Bin yıl süreceği söylenen ve dindarlar üzerinde sürek avı başlatılan 28 Şubat süreci ile ilgili Hür  Dava Partisi (HÜDA PAR) Batman İl Başkanı Mehmet Emin Doğru bir basın açıklaması yayımladı.

Kemalist ve laik azınlığın, halkı resmi ideolojiye kul köle kılmada periyodik olarak başvurduğu en sıradan yöntemin darbe olduğuna dikkat çeken Doğru, “Darbeler Türkiye'de egemen olan Kemalist ve laik azınlığın, halkı resmi ideolojiye kul köle kılmada periyodik olarak başvurduğu en sıradan yöntemler olarak bir asırlık Cumhuriyet tarihinde yer almıştır. En az bir yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat Postmodern darbesi belki bin yıl sürmedi ama ardından bıraktığı binlerce mağdurla; inancından dolayı okullarından mesleklerinden atılanlar için devam etmektedir. O dönemde çıkarılan bazı yönetmelikler, yasalar ve anlayış kalıpları maalesef devam etmektedir. Özellikle haksız yargılamalar sonucu mahkûm edilip cezaevlerine konulan binlerce suçsuz insanın mağduriyetleri devam etmekte, yargısız infazların failleri belli olmasına rağmen failler yargı karşısına çıkarılmamaktadır. Cevzet Soysal gibi nice mazlumların kemiklerinin bile ortaya çıkarılmaması, bu darbenin etkisinin inanalar açısından devam ettiğini göstermektedir.” dedi.

“Hukuk bu süreçte hukuk olmaktan çıkıp zulüm ve baskı aracına dönüştü”

Darbelerin arkasında yerel güçlerle beraber uluslararası güçlerin büyük payı olduğunu belirten Doğru, “Dünyada meydana gelen tüm fitne ve katliamların bir numaralı müsebbibi olan ABD ve onun yavrusu olan İsrail ve bunlara bağlı kurum ve kuruluşlar bu darbelerin destekçileri olmaktan geri kalmamışlardır. Bunlarla işbirliğini şeref sayan medya bürokrasi ve sermaye sahipleri bu darbenin arkasında yer alan güçlerdir. Hukuk bu süreçte hukuk olmaktan çıkıp zulüm ve baskı aracına dönüştü” ifadelerini kullandı.

“Devlet özür dileyip mağduriyetleri telafi etmesi gerekir”

Doğru açıklamasının sonunda şunları ifade etti: “Bu ülkenin tarihinde bir utanç vesikası olarak yer alan 28 Şubat darbesinden mağdur olanların bir an evvel haklarının iade edilmesi, cezaevlerinde tutulanların özgürlüklerine kavuşturulup devletin bu insanlardan özür dileyip mağduriyetlerini telafi etmesi gerekir. Ayrıca yargısız, hukuksuz infazlarla  katledilenlerin faillerinin bulunup yargılanması hükümetin ve devletin en asli görevlerindendir. Bunlar yapılmadığı müddetçe yönetimi ellerinde bulunduranlar yapılan haksızlıkların ortağı olacaklardır.” (İLKHA)