Hürriyet'e röportaj veren Ortaylı, Türk kimliğinin bir şuur olduğunu açıkladığı röportajında son yıllarda sık sık kullanılan Türkiyeli kavramına karşı çıktı. İşte röportajdaki bazı bölümler:

- “Konuştuğu dil Türkçeyse Türktür.” Bu kadar mı?

- O kadardır. Başka kıstas da kullanılmaz. Çok çok anasıyla babasının konuştuğu dil denir. Sovyetler Birliği`ndeki bir sürü Rus böyle oluşur. Bir Estonyalıyla bir Özbek evlenir, çocuk Rus olur. Çünkü o ikisi evde başka şey konuşamazlar.

- Siz zaten Türkiyeli kavramına da itiraz ediyorsunuz...

-Böyle bir kavram olmaz. Bu, bir coğrafyaya, üstelik geç konmuş bir addır. Türkiyeli gibi bir kavram kurnazlık. Sovyetler Birliği`nde bir zorunluluk, bir sopa olduğu halde hiç kimse de “Ben Sovyetim” demedi. Gerçekçi değil Türkiyeli lafı. Bir de Türkiye`nin azınlık gruplarında ikilik vardır. Kimliğini açıkça söylersin, ben buyum dersin. Söyleyebilse söyleyecek...

-Onun sorunu, beni ilgilendirmiyor. Ama kimliğini açıklayanı ya dövüyorlar ya sövüyorlar.

-Nereye dövüyor? “Ben Kürt`üm” dersin biter. Buna takmayın, yok Türkiyelilik yok bilmem ne... Orada o kadar Türk yaşıyor, Almanyalıyım diyor mu?