Mücahid İmam Şeyh Ahmed Yasin`in şehadet yıldönümü direniş meltemiyle cihad ve fedakarlığın misk kokusunu tüttürüyor; bize Filistin özgürlük haritasının sınırlarını çiziyor. Şehadetinin yıldönümü bize Kudüs, Hayfa ve Yafa`yı kurtarma yol haritasını; kahramanlık ve fedakarlık tablolarını hatırlatıyor…

Bugün Filistin`in özgürlüğe kavuşacağı müjdesinin verildiği ilk kıvılcım gerçekleşmiştir. Bu kıvılcımla Kassam Tugayları taşla başlattığı direnişi bıçak ve baltaya, oradan da düşmanın içine korku saldığı füze ve insansız uçakları üretmeye kadar götürdü. Filistin toprakları üzerindeki denge artık değişmiştir. Tam burada Şeyh İmam Ahmed Yasin`in Filistinli gençlerin kalbine yerleştirdiği umut, güç ve azimetle, Filistin özgürlüğü için sürekli çalışmaya ve bunun için ağır da olsa bedeller vermeye teşvik eden sözlerini hatırlıyoruz.

Filistin, mücahit İmamın kalbine kazınmış ve hiçbir zaman da gönlünden çıkmamıştır. Gasp edilmiş, talan edilmiş ve kaybedilmiş olan atalar diyarından bahsederken hep Filistin`i yad ederdi. Bir gün olsun zihninden çıkmamıştır. Şeyh Filistin`den bahsederken kalbinin, gözlerinin ve diğer organlarının da Filistin`i adeta konuştuklarını, sıkıntılarını dile getirdiklerini görürdün. Filistin halkı için özgürlük stratejisini masaya yatıran Şeyh Ahmed Yasin, bunun Siyonist düşmana karşı silahlı direnişle diğer direniş şekilleri olduğunu ifade etmişti.

İmam Yasin`in gençlere özel bir ilgisi vardı. Çünkü gençler ümmetin dayanağı, özgürlüğün yakıtıdır. İmam Filistin topraklarını özgürleştirmek için cihad ve bedel ödemeye davet eder, başta sabah namazı olmak üzere namazları ve taatları korumaya çağırırdı. Bir gün gençlere yaptığı konuşmada şöyle demişti:

“Yavrularım, torunlarım! Allah`a dönün ve ona tevbe edin. Hayatınızdan boş şeyleri atma ve onları tamamıyla silme zamanı gelmiştir. Nefsinizi uyandırıp sabah namazını cemaatle kılma zamanı gelmiştir. Öğrenme, aydınlanma, başkasının önüne geçme zamanı gelmiştir. Güzel ahlakla ahlaklanma, Kur`an`da olanları uygulama, Peygamber Hz. Muhammed (s.a.s)`e tabi olma ve bu büyük Peygamber`e yakınlaşma zamanı gelmiştir. Yavrularım namazı vaktinde kılmanızı tavsiye ediyorum. Ey ümmetin gençleri! Sorumluluğun ne olduğunu anlamazını; şikayet etmeyi bir kenara bırakıp hayatın sıkıntılarını omuzlamanızı, Allah Azze ve Celle`ye yönelmenizi, rızık vermesi için fazlasıyla istiğfarda bulunmanızı, büyüklere saygılı olmanızı ve küçükleri sevmenizi istiyorum…”

İmam Yasin (Allah rahmet eylesin), özgürlük savaşını veren Filistin halkının direnişini sürdürmesi için ekonomik desteğe ihtiyacı olduğu gibi, askeri, güvenlik, enformatik, manevi, diplomatik ve başka alanlarda destek ve yardıma da ihtiyacının olduğunu söylüyordu.

Defalarca Arap liderlerine mektuplar gönderen İmam Yasin onlardan Filistin halkına ve Filistin davasına sahip çıkmalarını, Siyonist rejimle her türlü ilişkiyi kesmelerini, ülkelerinde açık olan büyükelçiliklerini ve ticaret merkezlerini kapatmalarını, onunla ilişkiye son vermelerini, ellerindeki imkânları kullanarak bu ve buna benzer sorunlara çözüm getirebileceklerini ifade ediyordu. Şeyh Yasin Arapların Mescidi Aksa`yı işgalci Siyonistlerden kurtarmaları gerektiğini de hep savunuyordu.

Burada İmam`ın bir Arap zirvesine gönderdiği mektuptan bir pasajı paylaşmak istiyorum. Mektupta şöyle diyordu:

“Bugün önünüzde büyük tehlikeler var. Halklarınız bu zirveden çıkacak önemli kararlar bekliyor. Beklentileri, çıkacak kararların tehlikelerin boyutunda ciddi ve önemli olmasıdır. Bu sorunların ve tehlikenin başında ise bütün Arapların ve ümmetin sorunu olan Filistin sorunu vardır. En büyük umudum bu zirvenin Filistin halkının başını kaldıracak önemde bir karar alınmasıdır. Filistin halkı, Allah arzuladığımız zaferi gerçekleştirinceye kadar cihad yürüyüşünü sürdürmede kararlıdır. Allah bununla kuşkusuz ümmetin konumunu yükseltecektir.”

İmam Yasin gönderdiği mektupta ayrıca şunları ifade etmiştir:

“Filistin toprakları Siyonist çeteler tarafından gasp edilmiş İslamî topraklardır. Bu toprak asıl sahibine ancak silahla geri dönecektir. Bu topraklar İslami vakıftır. Onu kurtarmak için bugün gereken imkânlara sahip olmasak da onun bir karışından taviz vermek doğru olmaz ve bu asla caiz olmaz…”

Şeyh İmam Ahmed Yasin`in Filistin halkının direniş tarihindeki istasyonlarda önemli etkileri ve tavırları vardır. Tekerlekli sandalyeye mahkûm bir şahsiyet olarak hayatıyla, her türlü engellere rağmen çalışma ve bedel ödeme konusunda mesajlar vermiştir. Şeyh normal hayatında, hareket etmede, bir yere gidip gelmede zaten sıkıntı çekiyordu. Ancak kendisi bıkıp usanmadan gece gündüz durmadan çalışıyor, Filistin'in özgürlüğü için başkalarını uyandırıyordu. Etkili düşünce ve davetiyle gençleri etrafında toplamayı, Filistin topraklarını, insanı ve kimliği özgürleştirme konusunda sorumluluk yüklenmek için yeni nesillerin içine umuttan bir köşk inşa etmeyi başarmıştır.

Ğassan Mustafa Eş-Şamtin - Filistin Haber