İBDA-C`ye yakınlığıyla bilinen Adımlar Fikir, Kültür ve siyaset Dergisinin Kağıthane`de bulunan merkezine yapılan bombalı saldırıda Ünsal Zor hayatını kaybederken 4 kişi de çeşitli yerlerinden yaralanmıştı. Saldırı ile ilgili İlke Haber Ajansına konuşan dergi yazarlarından Aydın Alkan saldırının dış destekli olma ihtimalinin yüksek olduğunu dile getirerek, “Bizim hemen üstümüzde bir Kur`ân Kursu var ve onlarca çocuk ders alıyor. Demem o ki, bu toprakların içinden çıkan bir insandan çıkmaz böyle bir eylem. Fakat kendisini Sol`a nisbetle durumuyla değil de, İslâm`a düşman oluşuyla gösteren yapılar bu eylemin içinde olmuş olabilir.” şeklinde konuştu.
İşte Adımlar Dergisi ile yaptığımız röportajın tamamı:
Öncelikle bu saldırı nasıl gerçekleşti?
Tahrip gücü yüksek bir patlayıcının “tuzaklama” biçiminde tetiklenmesiyle…
Adımlar dergisinden kim, neden rahatsız oldu; genel anlamda bir değerlendirmede bulunabilir misiniz?
Adımlar, Ekim 2014 tarihinde ilk sayısıyla yayınına başladı. O sayımızın çıkışından önce Suriye Ayn-el Arab`ta IŞİD ile PYD arasında çatışmalar başlamıştı. PYD`nin yenilmeye doğru gitmesi karşısında lideri Salih Müslim Amerika`dan yardım istemişti. Yardım derken, onları bölgemize tekrar davet etmek oluyor bu, dikkat ederseniz. Bunun üzerine Hıristiyan-Yahudi Batı Emperyalizmi bütün unsurlarıyla -istihbarat, silah, lojistik, yabancı terörist savaşçıları- PYD`ye destek verdi. Bu Peşmerge, hükümetin verdiği özel izinle topraklarımız üzerinden bir diğer ülke olan Suriye`de çatışmalara katıldı… Şu oldu, bu oldu. 6-7 Ekim hâdiseleri patlak verdi ve Adımlar olarak biz, tam da Kurban Bayramı`na denk gelen günlerde yaşananları, gerçekleştirdiğimiz Bayramlaşma Toplantısı`nda istişare ederek İslâm topraklarında vatan bölmeye ve parçalamaya yönelik her davranışın karşısında duracağımızı, bunun için gereken neyse hazırlıklı olunması gerektiği biçiminde değerlendirmelerde bulunmuştuk. Ve bunu da görüntülü olarak yayınlamıştık. Birçok kesimden katılımla gerçekleşen bu bayramlaşma sırasında özellikle sırf Müslüman olduğu için sokaklarda katledilen başta HÜDA PAR ve Mustazaflar Cemiyeti mensupları olmak üzere şehidlerimize destek için sokaklardaki bozguncu güçlerin karşısında durmaya hazır olduğumuzu deklere etmiştik. 6-7 Ekim olaylarını Amerika`nın, toprağımızın bölünmesi sırasında toplumun göstereceği refleksi ölçmek ve nabzını yoklamak amacıyla bölgemizdeki işbirlikçi Amerikan piyadeleri ile birlikte bir karışıklık çıkartmak biçiminde yürürlüğe koyduğunu ifade etmiştik. Ki, özellikle büyük şehirlerde bu bozgunculara karşı milletçe verilen net cevap, onları bir anda durdurmuştu. Bu süreçlerde Adımlar daima gösterdiği net tavır ve kararlığıyla yayınlarına devam etti. Bu sebeple Batı medyası büyük bir merakla dergimizin kapısını arşınladı ve olanları bizim üzerimizden anlamaya çalıştı… Amerika öncülüğünde bütün Batı gücünün bölgemizde yürüttüğü işgal ve parçalanmaya karşı, Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Osman Zor, milletimizi temsilen gayet açık yüreklilikle cevaplar vermişti… Hasılı henüz 1-2 sayısı çıkmış olan dergimiz, Müslüman Anadolu insanının nabzını temsil ettiği ve Haçlı-Yahudi ve işbirlikçileri karşısında gösterdiği potansiyel dolayısıyla hedef olmuş ve tüm kadrosuyla birlikte Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Osman Bey yok edilmek istenmiştir… Neticede Ali Osman Zor`un önünde duran kardeşi Ünsal Zor gıpta edilesi bir biçimde şehid olmuştur.
Saldırı öncesinde derginize ve yazarlarınıza yönelik herhangi bir tehdit oldu mu?
Bahse değmez gördüğüm sosyal mesajlar geliyordu tabiî. Fakat dergimizi hedef gösteren çokça yayın oldu… Bunlar arasında laik-seküler bir etnik Kürtçülük çıkartmak isteyen gazete ve televizyonlar yanında bazı “Antiemperyalist”lik iddiasındaki solcu(!) yayın organları… Fakat daha önemlisi Adımlar`ın Esas düşman Amerika`dan hedef gösterilmesiydi: David Phillips… Bu adam Clinton, Bush ve Obama`nın başta Batıcı Kürdistan olmak üzere, bölgemizle ilgili özel danışmanı. Bu adam 11 Eylül 2014`te dergimiz hakkında bir rapor hazırlıyor ve bunu Colombia Üniversitesi bünyesinde yayınlıyor. Özetle bu raporda, bölgede Amerika'nın yürüttüğü projeler karşısında Adımlar`ın Batı karşıtı tavrının ve fikirlerinin potansiyeline ve tehlikesine dikkat çekilerek hedef gösterilmişti.
Saldırıyı Halk Savunma Birlikleri adında Marksist sol bir örgüt üstlendi ve tehdide de devam ediyor, neler söylemek istersiniz? Gerçekten saldırıyı bu örgüt mü gerçekleştirdi, yoksa başka bir örgüt mü?
Kanaatim, bu örgüt süsü verilmiş mesajın, hedef saptırmaya yönelik olduğu… Zaten “üstlenme”de öyle olmaz. İdeolojik olarak gerekçelerini izah edersin, şu, bu… Taziye için bize ulaşan devrimci solu temsil eden samimi unsurlara mensub arkadaşlarımız da, “solun tarihinde bir dergi bombalama yoktur! Masum insanların da ölebileceği böyle bir eylemi düzenlemek alçaklıktır!” biçiminde beyanlarda bulunmuşlardır. Biliyorsunuz, bizim hemen üstümüzde bir Kur`ân Kursu var ve onlarca çocuk ders alıyor. Demem o ki, bu toprakların içinden çıkan bir insandan çıkmaz böyle bir eylem. Fakat kendisini Sol`a nispetle durumuyla değil de, İslâm`a düşman oluşuyla gösteren yapılar bu eylemin içinde olmuş olabilir. Ancak yine de teknik olarak CIA-MOSSAD destekli bir eylem olduğunu prensip olarak başa almak lazım. Zira yakalanma riski yüksek böylesi bir eylemi sadece kendi imkânlarıyla gerçekleştirebilecek bir örgüt yok. Bu eylem devlet çapında istihbari imkân ve kabiliyetlerin kullanıldığı alçakça bir organizasyonun, aylarca süren hazırlıklarının birkaç dakikada tamamlanmasıdır. Bu sebepledir ki bu eylem en azından bugün için “sıfır hatâ” ile gerçekleşmiştir.
Sol tandanslı medya saldırı haberine ya değinmediler ya da IŞİD`e destek veriyordu yaftasıyla hedef değiştirmeye yönelik karartma uyguladıklarına şahid olduk, neler söylemek istersiniz?
Kendisini “Sol” olarak ifade ederken bölgemizde onyıllardır yaşanan Batı saldırganlığı karşısında sessiz kalanların durumu beni şaşırtmıyor. Bu onların kendi aralarında hesaplaşması gerektikleri tezatları. Ki, bu hesaplaşma kaçınılmaz olarak her kesim içinde gerçekleşecektir… Ben burada dışarıdan “yan yana” gözüktüğüm kesim ile ilgili konuşayım: Kendisine İslâm`ı referans göstererek yayın yapan gazete, dergi ve televizyonlar ve parti ve derneklerin tutumları beni ilgilendiriyor. HÜDA PAR, Mustazaflar Cemiyeti Doğruhaber ve Ajansınız ile birlikte, başta mahalle sakinleri olmak üzere Türkiye`nin birçok yerinden ve bütün kesimlerden destek aldık. Bunun dışında ise söz konusu kurumlardan müminlerin kardeşliğine dair bir tutum yok. Bu hadise ile ilgili bir ihtimâl de Charlie Hebdo adlı Allah`a ve Resûlü`ne hakaret eden paçavraya karşılık düzenlenen bir saldırı olmasıdır. Bu saldırı Charlie Hebdo`nun bölgemizdeki karşılığıdır. Bu çok açık! Fakat Allah Resûlü`ne hakaret edenlere haddini bildiren Müslümanlar hakkında “Müslüman değiller!”, “İslâm`da adam öldürmek yoktur!” biçimine fetvalar yayınlayıp, “bu provokasyondur!” şeklinde Müslümanları korkaklığa sevkeden yayınlar yapan “İslâmcı” medya, aynı şey tam da İstanbul`un göbeğinde olduğunda suskunlaşıyor. Peki, Allah için yayıncılık yapan Müslümanların öldürülmesi caiz mi? Bunun cevabını versinler… Hatırlanırsa Charlie Hebdo ile ilgili içerideki Çarliciler ile Paris`te Çarlicilerle omuz omuza verenler karşısında da net bir tavırla yine biz durmuştuk... “Biz haber yaptık” demiş bir gazete muhabiri. Arkadaş, haberi diğer kesimlerin gazeteleri senden daha iyi yapıyor. Bu soğukkanlı yapacağın bir haber değil, İslâm`a ve Müslümanlara saldırıdır. Bir savaş var işgâlci Batı ile aramızda… Sonra “Yasadışı Terör Örgütü İBDA-C`nin yayın organı” biçiminde haince ifadeler falan… Basın kanunu çerçevesinde yayıncılık yapıyoruz, bu kadar… Biz kendimizi hiçbir kişi, kurum, parti, makam veya menfaate rampa etmiyoruz. İBDA dünya görüşünden anladığımızca Fî-Sebilillah kendi imkânlarımızla Allah için Adımlar atıyoruz… O sebeple Amerika ve İsrail`in nefretini çekiyor, buradaki işbirlikçilerinin hasedini celbediyoruz… Ünsal Zor bu duruşun Allah için verdiği bir kurbandır! (M. Erkan Yavuz - İLKHA)