Geçtiğimiz günlerde Kanarya ’da yaşanan bir olay filmleri aratmayacak cinsten. Oğluyla beraber sokakta yürüyen Suriyeli kadına bir araba çarparken diğer bir araba hastaneye götürmek bahanesi ile kadını alıp götürüyor. O günden bu yanan kadının izine rastlanmadı. Kadının ailesi ise gittikleri hiçbir hastane ve morgda kadının izine rastlamadıklarını belirtiyor. Kadının kocası ise korktuğu bir şeyden olsa gerek bize konuşmaya yanaşmadı. Elimize ulaşan bazı iddialar ise kocanın tehdit edildiği yönünde.

‘Hastaneye götüreceğim’ dedi ve kaçırdı

Kazanın ardından günler geçmiş olmasına rağmen yengesinin izine rastlayamadıklarını ifade eden Suriyeli Muhammed İdris, “Geçtiğimiz günlerde (12 Mart Perşembe) yengem ve 12 yaşsıdaki bir çocuğu ile pazar alışverişine gidiyor. Dönüş yolunda bir kamyonet yengeme çarpıyor. Yeğenim de o korkuyla kaçarak dedesine haber vermeye gidiyor. Yengemin babası ve yeğenim döndüklerinde ise yengemi kaza yerinde bulamıyorlar. Orada bulunan tanıkların ifadesine göre ise kaza sonrası yaklaşan bir ticari taksi ‘Hastaneye götüreceğim’ diyerek yengemi arabaya bindirip götürüyor. Kazanın olduğu günden bu yana aradığımız hiçbir hastane ve morgda yengemin izine rastlayamadık.” şeklinde konuştu.

Bütün aile perişan halde bekliyoruz

Olay yerindeki kameraları incelediklerinde pek bir şey göremediklerini söyleyen İdris, “Kazanın yaşandığı caddede bulunan MOBESE kamerasının görüntülerini görmek istediğimizde ise emniyette bize MOBESE'sinin çalışmadığı söylendi. Yengemin 3 çocuğu var. Bütün aile perişan bir haldeyiz. Bizim hiç kimseyle bir sorunumuz yoktur. Böyle bir olayın yaşanmasını garip buluyoruz. Nereye gittiysek derdimize derman bulamadık. Sizin aracılığınız ile yetkililere ve duyarlı halka seslenmek istiyorum. Yengemi gören veya olayla ilgili bilgisi olanların bize yardımcı olmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Polis ve savcıdan hakaretvari konuşmalar

Suriyeli ailenin komşusunun anlattıkları ise insanı dehşete düşürecek cinsten. Ailenin komşusu, “Kazanın yaşanmasının ardından emniyette gittik. Orada bizimle ilgilenen bir memur çıkmadı. Bir polis memuru ise bana sert bir şekilde çıkışarak ‘Bunu bulmak sana mı kaldı? Sana ne? Git evinde otur’ dedi. Daha sonra bir dilekçe hazırlayıp Cumhuriyet Savcısına gittik. Orada bulunan savcının odasına çıkarak derdimizi anlatmak istedik. Savcının söylemleri de emniyette bize hakaret eden polis memurundan farklı olmadı. Savcı bize ‘Bu kadını bulmak benim görevim mi? Gidin emniyette’ diyerek bizi odasından kovdu. Tekrar emniyete gittiğimizde ise dilekçeyi savcı imzalamadan hiç bir şey yapmayacaklarını söylediler. Yaşanan bu kaza ve sonrasında yaşananlar bana çok tuhaf geliyor. Kazanın olduğu bölgede kimse konuyla ilgili bir şey bilmediğini söylüyor. MOBESE'nin arızalı olduğunun söylenmesi ile polis ve savcının tavırları da bu olayın normal adli bir kaza olmadığı şüphesini uyandırıyor. Biz bu kadının bilinçli bir kaza sonucu kaçırıldığını düşünüyoruz.” dedi.  (Erkan Yavuz - İLKHA)