Bingöl belediyesi kültür merkezinde gerçekleşen program Kuran tilavetiyle başladı. Programda Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kayıntu, İlahiyatçı M. Ali Alioğlu ve Araştırmacı Yazar Muhammed Kaynun birer konuşma yaptı.
Konuşmacılar, Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi`nin İslam davası için gördüğü eziyetleri ve yaşadığı sıkıntıları anlatarak, kaleme aldığı Risale-i Nur`un, hem bu asırda ve hem gelecek asrı tenvir eden manevi bir hakikat-i Kuraniyye olduğuna dikkat çektiler.
Konuşmasında Bedizzaman`ın Kürtler ve Türkler arasındaki kardeşliğe vurgu yaptığını belirten Ahmet Kayıntu, “Üstad, Türkler ve Kürtlerin bir arada yaşaması için, hep tavsiyelerde bulunarak, `Bir yerde Türkler bizim başımız, biz Kürtler ise ayaklarız. Ayaksız bir baş bir işe yaramadığı gibi, başsız bir ayak da bir şeye yaramaz.` diyor. Üstad burada birlikteliğe ve kardeşliğe vurgu yapmıştır. Eğer Üstadın önerileri ve söyledikleri bugün uygulanmış olsaydı, belki de bugün ne darbeleri yaşayacaktık, ne de Türk ve Kürt meselesini konuşacaktık. Şu anda konuştuğumuz çözüm önerilerini üstad yıllar önce ortaya koymuştur.” ifadelerini kullandı.
İlahiyatçı M. Ali Alioğlu da yaptığı konuşmada, Ümmet kavramı üzerinde duran Kuran`da geçen ‘Ey iman edenler. Biz sizi birbirinizle tanışmanız için sizi bir erkekle bir kadından yarattık ve sizi milletler ve kabileler haline getirdik. Allah yanında en değerliniz, en üstününüz, en takvalı olanınız, (günahlardan en çok arınanınızdır. Allah gizli-açık her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.” ayetini okuyarak bu çerçevede bir sunum yaptı.
“Risale-i Nur, tüm asırları tenvir eden manevi bir hakikati Kuran`iyedir”
Daha sonra konuşan Araştırmacı Yazar Muhammed Kaynun “İslam ve batı medeniyetinde insan ve ahlak” konulu hakkında bir sunum yaptı. Kaynun konuşmasında, Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi`nin hayatından ve eserlerinden kesitler sunarak, “ Malumunuz Üstad hazretleri zamanın imamı ve müccedidir. Dolayısıyla onun fikirleri bu asra damgasını vurmuştur. 6 bin sayfadan oluşan Risale-i Nur külliyatı, bugün dünya üzerinde bütün dillere çevrilmiş ve farklı milletler, ondan faydalanmaktadır. Üstadın tabiriyle, Risale-i Nur hem bu asırda ve hem gelecek asrı tenvir eden manevi bir hakikat-i Kuraniyyedir.” dedi.
“İslam cemiyetinin imanı namına, bir Said değil, bin Said feda olsun.”
Kaynun konuşmasına, Üstad`ın şu sözleri ile son verdi: “ ‘ Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var, ne de Cehennem korkusu. Yirmi beş milyon Türk cemiyetinin değil, yüzlerce milyon bütün İslam cemiyetinin imanı namına, bir Said değil, bin Said feda olsun. Kur`ân`ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem, orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur. ” (Nihat Kanat-İLKHA)