Ülke Tv`de Gazeteci Nevzat Çiçek`in sunumuyla yayınlana Program`da 28 Şubat`ta mağduriyet yaşayan başörtülü bayanlardan biri olan Meryem Yılmaz yaşadığı mağduriyetleri anlattı. 28 Şubat sürecinin Diyarbakır`da çok farklı bir şekilde işlediğine işaret eden Meryem Yılmaz, 28 Şubat postmodern darbesini anıldığı zaman, yıllardır unutmaya çalıştığı o karanlık ve çile dolu günleri tekrar tekrar hatırladığını ve uykularının kaçtığını belirtti. Diyarbakır`da Protesto hakkını dahi kullanamadıklarını dile getiren Yılmaz, Türkiye`de 28 Şubat sürecinde birçok mağduriyetlerin yaşandığını fakat Diyarbakır`da yaşayan Müslüman bayanlar olarak o süreci daha katmerli yaşadıklarının altını çizdi.
Diş Hekimliği Fakültesinde 25 başörtülü öğrenci olduğunu kaydeden Yılmaz, 28 Şubat sürecinin ardından 1998 yılının Nisan ayında üniversite`de başörtüsüyle ilgili genelgenin uygulanmaya başlandığını aktardı.
‘Arkadaşlarımızın başörtülerini açacaklarına inanmıyorduk`
Fakültede ki, 25 başörtülü öğrencinin 21`inin Gülen grubuna ait bir yurtta kaldıklarını belirten Yılmaz, bu bayan öğrencilerin kendilerine gelerek, “Biz bunun önünde duramayız. Karşı tarafta askerler var, komutanlar var. Kesin başörtümüzü açmamız lazım.” diyorlardı. Biz ise onlara, “Evet karşı tarafta askerler yada başkaları olabilir fakat Başörtüsü her şeyden önce Allah`ın emri.” diyorduk. Yılmaz, “Onlar bunu söylediklerinde konuştuklarında biz hala başörtülerini açacaklarına inanmıyorduk.” dedi.
Gülen camiası yurtlarında kalan bayan öğrenciler bize en büyük darbeyi vurdu
Başörtüsü yasağı henüz resmiyete dökülmeden, genelgenin okunduğu günün ertesi okula gittiklerinde, Gülen`in yurtlarında kalan bayanların tamamının başlarını açmış şekilde okula geldiklerini gördüklerini söyleyen Yılmaz, “Benim için en kötü gün ve olay bu an olmuştu. Arkadaşlarımın başlarını açmaları beni o kadar sarsmıştı ki, eve geldiğimde tüm gün ağladım. Bir yola çıkmışsınız ve arkadaşlarınız sizi hançerlemiş sizi yarı yolda bırakmış. Şeklinde hissediyordum. 28 şubat sürecinde bize en büyük darbeyi yapanlardan biride arkadaşlarımızın bu tutumuydu.” şeklinde konuştu.
‘Diyarbakır`da yapayalnız bırakıldık`
25 bayan öğrenciden Başörtüsünü açmayan sadece 4 kişi kaldıklarını ifade eden Yılmaz, “Üniversite hocalarımız bize baskı oluştururken 21 arkadaşınız başlarını açtı siz niye başlarınızı açmıyorsunuz. Siz Müslümansınız da onlar Müslüman değiller mi? diye bize baskı uygulamaya çalışıyorlardı. Biz o zaman yapayalnız kalmıştık. 28 Şubat sürecinde Başörtülü öğrenci bayanlar yalnız kalmışlardı biz Diyarbakır`daki başörtülü öğrenciler ise yapayalnız bırakılmıştık.”
Üniversite de kayıt yönileme döneminde Danışman hocaların kendilerine başörtülerini çıkarma konusunu dayattıklarını ifade eden Yılmaz, Danışman hoca Behçet Erol tarafından kaydının yaptırılmadığını ve büyük zulme uğradığını belirterek Mahşerde onunla yüzleşeceğini ve hakkını helal etmeyeceğini söyledi.
Gülen Yurtları, “Başörtülü olarak sizi yurtlarımıza alamayız, başörtüsüzleri provoke edersiniz”
Başörtülü öğrencilerin Diyarbakır`da ciddi anlamda barınma sorunu yaşadıklarını kaydeden Yılmaz, dışarıdan okumaya gelen başörtülü arkadaşlarının Gülen grubuna ait yurda kayıt yaptırmaya gittiklerinde Yurt hocalarının kayıtlarını yaptırmadığını ve kendilerine, “Biz burda kalan başörtülüleri örtüsüz olarak okumaya ikna ettik. Sizi buraya kabul edemeyiz. Buraya gelirseniz öğrencilerimizi provoke edersiniz onlarda başlarını tekrar örtmek isterler başımıza iş açarsınız.” Şeklinde yanıt verdiğini kaydetti. O dönemde başörtüsünden dolayı okula gidemediğini aktaran Yılmaz, Başörtüsü mağduriyeti yaşayan öğrencileri o dönemde kendi evlerinde misafir ettiklerini söyledi.
Yılmaz son olarak, yaşanan sürecin ağırlığına dikkat çeken Yılmaz, kimsenin seslerini duymak istemediğini ifade etti.
‘Başörtümüzü Çıkarmayınca Hizbullah Üyeliğinden Cezaevine attılar`
Yılmaz, 2000 yılından sonra Başörtü mağduriyetinin farklı bir boyut kazandığını kaydeden Yılmaz, 17 Ocak 2000 yılında Hizbullah Cemaatine yönelik gerçekleştirilen Beykoz operasyonunun ardından Başörtülü öğrencilere, “Başınızı açmazsanız sizi Hizbullah üyesi diye hapse atarlar” deniliyordu.” dedi.
Yılmaz, 2000 yılından sonra eğitimine devam etmeye çalıştığı sırada stajdayken Üniversite Rektörünün isimlerini alarak başörtülü olanlara Hizbullah üyeliği iddiasıyla polislere ihbarda bulunduğunu ve gözaltına aldırttığını anlattı. Başörtüsünü çıkarmadıkları için arkadaşlarının cezaevlerine hapsedildiğini anlatan Yılmaz, belli bir süre sonra okulu tekrar bırakmak zorunda kaldığını anlattı.
Hürseda Haber