de çalıştım, jakuzi firmasında da çalıştım. Bir dönem ücretli olarak beden eğitimi öğretmenliği yaptım. Birikmiş paramı tükettim. Şu anda engellilerle çalışıyorum, yaşam koçluğu yapıyorum. Bir yandan da özel olarak atletizm, tenis dersi veriyorum. Buradan kazandığım para yetmiyor çünkü. Çorlu`da çalışıyorum. Hafta sonları ise Bursa Uludağ Üniversitesi`ne gidip formasyon alıyorum. Bu sene KPSS`ye girip beden eğitim öğretmenliği için başvuracağım. Artık KPSS`ye güvenmek istiyorum. 2010`da büyük adaletsizlik yapıldı."
Al Jazeera