Afganistan'dan Türkiye’ye gelerek Ağrı’ya yerleşen Afgan aile, 2,5 yıldır zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışıyor. İddiaya göre maddi sıkıntıların artması nedeniyle aile reisi Ali Marad Rızayi (50), yaşadığı evin tavanına gerdiği ipe kendini asarak intihar etti. Rızayi geride gözü yaşlı eş ve 4 yetim çocuk bıraktı.

Afganistan'da yaşanan ve on yıllar süren savaşlar ile şiddetli kuraklık, çoğu insanı evini terk edip başka ülkelere göç ettirdi. 2,5 Yıl önce aynı sebeplerle Afganistan'dan Türkiye'ye sığınan ve Ağrı'da yaşayan Ali Marad Rızayi ve ailesi de ülkelerini terk etmek zorunda kalanlardandı.    

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (BMMYK) 2,5 yıl önce kayıt olmalarına rağmen bir sonuç çıkmadığından dolayı mağdur olan Rızayi ailesi, her başvurularına olumsuz yanıt verildiğini belirttiler.

BMMYK’dan bir sonuç çıkmadığı için Rızayi ailesi ve diğer Afgan aileler ancak karın tokluğuna, kimi esnafın işyerlerinde, zor şartlarda çalışarak geçimlerini sağlıyorlar.

BMMYK’nin Afgan mültecilere yönelik haksız muamelelerinin olduğunu ve bu durumun mağduriyetlere yol açtığını ifade eden Ali Marad Rızayi’nin eşi Hekime Rızayi, yetkilerin bu durumu iyileştirmeleri gerektiğini ifade etti.

Hekime Rızayi, “Türkiye’deki Afgan mülteciler BMMYK'ya kayıt olduktan sonra farklı şehirlere gönderiliyor. Mültecilerin aile ve çevrelerinden uzak kalmaları, farklı bir kültürün içinde olmaları, dil ve okuma-yazma bilmemeleri gibi sorunlar yaşarken, birde yaşadıkları yerlerde işsizlik sorunu ve geçim sıkıntısı ile karşı karşıya kalıyorlar. Birleşmiş Milletlerin Afgan mültecilere haksız muamelesi sorunlarını büyütüyor. Bu konuda Afgan sığınmacılar başkalarının kurbanı yapılıp; BMMYK tarafından açık bir şekilde ayrımcılığa uğratılarak en az 7 sene bekletiliyor. Başka ülkelerden mülteciler iki yılda güvenli başka bir ülkeye yerleştiriliyorken Afganlar için ise bu yapılmıyor.” dedi.  

Afgan Mültecilerin Türkiye’de kalış sürecinde yaşadıkları en önemli sorunlarının ise temel ekonomik ihtiyaçlar olan barınma, beslenme, sağlık, ilaç temini, giyim ve eğitim alanında yaşadıklarını söyleyen Hekime Rızayi, “Bu sorunlar üst üste gelince mültecilerin bir dünya rahatsızlık ve psikolojik sorunları ortaya çıkıyor. Maalesef bunun faturasını çocuklar ödüyor. Anne ve babayı çaresiz gören çocuklar dünyadan nefret ediyor.” ifadelerini kullandı.

Eşinin ameliyat olması gerektiği ve imkânları olmadığı için Birleşmiş Milletler Bürosuna gidip rahatsızlıklarına çözüm istediğini, Ankara’ya gitmek için yapmış oldukları izin taleplerine ise olumsuz yanıt verildiğini dile getirdi.

Hekime Rızayi, “Eşim Ali Marad Rızayi'nin de sağlık problemi vardı ve doktora gittiğinde ameliyat olmazsan ya aklını kaybedersin ya da ölürsün demişlerdi. Bu kadar sıkıntı içerisinde eşim Ankara'ya gitmek istiyordu. Birleşmiş Milletlerin Bürosundaki yetkililer ona izin vermediler. Eşim, çocuklarının ve ailesinin yaşadığı sorunlara çözüm bulamayınca psikolojisi bozuldu ve hayatına son verdi. Bizler tüm Afgan mülteciler için, Birleşmiş Milletlere sesleniyoruz. Başta Ağrı olmak üzere Türkiye'nin bir çok yerinde benzeri aileler var. Bugün benim eşim intihar etti, yarın başka Afgan mülteciler aynı şeyi yapacak. Birleşmiş Milletlerin bir an önce bizim sorunlarımıza çözüm bulması gerekiyor.” şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)