Mustazaflar Cemiyeti Kızıltepe şubesi dernek binasında Şubat şehadet ayı münasebetiyle düzenlenen programa Kızıltepeliler yoğun ilgi gösterdi.
Kur`an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, TV programcısı ve araştırmacı yazar Abdullah Kavan günün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaptı.
Kavan konuşmasında, “İnsan hayatı bir okul gibidir. Bunun en zirvesi ve imtihanı Şehadet noktasıdır. Nasıl ki bu dünyada sınavları hakkıyla geçenler güzel meslekler ediniyorsa, şahadeti kazananlar da, Şehadet makamına ulaşanlar da cennette en güzel makamı elde edeceklerdir. İnsanların bütünüyle dünyada ölümü tadacakları halde, insanın fıtratı ölümsüzlük istiyor. Şu ayeti kerime hepimizin bildiği, defalarca okuduğunuz ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler fakat siz bunun şuurunda değilsiniz` başka bir ayeti kerimede, ‘Onlar Allah katında rızıklandırılıyorlar` şeklinde. Biz bunu biliyoruz ki, hayatın memat olmaması için, ölüm olmaması için bu zirveyi yakalayanlar imtihanı başarıyla geçenler, ölümsüzlük suyunu içiyorlar ve Allah-u Teala bu tabiri sadece ve sadece şehitler için kullanıyor.” diye konuştu.
Şehitlerin İslam ümmetine rehber olduğuna dikkat çeken Kavan, “Fakat bunu elde ederken de aslında bir sınır noktası var. Dikkat ediniz şehitler özellikle ümmete rehber olanlar ve tarihten günümüze kadar şehitlerin hayatına bir bakın, ona yaklaşmadan önce Allah`u Teala onların derecelerini artırmak istiyor. Mükâfatlarını artırmak istiyor ve bir set önlerine geçiriyor. Bir noktayla karşı karşıya bırakıyor onları. Birçok şehidin hayatına bakın, o noktayı göreceksiniz. Tercih etmiyor bu sınır noktasına gelindiği zaman. Allah`u Teala da o şehitleri en yüksek makama, Cennet`te Peygamberlerin bile gıpta edeceği bir makama getirmek istiyor. Ve o sınır noktasını herkesin önüne getirebilir. Bizim bu coğrafyada da, bizim burada da zaman zaman sınır noktasına geliyoruz. Acaba bu sınır noktasını ya da bu sınır noktasına geldiğimiz zaman, tavrımız davranışlarımız ne olacak? Allah`u Teala eğer bizi bu sınırla karşı karşıya getirirse, bizi imtihanı kazananlardan eylesin.” temennisinde bulundu.
İslam davası upruna şehadete kavuşanlardan biri olan Heci Adem`in, şehit edildiği gün oruçlu olduğunu söyleyen Kavan, “ Şehit Heci Adem herkes tarafından sevilen bir kişiliğe sahipti. Güzel ahlaklı ve çok yumuşak biriydi. Çocukluğunda, gençliğinde ve büyüdüğünde sürekli yumuşak huylu, merhametli, şefkatli, hiç kimsenin zarar görmesini istemeyen bir yapıya sahipti. Çevresinde onu tanıyanlar, ‘Bugüne kadar hiç kimsenin onun hakkında olumsuz konuştuğuna şahit olmadık.` diye şahitlik ederler. Bükülmüş beli, bembeyaz sakalıyla herkes tarafından sevilen bir ihtiyardı şehit. Savaşlarda bile çocukların ve ihtiyarların öldürülmediği, ama maalesef 1993 yılında oruçlu olduğu halde işten eve giderken, 61 yaşında PKK canileri tarafından şehit edildi. Allah-u Teala bu mazlum şehidin kanını yerde bırakır mı? Kürdistan`da özellikle bizim bu bölge, şehitlerin kanlarıyla bereketlenmiş, güller açmış ve şuan bir baharı yaşıyoruz. Kürdistan`da neden İslam`ın sesi gür çıkıyor? Dikkat edin kutlu doğum etkinliklerinde birkaç yıl önce bunları görmüyorduk. Ama şimdi binler, yüz binler hatta milyonlarca insan bir araya geliyor. Bunlar tesadüfen mi oldu? Vallahi bunlar tesadüfî değildir. Genç ihtiyar yani günümüze kadar gelen bu şehitlerin kanlarıyla bu tablolar oluşuyor. Bugün İslam davasının konuşulması bu şehitlerin sayesindedir.”dedi.
Program daha sonra okunan ilahiler ve yapılan duayla sona erdi. (Mehmet Aslan-İLKHA)