Eğitim Bir-Sen Batman Şubesi Kadın Komisyonu tarafından düzenlenen “İslam ve Kadın” konulu panel, Yeni Kültür Merkezi konferans salonunda STK temsilcilerinin ve vatandaşların katılımıyla gerçekleşti.

Panele Batman Müftülüğünde görevli Vaize Meryem Dilmaç ile Vaiz Murat Kurt konuşmacı olarak katıldı.

Açılış konuşmasını Eğitim Bir-Sen Batman Şubesi Kadın Komisyonu Başkanı Nebahat Doğu yaptı.

Doğu konuşmasında, “8 Mart 1857 tarihinde, ABD`de  40 bin dokuma işçisi, daha iyi koşullarda çalışmak istemiyle, bir tekstil fabrikasında greve başladılar. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önüne kurulan barikatlardan kaçamaması sonucu, 129 kadın işçi can vermişti.  8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1910 yılında Danimarka`da Uluslararası Kadınlar Konferansında, 8 Mart 1857 tarihinde tekstil fabrikası yangınındaki ölen işçi kadınlar anısına, Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini oy birliğiyle kabul edilmesiyle başlamıştır. İkinci dünya savaşı sonrası 1960`lı yıllarda ABD`de de kutlanmasının ardından, bütün dünyada da hızla benimsenmiş, 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edilmesiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü resmiyet kazanmıştır.” ifadelerini kullandı.

“Hz. Muhammed (sav) bin 400 yıl önce kadın haklarıyla ilgili ilk yazılı kurallar konulmuştur”

“Aslında bundan yüzyıllar önce İslam Dininin Yüce Peygamberi Hz. Muhammed (sav) tarafından, veda hutbesinde insanların birbirleri üzerine olan haklarından ve özellikle kadınların haklarından tarihi anlamda ilk resmi ağız olarak bahs edilmiştir.” diyen Doğu, şunları söyledi:

“Peygamber Efendimiz tarafından, günümüzden bin 400 yıl önce kadın haklarıyla ilgili ilk yazılı kurallar konulmuştur. Peygamber Efendimiz kadınların hakkını yerine getirme konusunda ‘Allah`tan korkunuz. En hayırlınız kadınlarına hayırlı olan iyi davranandır. Dünya metaının en hayırlısı saliha bir zevcedir. Cennet annelerin ayakları altındadır.` buyurmuşlardır. Bu tavsiyelere, bu sözlere rağmen günümüz dünyasında ve ülkemizde her türlü sömürü alanlarının baş elemanlarını maalesef kadınlar oluşturmaktadır. İslam`ın asla hoş karşılamadığı şiddet, taciz, tecavüz, emek hırsızlığı, dışlanma, toplumdan uzaklaştırma, meta olarak kullanma  ahlaksızlıklarının tümü,  cinsiyet ayrımı gözetmeksizin günah sayılmıştır.”

“Mümin kadınlar ile mümin erkekler birbirlerine ayna olmak zorundalar”

Açılış konuşmasının ardından ilk olarak konuşmacılardan Vaize Meryem Dilmaç söz aldı. Dilmaç, “Her şeyden önce kadın ve erkek olarak insan Allah`ın yarattığı en değerli varlıktır. Aslında kanını ve erkeği ayrıştırmak değil bütünleştirmek önemlidir. Bir toplum sadece erkeklerden ibaret değildir. Onun yarısını da kadınlar oluşturuyor. Yaratılışın kanunu da zaten budur. Onun için annelerimize kız kardeşlerimize de değer vermemiz gerekiyor. Mümin kadınlar ile mümin erkekler birbirlerine ayna olmak zorundalar. Birbirlerinin kusurlarını gördükleri zaman o kusur üzerine yoğunlaşmamaları gerekiyor. Peygamber Efendimiz yaşlısıyla, çocuğuyla, erkeğiyle genciyle bütün insanlara çok büyük değerler vermiştir. Özelliklede kız çocukları hakkında tavsiyelerde bulunmuştur. Peygamber Efendimiz kız çocukların eğitimi konusunda şöyle buyuruyor; ‘Kimin iki tane kız çocuğu olur da, onları İslam ahlakına göre yetiştirirse, ben ve o, ikimiz cennette beraber olacağız.` Efendimiz kadınlara şiddetti kesin bir dille yasaklamıştır. O`nun hayatına baktığımız zaman Hz. Aişe annemizin de ifade ettiği gibi hiçbir zaman bir hanımına bir fiske dahi vurmamıştır.” diye konuştu.

Son olarak Vaiz Murat Kurt ise şunları söyledi: “Resulullah (sav) döneminde kadın konumuna kavuşmuş ama maalesef Resulullah (sav) vefatından sonra yine aynı eksiklikler ortaya çıkmıştır. İnsanlar maalesef cahiliye dönemindeki gibi, kadına karşı muamelelerini tekrar gündeme getirmişlerdi. Kadının toplumsal konumu itibarıyla ikinci sınıf mevkie indirgeyen bazı rejimler, bazı devlet anlayışları, kültürlere olduğu gibi aile eğitimi ve bazı dinlere de bunun üzerindeki etkisinin olduğunu görmekteyiz. Günümüzde de pek çok erkek, din böyle emrediyor diye hanımını aşağılayabiliyor.” ifadelerine yer verdi. (M. Sait Çelik – İLKHA)