Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin, "Bu soruşturmada, Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır" açıklamasında bulundu.
Başsavcılığın soruşturmaya ilişkin iki sayfalık yazılı açıklamasında, 2010 KPSS'ye ilişkin "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak; resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç delillerini yok etme, görevi kötüye kullanma, yasaklanan bilgileri açıklama ve temin etme" suçlarından 2010/100074 soruşturma sırasına kayden soruşturma yürütüldüğü ifade edildi.
Konuyla ilgili bazı bilgilerin paylaşılmasının, kamuoyunun bilgi alma hakkı açısından faydalı olacağının değerlendirildiği bildirilen açıklamada, Anayasa'nın 1'inci maddesinde, "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir", 2'nci maddesinde "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir", 10'uncu maddesinde ise "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz" hükümlerinin yer aldığına işaret edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu soruşturmada, Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır.
Bu kapsamda; yapılan soruşturmada 10 Temmuz 2010 tarihinde ÖSYM tarafından Eğitim Bilimleri (120 soru), Genel Yetenek (60 soru), Genel Kültür (60 soru) alanlarında yapılan KPSS'de, sınav sorularının sınavdan önce ele geçirildiği ve dağıtıldığı yönünde önemli delillere ulaşılmıştır.
KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde Eğitim Bilimleri Alanında 120 sorunun 120'sini ve 119'unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladığı görülmüştür. Bu 350 kişinin 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiği anlaşılmıştır.
Yine aynı sınavda tam 423 kişinin 120 sorunun 119'unu doğru cevapladığı, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3 bin 227 olduğu, bunlardan 637'sinin birinci derece akraba, 446'sının karı-koca oldukları bilgisine ulaşılmıştır. Ayrıca bu kapsamda 980 adayın aynı adres, apartman, site veya sokakta ikamet ettikleri görülmüştür.
Anılan sınavın iptal edilmesi sebebiyle tekrarlanan ikinci sınava ise 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 174'ünün girmediği anlaşılmıştır. Ayrıca 2 bin 260 adayın telefonla irtibatlı oldukları ve 2 bin 39 adayın 10 ve üzeri işçi çalıştıran kurum ve şirketlerde kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.
Soruşturma kapsamında Genel Yetenek Alanında 2009 yılında 60 sorudan 60'ını doğru cevaplayan kişi sayısı 6 olduğu halde, 2010 sınavında 60 sorudan 60'ını bin 28 kişinin doğru cevapladığı, Genel Yetenek ve Genel Kültür Alanında sınav sorularının deneme sınavı adı altında ve doğru cevapları koyulaştırılmış olarak dağıtıldığı anlaşılmıştır. Genel Yetenek Alanında yer alan 30 matematik sorusunu birçok adayın hiç işlem yapmadan veya çözüme yönelik işlem yapmadan doğru cevapladığı, matematikçi bilirkişiler ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin hazırladıkları rapordan anlaşılmıştır.
MASAK'tan alınan rapor, SGK, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden alınan bilgiler doğrultusunda, ilk etapta gözaltı kararı verilen 82 şüpheli ile toplamda bin 435 şüphelinin kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla mali, sosyal ve ekonomik bağlarının olduğu tespit edilmiştir."
Açıklamada, "Jandarma Kriminal Raporu, Emniyet Bilişim Uzmanlığı Raporu, YÖK Denetleme Kurulu Raporu, ÖSYM, TÜBİTAK, MASAK, YÖK, SGK, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünden alınan bilgiler, şüphelilerin ikrarları, müştekilerin beyanları, matematik ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin raporları, HTS analiz çalışması raporu ve Cumhuriyet Başsavcılığımızla toplanan tüm delillere göre, ilk etapta gözaltı kararı bulunan şüphelilerin kamuoyunda bilinen bir yapıyla doğrudan bağlantılarının olduğu ve bu kişilerin sınav sorularını sınavdan önce örgütlü bir şekilde ele geçirip dağıttıkları, bu suretle atamalarda diğer adaylara göre öncelik elde ederek, haksız ve hileli bir şekilde kamu kurumlarına memur olarak atandıkları ve bu nedenle de yüz binlerce adayın haksızlığa uğratıldığı anlaşılmıştır" bilgisine yer verildi.
Açıklamada ayrıca söz konusu soruşturmaya titizlikle devam edileceği de bildirildi.
Gözaltına alınanların sayısı 63'e çıktı
Bu arada, Ankara merkezli 19 ilde düzenlenen operasyon kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan 82 zanlıdan 63'ünün gözaltına alındığı, 10 kişinin yurtdışında bulunduğu, 9 kişinin de yurtiçinde arandığı bildirildi.
Gözaltında bulunanların Emniyetteki işlemleri ise sürüyor.