HÜDA PAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, son günlerde gündemde yer alan ve mecliste görüşülen ‘İç Güvenlik Paketi` hakkındaki görüşlerini açıklarken, “İç güvenlik paketi için zaman zaman kamuoyuna açıklamamız oldu. Sayın genel başkanımız olmak üzere partimizin diğer temsilcileri olarak yaklaşımımız şudur: Biz diyoruz ki öncelikle devletin kendi halkını koruyabilmesi gerekiyor. Kendi halkını koruyamayan bir devlet, devlet olmama vasfına gelmiş demektir” ifadelerini kullandı.
“100 tane pakette çıkarsanız herhangi bir kıymeti olmayacaktır”
Devletin son olaylarda önlem almasının gerektiğini söyleyen Yavuz; “Bu kapsamda devletin önlem alması gerekiyor. Devlet tedbirlerini alırken de özellikle sabıkası çok temiz olmayan asker-polis dediğimiz kuvvetlerine, keyfi muamelelerde bulunacak gibi yetkileri vermemesi gerekiyor. Son olaylarda biz bir paket eksikliğinden ziyade, bir irade eksiliği görüyoruz. Yani mülkî idare amirlerini, özellikle 6-8 Ekim olaylarında ve Cizre katliam girişiminde, ‘Biz oraya polisimizi gönderseydik ağır zayiatlar elde edecektik` şeklindeki açıklamalar, çok ciddi anlamda soruşturulması gereken açıklamalardır. Yani vatandaşlarımızın ölümünden sonra olaya müdahale etmeleri doğru bir yaklaşım değildir. Dolayısıyla böyle bir iradeyle ortaya çıktığınız zaman 100 tane pakette çıkarsanız, herhangi bir kıymeti olmayacaktır. Ortaya ciddi bir iradesinin konulması gerekiyor. Yani bunun için de ekstra bir paketten ziyade, bu şekilde açıklama yapan idare amirlerinin soruşturulması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Pakete ne tam anlamıyla karşı çıkıyoruz ne de tam anlamıyla destek veriyoruz”
Güvenlik paketi hakkında desteklemedikleri maddeyi açıklayan Yavuz; “Ne demek bu önleyici tedbirler? Önemli olan, vatandaşların ölüm vakaları olmadan önce önlem alınması, böylesi bir mağduriyetin yaşanmasının önüne geçilmesidir. Pakete ne tam anlamıyla karşı çıkıyoruz, ne de tam anlamıyla destek veriyoruz. İçerisinde özellikle tasnif ettiğimiz hususlar da var. Mesela Molotof kokteylinin suç kapsamında değerlendirmesi, ya da silahlı onsurların şehirlerde dolaşmasının önüne geçilmesi gibi desteklediklerimiz maddeler vardır. Fakat aynı zamanda da özellikle yargı eliyle gerçekleşebilecek bir takım polise arama yetkisi veren mülkî idare amirlerinin inisiyatifine bırakılması, mülkî idere amiri yoksa, onun yetkilendirdiği bir kolluk amirinin inisiyatifine bırakılmış olmasını tehlikeli bir adım olarak görüyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
“Biz bu tarz iddialara çok ta taraftar olmak istemiyoruz”
CHP ve HDP`nin ‘biz bu paketi dışarı çıkaracağız` söylemleri hakkında konuşan Yavuz; “Bu kendilerinin yaklaşım biçimiyle alaklı, böyle bir hakları vardır. Mecliste iç tüzükten kaynaklanan haklarıyla alakalı olarak bu paketin onları direk olarak etkileyeceğini düşünüyorlar. Kamuoyunda da bir takım iddalar var. Biz de bu iddiaların bir tarafı olmak istemiyoruz. İşte özellikle CHP, MHP ve HDP arasında paralel yapı ile alakalı bir takım ittifakların olduğudur. Bunların sokak gösterilerini yapacakları, seçime giden süreç içinde doğuda HDP üzerinden 6-8 Ekim, batı da CHP üzerinden Gezi olayları tarzı olaylarıyla benzerlik gösteren kitlesel gösterilerin yapılacağı konuşuluyor. Biz bu tarz iddalara çokta taraftar olmak istemiyoruz. Fakat gezi tarzı olaylardan da, 6-8 tarzı olaylardan da halkı çok büyük bir zarar gördüğünü gözlemleriyle müşahede etmiş insanlar olarak, böyle bir ortamın meydana gelmemesi için hükümetin önleyici tedbirlerini alması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. (Sedat Karatay-İLKHA)