Esed İran televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye Devlet Başkanı`nın geleceğiyle ilgili yalnızca Suriye halkı konuşur, dışardan gelen açıklamalar bizi ilgilendirmiyor” dedi.
Fransa yönetimi ise, her zaman Esed ile masaya oturulmasına karşı olduğunu duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bakan Laurent Fabius`un Şubat ayının sonunda yaptığı “Müzakerelerin, ortak uzlaşı hükümeti kurmak amacıyla mevcut rejimde yer alan bazı kişilerin yanı sıra muhalefetin üyelerini kapsaması lazım” sözleri hatırlatılarak, “Bizim için çok açık, Beşşar Esed bu listeye dahil edilemez” ifadeleri yer aldı.
Suriye'de 220 binden fazla insanın öldüğü iç savaş beşinci yılına girerken ABD'deki CBS Televizyonu'na konuşan Dışişleri Bakanı Kerry, Washington yönetiminin 'eninde sonunda' Beşşar Esed yönetimiyle müzakere etmek zorunda kalacağını söylemişti.
2012 yılında yapılan 1. Cenevre Konferansı'na değinen Kerry, "Her zaman 1. Cenevre süreci bağlamında müzakereden yana olduk" dedi.
ABD ve adını vermediği diğer ülkelerin Suriye'deki krizi bitirmek ve diplomatik süreci yeniden canlandırmak için yeni yollar aradıklarını belirten Kerry, "Bunun için Esed'in üzerinde çeşitli yönlerden baskının artması gerekebileceğini kaydetti.
Kerry'in "Eninde sonunda Esed'le görüşmek zorundayız" sözlerinin ardından açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcü yardımcısı, Kerry'nin Esed'in kendisini kastetmediğini ve ABD'nin Suriye politikasında bir değişiklik olmadığını söyledi.
ABD yönetimi Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana Esed rejimine karşı bir pozisyonda duruyor. Ancak Washington krizin sadece siyasal bir yolla çözülebileceği kanaatinde.
ABD ayrıca IŞİD'in Suriye topraklarında egemen olmasının ardından rejimle mücadele önceliğinden vazgeçti ve Suriye'de öncelikli tehdit olarak IŞİD'i görmeye başladı.
Eylül ayında, liderliğini yaptığı koalisyon ile birlikte Suriye'deki IŞİD mevzilerini havadan vurmaya başlayan ABD, IŞİD'le savaşan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve PYD'ye de destek sağladı.
El Cezire-Reuters