T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile TÜBİTAK MAM paydaşlığında; 2012 yılı Ekim ayında başlatılmış olup 2014 yılı Ekim ayı itibariyle tamamlanan projenin kapanış çalıştayı yarın Şanlıurfa DSİ 15. Bölge Müdürlüğü Konferans Salonunda yapılacak. 26-27 Şubat tarihleri arasında devam edecek çalıştaya Müsteşar Yardımcısı Sedat KADIOĞLU da katılacak.
Tamamen yerli bütçe ile yürütülmüş olan proje kapsamında bitki koruma ürünleri denilen pestisitlerden kaynaklanan su kirliliği geniş bir çerçevede ele alınarak ülkenin en büyük havzalarından olan ve tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yürütüldüğü Büyük Menderes, Fırat-Dicle ve Seyhan-Ceyhan Havzaları ile Amasya, Manisa ve Sakarya pilot illerinde detaylı çalışmalar gerçekleştirildi.
Pilot alanlarda 1 yıl boyunca 2 aylık izleme çalışmaları gerçekleştirildi
Bu doğrultuda öncelikle geçmişte kullanılmış ve halen kullanılmakta olan pestisitlerin kapsamlı bir envanteri çıkartılarak söz konusu envanter ile belirlenen maddelerin pilot alanlarda yer alan su kaynaklarındaki seviyelerinin belirlenmesi amacıyla 1 yıl boyunca 2 aylık izleme çalışmaları gerçekleştirildi.
Çalışma çıktıları, Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği’ne entegre edilecek
T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından noktasal kaynaklardan gelen tehlikeli maddelerin belirlenmesi maksadıyla yürütülmüş olan tüm çalışmaların çıktıları ile birlikte değerlendirilerek belirlenen spesifik kirleticilerin ve bunlara yönelik çevresel kalite standartlarının 2015 yılı içerisinde Yüzeysel Su Kalitesi Yönetimi Yönetmeliği’ne entegre edilmesi planlandığı belirtildi.
Bu çalışma, kirliliğin çevre ve insanın sağlığı korunmasına katkı sağlayacak
Su Çerçeve Direktifi'nin Uyumlaştırılması ve AB'ye uyum çalışmalarında önemli bir adım atılmış olacağı ifade edilen bu çalışmanın sonunda; söz konusu standartların mevzuatta yer alması ile sanayiciler, çiftçiler ve kamu kurumlarının uygulamaya yönelik birtakım sorumlulukları ortaya çıkaracağı, gerek noktasal gerekse de yayılı kaynaklı kirliliğin önüne geçilmesine ilişkin uygulamalar hayata geçirilmesiyle tehlikeli maddelerin ülkemiz su kaynaklarına olan etkileri kontrol altına alınarak çevre ve insan sağlığının korunmasına önemli katkı sağlanacağı ifade ediliyor. (Osman Gülebak-İLKHA)