Bingöl Üniversitesi Erdemli Gençlik Kulübü, Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Abdulkadir Turan`ın konuşmacı olarak katıldığı "Bir Hakikat İki Bakış; Saideyn" temalı bir konferans düzenledi.

Kur`an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Grup Selam`ın ilahi ve ezgileri ile devam etti.

Şeyh Said ve Said Nursi üzerine bestelenen eserlerin seslendirilmesinin ardından ‘Bir Hakikat İki Bakış; Saideyn` konulu konuşmalarını yapmak üzere Abdulkadir Turan kürsüye geldi.

“Şeyh Said, İslam`ın ayaklar altına alınmasına sessiz kalamazdı.”

Şeyh Said hazretlerinin bölgede geniş bir etkisi olduğunu belirten Turan, etkisi Erzurum`dan Halep`e kadar geniş bir alana yayılan bir liderden bahsettiğini, belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Şeyh Said hazretlerinin ailesinin iddiasına göre 1915 de Şeyh Said ve Atatürk görüşmüştür ve iletilen endişeler gerekli ilgiyi görmemiştir. Sizde bir toplum önderi ve liderisiniz, sizi dinleyen bir halk var. Sarığımız yakılıyor, sakallarımız kesilecek, hakaretlere uğruyorsunuz. Bağlı bulunduğunuz İslam dini ayaklar altına alınmaktadır. Bu muamelelerin karşısında sessiz kalmanız ve tepki göstermemeniz beklenmemekte. Şeyh Said yargılandığında mahkemede tüm sorumluluğu üzerine alıyor. Tüm arkadaşlarına da bunu yapmalarını söyledi. İki kişi itiraz etti; Salih Bege Heni ve şeyhin evinde hizmetini yapan kişi. Bunlar şeyhe demişler ki, şeyhim bizden her şeyi isteyebilirsin ama bunu isteme çünkü bunun sevabına ihtiyacımız var. Sadece bu ikisi mahkemeye çıktıklarında kıyamı üstlenmişlerdir.”

“Bediüzzaman ve Şeyh Said, Halidî idiler”

“Şeyh Said kıyamı başarılı ve başarısız diye değerlendirilecek bir kıyam hareketi değildir. Çünkü burada başarı düşünülmemiştir, vazife düşünülmüştür.” diyen Turan, “Bazıları Şeyh Said`in Kürtçü olduğunu şeriatla bir alakasının olmadığını söylemektedir. Bazıları da tam tersini dile getirmektedir. Tam zıttı iki görüş var ama şu kesinlikle bilinmelidir ki Şeyh Said`in Kürtçülükle hiçbir alakası yoktur ve olamaz da. Unutulmamalıdır ki Şeyh Said Hazretleri bir Halidî şeyhidir. Bütün Halidî şeyhlerinin ortak özelliği ittihad-ı İslam yanlısı olmalarıdır. Üstad Bediüzzaman da Halidî olduğu için onlarla ortak özelliği budur. Şeyh Said`e İslami Türk grupları ve aileleri destek vermiştir ama laik olup Kürt olduğu halde destek vermeyen aileler de bulunmaktadır. Öte yandan Üstad Bediüzzaman`ın Şeyh Said gibi davranmasını beklemek de üstada bir zulümdür. Üstadın bize kalması gerekiyordu. Bizlerin Üstad`dan istifade etmesi gerekiyordu. Üstad Bediüzzaman`ın hayatı kelime-i tevhidin pratiğe geçmiş halidir. Önce ‘la` diyor sonra ‘illallah` deyip İslami bir toplum inşa etmeye başlıyor.” dedi.

Daha sonra Saideyn kavramını anlatan Turan, bu kavramın büyük bir anlam barındırdığını belirterek Şeyh Said ile Said-i Nursi`nin misyonlarının farklı olduğunu, ama tek hakikat için çalıştıklarının bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Program Taha Narin`in okuduğu kapanış duası ile sona ererken programın ardından Abdulkadir Turan öğrencilere kitaplarını imzaladı.  (Enis Ağırbaş – İLKHA)