28 Şubat süreci mağdurlarından Abdulkadir Aktaş`ın (35) annesi Münevver Aktaş (74), astım, bronşit ve şeker hastalığı nedeniyle tedavi altında tutulduğu Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetti.
Gece saat 02.30 sıralarında vefat eden Aktaş`ın cenazesi, Karakilis köyünde kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığına defnedildi.
Defin işlemlerinin ardından İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) konuşan Aktaş`ın eşi Mahmut Aktaş (82), Allah`tan, hayat arkadaşına rahmet diledi.
“Oğlum hayattayken annesini göremedi, bari mezarına gelsin”
Uzun süreden bu yana oğulları Abdulkadir`in özlemiyle yandıklarını dile getiren Aktaş, “Bu dünyanın derdini çektik. Tek isteğimiz, cezaevinde bulunan çocuğumuzun gelmesi. Bir kedinin yavrusunu elinden aldığınızda o kedi size saldırır ve zarar verir. Böyle bir acıyı herkes yaşayabilir. Oğlum, hayattayken annesini göremedi, bari mezarına gelsin. Annesinin kabrini görsün.” dedi.
“16 yaşında caminin içinden alıp götürdüler”
Yüzde 95 ağır hastalığa sahip olduğunu ve en azından 2 saat bile olsa oğlunu görmek istediğine işaret eden Aktaş, şunları kaydetti:
“Ergenekon`u hepiniz çok iyi biliyorsunuz. Kimini sağcı, kimini solcu, kimini hırsız, kimini de dinci yaptılar. Güneydoğu`daki insanları bölüp parçaladılar ve birbirleriyle düşman hale getirdiler. Oğlumu 16 yaşında caminin içinden alıp götürdüler. Haksız yere bir yıl cezaevinde tuttular. Suçlayacak bir şey bulamadıkları için serbest bırakmak zorunda kaldılar. Daha sonra oğlumu Kur`an kursuna gönderdim. Bu sefer de gidip orada tutukladılar. Yetkililer halimizi görsünler. Şefkat ellerini uzatıp, çocuğumu cezaevinden çıkarsınlar.”
“Son anını oğluyla birlikte geçirmek istiyordu”
Annesinin, evlat özlemiyle yandığını belirten Ömer Aktaş, “Annem, 40 günden beri hastadır, hastanede kalıyor. Bazen yoğun bakıma girip çıkıyordu. Tokat Cezaevindeki oğlunun hasretiyle yanıyordu. Son anını oğluyla birlikte geçirmek istiyordu.” ifadelerini kullandı.
“Müslüman kardeşlerimizden dua bekliyoruz”
İnançlarından dolayı farklı muamele gördüklerini kaydeden Ataş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kardeşim, Ergenekoncuların kumpasıyla 13 yıldır cezaevinde. Güneydoğu bölgesinde birçok mağdurluklar yaşandığı gibi kardeşim de aynı şekilde mağdur edildi. Annem, yatalak haliyle onu görmek zorunda kalıyordu. Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna dilekçe yazdım ama hiçbir sonuç alamadım çünkü inancımızdan dolayı farklı bir muamele görüyoruz. Mazlumların dayanağı Allah`tır. Biz de Allah`a güvendik, kimseden minnet çekmiyoruz. Bütün Müslüman kardeşlerimizden dua bekliyoruz.” (Hamza Adiyaman-İLKHA)