Diyarbakır`da 600`e yakın İslami sivil toplum kuruluşunun desteğiyle ‘Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı` gerçekleştirildi.
Mehmet Turan`ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen çalıştayın 2`inci panelinde konuşan Anadolu Platformu İstişare Kurulu Başkanı Ramazan Kayan, Müslümanların, aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakarak birlik içinde olmaları gerektiğini söyledi.
“Kimse buraya sebepsiz toplanmadı”
Hiç kimsenin çalıştaya sebepsiz olarak katılmadığını kaydeden Kayan, “Kimse fotoğraf çekmek için, dostlar pazarda görsünler hesabı ile gelmedi. Yıllarca verdikleri mücadelenin nihayetinde bir hüsnü hatimeye tanıklık edebilmek için bir araya geldik. İnşallah rabbim buna muvaffak etsin. Yani biz buraya akıl vermek için gelmedik. Ortak aklı işlevsel hale getirmek için geldik. Biz buraya kimseyi sorgulamak, suçlamak, sınırlamak için toplanmadık. Sorunlarımıza birlikte çözüm bulmak için buradayız. Allah bu fırsatları bizlere nasip etmiş. Bundan sonraki adımları konuşa bilmek için buradayız.” dedi.
“Müminler bir delikten 2 defa ısırılmaz”
Farklılıklarımıza rağmen bir arada hareket edebilmek yâda bazı ortak sorunlarımızı çözme iradesini gerçekleştirmek için toplandıklarını belirten Kayan, “Yapılarımız ayrı olabilir farklı siyasi tercihlerimiz, görüşlerimiz ve tutumlarımız olabilir. Ancak bizim mutlaka ve mutlaka bir araya getirmesi gereken temel sorunlarımız var. İşte bunlardan biri çözüm meselesi ve barış sürecidir. Ve bu sefer çok daha umutluyuz ve geleceğe çok daha inançlı güçlü bir iradeyle harekete geçtiğimizi rahat bir şekilde söyleyebilirim. Ancak barış yolundaki dikenlerin, dinamitlerin ve dönen dolaplarında farkındayız. Bu işi sabote etmek için bağnazların fanatiklerin halen pusuda nasıl beklediğini yine biz biliyoruz. Ancak müminler bir delikten 2`inci defa ısırılmazlar. Barış cesaret gerektirir, hikmet gerektirir, bedel gerektirir, kararlılık ve tutarlılık gerektirir. İnşallah bu kararlığı ve bu iradeyi hissediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Beşeri sistemler bize ne getirdi ki?”
Şeriatın temel hedefleri arasında Mal emniyeti, can emniyeti, nesil emniyeti, din emniyeti ve akıl emniyetinin olduğunu belirten Kayan, şunları söyledi:
“Barış olmadan bu emniyetleri nasıl sağlayacağız. Yani İslam`ın bütününü ele aldığımız zaman barış asli`dir, savaş arızidir. Biz mecbur kalınca inancımızın direncini de veririz. Ama bizim için asıl olan barıştır. Çünkü tüm insanlığa sözü söyleyecek olan biziz. İşte görüyorsunuz beşeri sistemler çöküyor. Komünizm çöktü, kapitalizm can çekişiyor. Liberalizm modernizm ne sunacak insanalara. Tam da sözümüzü yüksek sesle gündeme getireceğimiz zaman dilimde herkes barıştan vazgeçse, biz tek başımıza kalsak bile barış mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Asla bundan geri adım atmayacağız. Resulullah`ın hayatına bakın ve Hudeybiye savaşını gözlerimizin önüne getirelim. Barışın diğer adı İslam`dır. Barışı sabote edecek şeytanlara dikkat edin.”
Bugüne kadar kardeşliğin hakkını vermemiş olabileceklerini kardeşliği eskitip, yıpratıp ve tüketmiş olabileceklerine değinen Kayan, Kardeş olmak dışında hiçbir çıkış yolunun olmadığını ve kardeşliğin hakikat ve ahlakı gerektirdiğini belirtti.
“Yeni bir kardeşlik sayfası açmamız lazım”
Kayan, “Biz bu vesileyle sırası gelince helalleşiriz, tövbe ederiz. Aklıselim neyi gerektiriyorsa onu yaparız. İnşallah bu barış üzerine yeni bir kardeşlik sayfası açmayı da Rabbim mutlaka bize verecektir. Barış sürecini kimse kendine yontmaya kalkmasın. Barış biterse hepimiz kaybederiz. O zaman grupçu anlayışlarını bir tarafa bırakalım. Yüreklere dokunabilecek tarihi bir fırsat. Belki 100 yıl sonra ilk kez bu fırsat önümüze geliyor. Sakın ha sakın bu fırsatı kaçırmayalım. Barışın içeriği barış ötesi öyle kazanımlar, imkânlar bizi bekliyor ki şimdiden bunu göre bilecek verasetle hareket etmemiz lazım. İnşallah bu barış yeni başlangıçlara, şimdiye kadar birbirinden uzak düşen şu veya bu vesileyle birbirini anlamada, tanımada yetersiz kaldığımız zafiyetlerimizi acziyetlerimizi, asabiyetlerimizi de gözden geçire bilmek için tarihi bir fırsat olarak görüyorum.” şeklinde konuştu.
“İslam sürecin dışında tutulamaz”
Kürt halkının ezilmişliğinin, sömürülmesinin faturasını İslam`a ve İslam ümmetine yükleyenlerin var olduğuna değinen Kayan, son olarak şunları söyledi:
“Son zamanlarda seslerini yükseltenler vardır. Sorun kardeşlik değil, kardeşsizliktir. Eğer biz kardeşliğin hakkını vermemişsek suç İslam`da değil suç bizdedir. Biz temsil edememişsek kardeşliğin içini kendimizi sorgulayacağız. Özellikle bu süreç içerisinde Müslümanlığı sürecin dışında tutmak isteyenlerin hesaplarını kitaplarını biliyoruz. Ancak biz, biz olduğumuz zaman kimse yok sayamaz. Biz birbirimizi yok saymazsak hiç kimse bizi yok sayamaz. Ama biz birbirimize değer verip muhatap almazsak bir grup tek tek yok olur. Sorun silahlardan ve sokaklardan önce sinelerdedir. Eğer sinelerimizde ve yüreklerimizde sorunu çözersek o zaman köklü çözüm kalıcı çözüm meydana gelir.” (Hamza Adiyaman/Ali Fidancı-İLKHA)