Mavera Gençliği, Muş öğretmenevinde ‘Hayatınız yolunda gitmiyor mu? Gelin dertleşelim’ adlı bir program düzenledi.  Programa katılan Serkan Aktaş, burada Risale-i Nur'dan kesitler sundu.

Program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Programa katılan Belediye Başkanı Feyat Asya kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında,“Gençlik adına tam umutsuzluğa kapılmışken gençliğin varlığı tartışılır bir günde böyle bir programın tertiplenmesi beni çok mutlu etti. Sizleri selamların en güzeli ile selamlıyorum. Sizler böyle güzel programlar yaptığınız sürece her zaman arkanızdayızdır.” dedi.

Daha sonra konuşmalarını yapmak için mikrofona Serkan Aktaş geldi. Risaleden kısa kısa kesitler sunan Aktaş, İslam’ı anlatmanın bir dert meselesi olduğunu, insan bunu kendisine dert edinirse başka meselelerin insana dert vermeyeceğini ifade etti.

Aktaş’ın, Bediüzzaman'ın İslam’ı anlatma yolunda yaşadığı zorlukları ve çektiği sıkıntıları anlatması büyük ilgi ile dinlendi.

Program sonrasında İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) konuşan Aktaş, insanların dünyaya gönderiliş amacını bilmeleri gerektiğini ve Risale-i Nur’un okunmasını söyledi.

“İnsanın; Ben kimim, nerden geldim, nere gidiyorum ve vazifem nedir? Sorularını öncelikle kendisine sorması lazım”

İnsanların bugün Allah’ı ve asıl vazifelerini bilmedikleri için hayatlarını gafletle geçirdiklerini belirten Aktaş,  “İnsan önce ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum ve vazifem nedir? Diye önce kendine bu soruları sorması gerekiyor. Soracağı sorulara Allah’ın kendisine verdiği hayatın kullanma kılavuzuna başvurarak bulabilir. İnsan Kur'an-ı Kerim’i okuduğu zaman benim bir vazifem var der zaten. Allah ayetinde buyuruyor, ‘Ben insanları ve cinleri beni tanıyıp ibadet etsinler diye yarattım’ fakat insanlar tanımayı es geçtikleri ve ibadet kısmını da yapmadıkları için gafletle kendilerini uyuşturacak oyunlar ve meşgalelerle kendilerini heder ediyorlar. Öyle olunca da insan asıl vazifesini görüp bilemez olur ve perişan olup gider. Yine en başa dönüyoruz İnsanın kendisine niçin geldim, ben kimim, sorularını kendisine sorması lazımdır.” ifadelerini kullandı.

Gençlerin, Risalenin dilinin ağır olduğunu öne sürerek bunun için uğraşmadıklarını söyleyen Aktaş, “Gençler Risalenin dilinin ağır olduğunu söylüyorlar. Buna bir kıyasla cevap vermek istiyorum. Adamın birine Çince bir kitap verilse ve dense 3 ay boyunca bu kitabı oku daha sonra özetini getir 10 bin TL maaş ile işe başlayacaksın. O insan hemen işe koyular. Evet, bir insan dünyalık bir mesele için bunu hemen yapacaktır. Ama ebedi bir hayatını kazandıracak şu eserleri oku, anla ve uygula dendiği zaman insan buna lakayt kalabiliyorsa bunda bir sıkıntı vardır. Sonuç olarak kişiye göre, Cenabı Hakkın vaat ettikleri dünyanın ve patronun vaat ettiklerinden daha değersizdir. Sonuç olarak insan isterse öğrenemeyeceği bir şey yoktur. Bu istek meselesi çünkü bizim oralarda küçük çocuklar İngilizce öğreniyorlar. Eğer bugün gençler de Risaleyi anlamak isterse anlayabilirler.” dedi.   (Mustafa Bikeç - İLKHA)