DİYARBAKIR: PKK'ye silah bırakma çağrısı, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileleri, hasretini çektikleri çocuklarına kavuşturma konusunda ümitlendirdi.

Çözüm süreciyle bölgede sağlanan huzur ortamının ardından yaşanan gelişmeler, çocukları PKK tarafından kaçırılan aileleri sevindirdi. Örgüt üyelerinin silah bırakmasıyla çocuklarının dağdan indirileceğini düşünen aileler, özlemini çektikleri çocuklarına kavuşacağı günü iple çekiyor.

Geçen yıl 14 yaşındaki oğlu örgüt tarafından kaçırılan Sürreya Toklar, PKK'ye silah bırakma çağrısının kendilerini çok umutlandırdığını belirterek, şöyle dedi:

"Özellikle çocukların geri dönüşler için çok umutlandık. Allah rızası için herkes elini taşın altına koysun, barış için elinden geleni yapsın. Tüm Türkiye'nin barışa ihtiyacı var. Bu barışı kendi siyasi rantı için bozmaya çalışanları bu halk tarihin çöp tenekesine atacak. Kısa sürede barışın gerçekleşip, çocuklarımızın geriye dönmesini istiyoruz."

"Çocuklarımız dağda olduğu için çok üzgünüz"

Dede Sabri Önalan ise Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Muhammet Emin Önalan'ın (21) geçen yıl örgüte katıldığını söyledi.

PKK'ye silah bırakma çağrısı dolayısıyla çok mutlu olduklarını ifade eden Önalan, bu gelişmenin hayata geçirilmesini beklediklerini kaydetti.

"Çocuklarımız dağda olduğu için çok üzgünüz, gözümüze uyku girmiyor" ifadelerini kullanan Önalan, şöyle konuştu:

"Dağdaki öğrencilerin ailesine ve okuluna kavuşmasını istiyoruz. Hepimizin dileği bu baharda silahların bırakılmasıdır. Silahlar bırakılırsa bizim için şenlik olur. Yapılan çağrı bizi çok sevindirdi. İnşallah bu çağrı gerçekleşir, anneler ve babalar da çocuklarına kavuşur."

"Çok heyecanlandım"

Anne Behiye Eren, Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi oğlu Fatih Eren'in örgüt mensubu olarak dağda yer aldığını, 2 yeğenin ise askerlik görevini yaptığını söyledi. Yapılan çağrının kendilerini çok heyecanlandırdığını vurgulayan Eren, "Bu çağrının ardından çok heyecanlandım. Çok heyecanlıyım, inşallah artık barış olacak" dedi.

"Çağrıdan dolayı sevinçten ağladık"

Baba Ali Eren ise çözüm süreci sayesinde can kayıplarının artık yaşanmayacağını belirterek, şunları söyledi:

"Dağdakilerin hepsi annelerine kavuşacak, annelerin de artık gözyaşı akmayacak. Dağdaki, asker ve polis hepsi bu vatanın çocuklarıdır, hepsi kardeştir. İki yeğenim askerdir, ama oğlum da dağdadır. Allah korusun ikisi birbiri ile karşılaşırsa ne olacak. Çağrıdan dolayı sevinçten ağladık. Artık yeter, 40 yıldır binlerce insanımız öldü."

Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümündeyken örgüte katılan Mazlum Tunç'un annesi Boze Tunç (60), AK Parti hükümetinin hayırlı işler yaptığını söyledi.

"Oğlum 1 buçuk yıldır gitmiş ama inşallah artık geri gelecek. İnşallah barışı sağlayacaklar ve herkesin çocuğu evine geri dönecek. Bu açıklamalar nedeniyle çok heyecanlandık. Çocuklarımız dağa gitti ama onlar da bu toprakların çocuklarıdır, gelsinler artık. Haberi duyduğumda inanamadım kanatlanıp uçacak gibi oldum. Yüreğimiz kanıyor çünkü, o kadar acı çekiyoruz ki tarifi yok."

"Bizim yüreğimiz yandı başkasının yanmasın"

Dağa götürülen iki kızının çatışmada hayatını kaybettiğini bildiren Nafiye Karaer (58), "Bizim çocuklarımız geri gelmeyecek ama inşallah bu çağrı ile başkalarının çocukları ailelerine kavuşur" dedi.

Baba İsmet Karaer (60), huzur ve barış ortamının sağlanacağına inandığını belirterek, "Öcalan da silahların bırakılmasını istiyor. Bu çok güzel bir gelişmedir. Bizim çocuklarımızın ardından artık kimse gitmesin istiyoruz. Bizim yüreğimiz yandı başkasının yanmasın" şeklinde konuştu.

Örgüte 24 yıl önce katılan kızı Ceyhan Balık`tan haber alamayan anne Halise Balık da silah döneminin sona ermesini istedi.

"Dağdakiler için artık barış olsun istiyoruz. Gençlerimiz evlerine dönsün artık istiyoruz. 24 yıl önce giden kızım sağ mı, ölü mü, mezarı var mı? bilmiyoruz. Sadece televizyondan öldüğünü duyduk. Barış olsun ki artık çocuklarımız evlerine gelsinler istiyoruz. Giden zaten gitti. Allah affetsin onları, kalanların evlerine dönmesini istiyoruz."

AA