Diyarbakır Elazığ Karayolu Organize Sanayi bölgesinde bulunan bir fabrikaya iş başvurusunda bulunduğunu söyleyen Uğur Açan, iş başvurusu için gittiği fabrikada namaz kılıyor olmasının bahane edilerek, aşırı dincilikle itham edildiğini ve iş başvurusunun reddedildiğini iddia etti.

Yaşadığı olayla ilgili olarak İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan Açan, iş başvurusu için fabrikaya gittiğinde fabrika müdürüyle iş şartları hakkında konuştuklarını ve her konuda anlaştıklarını belirterek, “Ancak son olarak ibadet yapabilme imkânı hakkında müdüre sorduğumda müdür çok şaşırdı. Namaz vakitlerinde namaz kılabilmek için şartların olup olmadığını söyledim. Sorum üzerine fabrika yetkilisi şaşırdı. Fabrika müdürü, ‘Elhamdülillah, biz de Müslüman`ız!` ancak iş esnasında namazlarını kaza edersin.” diye konuştu.

“Herkes işi bırakıp namaza giderse işler yürümez”

Müdürün verdiği cevabın kendisini tatmin etmediğini, ileride sorun olmaması için müdüre bir kez daha sorma ihtiyacı hissettiğini söyleyen Açan, müdürün kendisine, iş sırasında namazlarını ancak kaza edebileceğini, herkesin işi bırakıp namaza gitmesi halinde işlerin yürümeyeceğini söylediğini iddia etti.

“Sen Aşırı dinci misin?”

Kendisinin aldığı cevaptan huzursuz olduğunu ve bundan dolayı da fabrika müdürü ile belki ikna olur diye biraz konuştuğunu belirten Açan, Müdürün kendisini töhmet altında bırakırcasına, “Sen Aşırı dinci misin?” söylemesini ise haddini aşmak olduğunu belirtti.

Açan, “Bu şahıs, İslam`ın sadece bir emrine uyduğum için beni aşırıcılıkla itham etti. Fabrika müdüründen sonra konuştuğum fabrika sahibi de bana benzer şeyleri söyleyerek, Organize Sanayi`deki her yerde, işçilerin namazlarını kaza ettiklerini söyledi. Daha sonra onlara insanın namaz kılmakla aşırıcı olmadığını anlattım ve oradan ayrıldım.” İfadelerini kullandı.

“Namaza gidersem hoş olmaz”

Konu ile ilgili olarak kendilerine ulaştığımız S. Plastik yetkilileri, bünyelerinde bir mescidin olduğunu ve namaz kılmanın da serbest olduğunu, ancak çalışmanın da bir ibadet olduğunu ve bazı durumlarda namazların kazaya bırakılabileceğini söyledi.

Yetkili, sözlerine devamla, “Misafirlerim varken ya da bir işin başındayken nasıl olur da namaza giderim. Ayıp olur misafire. Bizim herkese saygımız var. Söz konusu arkadaş, daha önceki iş yerlerinde de bu sorunları yaşamış.” yorumlarını yaptı.    

Müslümanlar, “Ben Allah`ın kuluyum” diyebilmeli”

Namazın ehemmiyeti ve hangi durumlarda kazaya bırakılacağı ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD)  Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şenlik,

Namazın hangi durumlarda kaza edilip edilemeyeceği ile ilgili olarak karar verenin Allah ve Resulü olduğunu belirterek, buna karar vermenin herkesin haddi olamayacağını söyledi.

Molla Şenlik, “Böyle işler, Âlimlerin işleridir. Günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı, devlet memurları Cuma`ya yetişsinler diye namaz vaktini ertelemeselerdi, bu işverenler de belki buna cüret edemezdi.  Müslümanlar, ibadetlerinden taviz vermemelidir. Müslümanlar, ‘Ben Allah`ın kuluyum, ibadetlerimden ödün vermeyeceğim.` diyebilmelidir.” açıklamalarında bulundu.

“İslam`a iftira ederek işçilerini sömürmeye çalışıyorlar”

İnsanların günlük dünyevi işlerinin aksamaması için yetkisini ve haddini aşarak, Namazın, kaza edilebileceğine yönelik fetvalar vermesine tepki gösteren molla Şenlik, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.

Molla Şenlik, “Bazı işyeri sahiplerinin, bir şekilde İslam`a iftira ederek işçilerini sömürmeye çalıştığını ancak her şeyden önce insanların Allah`ın kulu olduğunu ve Allah`a kulluk yapmalarının zorunlu olduğunu belirtmek isterim. Eğer ki Allah`a kulluk ikinci plana atılarak, kullara kulluk öne alınırsa, çok tehlikeli bir durum ortaya çıkar. Kardeşlerimize tavsiyemiz bu durumlarda rızkından korkmaması, Rabbinin razı olmayacağı bir tavır içerisine girmemesidir.” uyarısında bulundu. (M. Sıddık Bilge – İLKHA)