Hak ve Adaletler Partisi (Hak-Par) Diyarbakır İl Başkanı Vasıf Kahraman, Diyarbakır`da yaklaşık 3 bin 500 sivil toplum kuruluşunun desteğiyle gerçekleştirilen Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı`nı İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) değerlendirdi.

Yapılan çalıştayla güzel sonuçlar elde edilebileceğine işaret eden Kahraman, Kürt meselesinin çözümünde bütün Kürt siyasi yapılarının muhatap alınması gerektiğine vurgu yaptı.

“PKK ile hükümet arasında gerçekleştirilen süreç çözüm süreci değil”

Kürt meselesini çözmenin ancak siyasal yollarla mümkün olabileceğini belirten Kahraman, Kürt meselesinin bir terör meselesi olmadığını, ulusal bir mesele olduğunu söyledi.

Kahraman, “Bu mesele ancak ulusal bazda çözülebilir. Kürtlerin ekonomik, demokratik ve sosyal hakları verilmedikçe bu sorun adil bir çözüme ulaşmaz. Biz bunun farkındayız ve bunu böyle algılıyoruz. Şu an PKK ile hükümet arasında gerçekleştirilen çözüm süreci değildir. Sadece PKK`ye silah bıraktırma ve Kürt meselesini başka bir mecraya çekme sürecidir. Eğer mesele Kürt sorununu çözmek ise; taraf olan Kürt siyasi çevrelerin de muhatap alınması gerekir. Bizim de temennimiz silahların susmasıdır. Bu sayede sivil siyasetin önü açılmış olur. Her renk kendini özgürce ifade edebilir.” dedi.

“İstenenler verilirse Kürt meselesi çözülmüş olur”

Hükümetin, Kürtlerin doğal haklarını vermemekte ısrar ettiğini dile getiren Kahraman, şunları söyledi:

“Devlet, gerçekten samimi ise ana dilde eğitimi, ilkokuldan üniversiteye olmak üzere hayatın her alanında kullanılmasına izin vermelidir. Hatta Kürtçe ikinci resmi dil olmalıdır. Yeni bir anayasa yapılarak o anayasada Kürtlerin de bir ulus olduğu belirtilmelidir. Bunlar yapılırsa Kürt meselesi de yavaş yavaş çözülmüş olur. Türkiye`de Kürtlerin ve Türklerin eşit bir şekilde, kardeşçe yaşayabileceklerini düşünüyorum.”

“HÜDA PAR, HAK PAR ve diğer Kürt siyasi partileri dikkate alınmayacaksa, Kürt sorununun çözüleceğine asla inanmıyoruz.” diyen Kahraman, çalıştay da ki, ‘Hür Dava Partisi ve Hak ve Özgürlükler Partisi çözüm sürecinde aktif rol almalıdır` kararının yerinde bir karar olduğunun da altını çizdi. (Hamza Adiyaman-İLKHA)