Şırnak`ın İdil (Hezex) ilçesi Tepeköy (Xıraberıpın) sakinleri, 1990-1995 yılları arasında PKK`nın baskısına, ambargosuna ve kalleşçe cinayetlerine tanıklık etti.
Dönemin tanıklarından birisi de PKK tarafından hunharca katledilen Emine Altuntaş`ın oğlu Selahattin Altuntaş (57) ile, aynı olayda yaralı kurtulan gelini Fatma Altuntaş.
Fatma Altuntaş ve eşi Selahattin, kayın annesinin İslami yaşantısını, katledildiği olayı, ve o günlerde yaşananları İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) anlattı.
1990-1995 yıllarının köylerinin PKK tarafından büyük bir zulme maruz kaldığını belirten Fatma Altuntaş, köyün İslam`ı benimsemesinden dolayı örgütün kendilerine yaşam hakkı tanımadığını aktardı.
‘`Çocukları doktora götürdük PKK bize pusu kurdu``
Yaşanan o zulüm dolu günleri anlatan Altuntaş, şehid kayın annesi Emine ile birlikte bulunduğu köy minibüsüyle yolculukları sırasında yaşanan olayı şöyle anlattı: “Kaynanam Emine ile birlikte torunlarımız M.Şerif ve İlyas`ı hastaneye götürmek için, 5.11.1994`te köy minibüsü ile Midyat`a gitmek için yola çıktık. Araçta bizden başka 2 köylü bayan ve 3 erkek de bulunuyordu. İşimizi görüp köyümüze geri döndüğümüzde, PKK`liler yolun sağ ve solunu kapatmış, bize pusu kurmuşlardı. Biz pusudan habersiz ilerlerken, asker giyimli PKK`liler, yol araması diye minibüsü durdurdular. Ardından bizi teşhis ettikten sonra, minibüsü çapraz ateşe tuttular. Çıkan çatışmada kaynanam ve köyümüzden başka bir bayan Şerife Özmen olay yerinde hakkın rahmetine kavuştu.”
‘`PKK`nin amacı minibüsteki herkesi katletmekti``
PKK`lilerin çok kalabalık olduklarını ve amaçlarının minibüstekilerin hepsini katletmek olduğunu anlatan Altuntaş, açıklamasının devamında şöyle dedi; “25-30 kişilik grup olarak yolun sağı solu hepsini kuşatan PKK`liler, sürekli minibüsü taradılar. Aracımıza ayrıca 2 de roket vurdular. Ben de roketin bir parçasıyla sol elimden yaralandım. Onların amaçları minibüstekilerin hepsini öldürmekti, fakat Allah (c.c) onlara bu imkanı vermedi.” dedi.
Yaklaşık yarım saat süren çatışmanın ardından iki çocuğa bir şey olmaması için, koltukların arasına sakladığını anlatan Altuntaş, yoldan geçen araçların ihbarıyla olay yerine gelen askerlerden sonra mürted örgütün elemanlarının kaçtığını söyledi.
Olay yerine gelen askerlerin tedavi için kendisini Midyat`a götürdüğünü anlatan Altuntaş, “Askerler araçta bulunan şehitlerimizi Midyat`taki morga, yaralıları da hastaneye götürdüler. Hastanede benim elimdeki roketin parçasını çıkarıp elimi alçıya aldılar. Elimin tedavisi bir ay boyunca sürdü.” ifadelerini kullandı.
“Kaynanam İslam ahlakı ile ahlaklanmıştı”
Kaynanası Şehide Emine`nin İslam ahlakı ile ahlaklanan, örnek bir kişiliğe sahip, yardımsever ve komşuları ile son derece iyi geçinen bir şahsiyet olduğunu belirten Altuntaş, “Onu hayatım boyunca hiç unutmayacağım. Rabbim O`nun şehadetini kabul etsin ve onu cennetine koysun. Rabbim bizleri de onların yolundan ayırmasın.” temennisinde bulundu.
Köylerinin İslami yaşantısından dolayı PKK tarafından hedef alındığını anlatan şehide Emine`nin oğlu Selahattin Altuntaş ise, mürtet örgüte köy olarak hiçbir zaman boyun eğmediklerini ve bundan sonra da eğmeyeceklerini vurguladı.
“Doksanlı yıllarda PKK bize büyük zulümler yaptı”
Doksanlı yıllarda PKK`nin buyruklarını yerine getirmedikleri için türlü türlü cezalara, zulümlere, ve ambargolara maruz kaldıklarını belirten Altuntaş, “Biz köy olarak dünya var oldukça, İslam`dan Kur`an ve sünnetten ayrılmayacağız. Tek birimiz kalana kadar Peygamberin davası bizim davamız olacaktır. Bunu PKK öğrendi ve öğrenmeye de devam edecek inşallah. Rabbim köyümüzde din için ölen köylülerimize rahmet etsin, bizi de onların şefaatine nail eylesin. Duasında bulundu.
Annesinin dinine bağlı çok takvalı bir insan olduğunu anlatan Altuntaş, şehidenin Müslümanlara hizmet etmekten hoşlandığını da sözlerine ekledi. (İLKHA)