Doğruhaber - Okunan basın açıklamasında, “burada toplanmamızın sebebi, geçtiğimiz günlerde adeta milletimizin manevi değerlerine hakaret edercesine, kadın bedenini teşhir eden bir heykel dikilmesidir” denildi. “Sapkın ve ahlaksız bir zihniyetin hezeyanı olarak değerlendirdiğimiz bu heykelin hâlâ bu topraklarda ayakta kalabiliyor olması kabul edilebilir değildir.” İfadelerinin kullanıldığı açıklamada, şu cümlelere yer verildi: “

“BU UCUBENİN KADINI TEMSİL ETMESİNİ KABUL ETMİYORUZ”

“Bizler tesettürü ve hayayı birilerinin bize sunduğu özgürlük kapsamında değil, Allahın insanların faydası için istediği bir emir ve sınır olarak kabul ediyoruz. Allahın emrini uygularken de kimseden izin almaya gerek duymuyoruz. Laik zihniyet, çağdaşlaşma ve özgürleşme adı altında, ticari ve dünyevi amaçlarını gerçekleştirmek için kadını hayasızlık abidesi haline getirmiştir ve getirmektedir. Cinselliğin ve teşhirin, sanat olarak sunulabilmesi öncelikle İslam`a sonra kadın hakları ve insan haklarına karşı işlenmiş bir suçtur. Zira insan, salt cinselliğe indirgenebilecek kadar tek boyutlu ve itibarsız bir varlık değildir. Sanat eseri olarak yutturulmaya çalışılan bu heykel, olsa olsa bir ucubedir. Bizler, şerefli ve kişilikli bir varlık olan kadının, bu ucubeyle temsil edilmesini kabul etmiyoruz!”

“SANAT ÜRÜNÜ DEĞİL RUHSAL ÇÖKÜNTÜNÜN ÜRÜNÜDÜR”

Heykelin, bir sanat ürünü değil aksine ruhsal bir çöküntünün ürünü olduğu ifade edilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

“Kadın bedenine tapan şehvetperestleri, bizden önceki nesil kabul etmemiştir, bizler de kabul etmeyeceğiz! Akılları gözlere indirmek isteyen bu zihniyet hazcı, hedonist ve sınırları olmayan bir dünya düşünmektedirler. Onlar gerçekte kadının özgürlüğünü değil, kadına ulaşmanın özgürlüğünü istiyorlar. Edirne` nin duyarlı insanlarının bu heykeli kendilerine hakaret olarak kabul ettiklerini bildirmek istiyoruz. Ve en kısa zamanda bu tepkinin ses bulmasını, gereğinin yapılmasını yetkililerden istiyoruz. Son olarak bütün insanlığı, bizi yaratıp başıboş bırakmayan, hayatımızı düzenleyen kurallar koyan Rabbimizin Araf suresi 26 da buyurduğu gibi haya ve takva üzere olmaya davet ediyoruz. ``Ey İnsanoğulları! Ayıp yerlerinizi örtecek giyimlikle sizi süsleyecek elbiseler gönderdik. Takva örtüsü ise bunlardan daha hayırlıdır. Allah'ın bu ayetleri öğüt almanız içindir.``

HEYKELİN KISA HİKAYESİ

Heykel yaklaşık 10 yıl önce 28 Şubat cuntasının İslami kesime yönelik zulümlerinde tetikçilik vazifesini fazlasıyla yerine getiren, ama bunu yetersiz gören dönemin Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci`nin desteğiyle yaptırılmıştır. Bu şu demek; Bu heykel Başörtüsüne karşı düşmanlığıyla bilinen yasakçı Profesörün tesettüre olan nefretini temsil etmektedir! Öyle iddia edildiği gibi “medeniyete koşan cumhuriyet kadınını” temsil eden “masum sanat eseri” falan değildir. İlk yapıldığında halkın bir kısmının tepkisini çeken ve sonra halk tarafından parçalanan bu heykel tekrar yapılmış ve Vali Konağının önüne dikilmiştir.