Âlimler ve medreseler Birliği (İTTİHAD) Üyesi Molla Müfit Yaray, Özgecan Aslan olayı ve Türkiye`de son zamanlarda yaşanan vahşet olaylarından sonra gündeme gelen idam tartışmalarına ilişkin İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) yaptığı açıklamada, ilk önce gerekli olan tedbirlerin alınması ve idam cezasının kısas şeklinde uygulanmasını gerektiğini vurguladı.
Tedbirler alınmadan getirilen idam cezasının birçok masumun mağdur olmasına sebebiyet verebileceğinin altını çizen Yaray, “Son zamanlarda gündem vahşet sahnelerine kilitlendi. Tarsus`ta meydana gelen olay, insanın tüylerini diken diken eden bir vahşetti. Fakat şunu sormamız gerekiyor. Acaba bu olaylarda suçlu sadece katiller mi? Elbette ki katillerin çok büyük bir suçu var. Cezalarını da en ağır şekilde çekmeleri gerekir. Ama suçlu sadece onlar mı?” diye sordu.
“Şuan ki mevcut cezalar kesinlikle caydırıcı değildir”
Mevcut düzen ve eğitim sisteminin insanları nasıl bu pozisyona getirdiği üzerinde başta hükümet olmak üzere diğer bütün yetkililerin derin olarak düşünmesi gerektiğini vurgulayan Yaray, “Düşünmemiz gereken nokta bu katiller nasıl bu vahşetleri sergiliyorlar. Mevcut düzenler, sistemler, eğitim sistemimiz bu insanları nasıl bu pozisyona getiriyor. Başta hükümet olmak üzere diğer bütün yetkililer bu konu üzerinde derin derin düşünmelidir. Buna çözümler üretmelidir. Aksi takdirde bu tür olaylar ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Bu tür sıkıntılar devam eder. Temennimiz beklentimiz o dur ki, böyle olayların üzerine gidilip arkasındaki sebepler araştırılsın. Bazı sonuçlar çıkartılır. Gereken tedbirler alınır. Şuan ki mevcut cezalar kesinlikle caydırıcı değildir. Bunu öncelikle tespit etmemiz gerekiyor. Maalesef suçları işleyen kişiler çok basit cezalar ile cezalandırılıyor.” dedi.
“Çünkü İslam`da kısas vardır”
Cezaların yetersiz olmasından dolayı toplumdaki suç oranının arttığına dikkat çeken Yaray, “Suç işleme oranını azalmıyor. Tam tersine suça teşvik artyor. Cezaların hafif olması ve caydırıcı olmaması katillere cesaret vermektedir. Bu nedenle özellikle vahşice öldürülen kişilerin ailelerinin kalplerinin huzur bulması için cezaların daha caydırıcı olması gerekir. Öldürmenin cezası öldürmeden başka bir şey değildir. Çünkü İslam`da kısas vardır. Her şeyin öncesinde tedbirler alınması gerekiyor. Devletler, eğitim düzeni ve hukukumuz uygun düzeye getirilmeden sadece idam gelsin diye bağırmak yetersizdir. Çünkü bazen kurunun yanında yaş yaşta yanmaktadır. Dolayısıyla ilk önce gerekli olan tedbirlerin alınmalı ve daha sonra idam cezası kısas şeklinde uygulanmalıdır. Aksi takdirde tedbirler alınmadan getirilen idam cezası birçok masumun mağdur olmasına sebebiyet verebilir.” uyarısında bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)