Riyad Makaev - Doğruhaber/Analiz
Batı`nın doğuya genişleme planı Ukrayna savaşıyla sekteye uğradı. Doğu Ukrayna`da şiddetli bir direnişle karşılaşan Batı`nın Minsk-2 görüşmelerinde elde ettiği “barış”, yıkılmak üzere. Zaten, tarafların görüşmelerde elde ettiği “ateşkes” anlaşması tam aksine savaşa daha iyi hazırlık yapmak için zaman kazanmaktan başka bir şey değildir.
Ukrayna kaç defa görüşmelere oturursa otursun, ülkenin bir bölümünü Rus destekli ayrılıkçılara vererek elde ettiği hiçbir anlaşmaya sadık kalmaz veya kalamaz. Çünkü kendini bir devlet olarak gören hiçbir ülke bunu kabul etmez. Bugün Ukrayna tüm gücü ile egemenliğini savunmaya çalışıyor. Evro Meydan`da elde edilen iktidar değişikliğinde durumun böylece karışacağını tahmin etmeyen Batı, şimdi fiili devam eden savaşa girmek istemediği için tarafları görüştürerek demokrasi oyunları oynuyor. Ukrayna yönetimi ise böyle bir savaşa hiç hazır değildi. Ancak, Ukrayna`daki krizin en büyük oyuncusu olan Rusyaç savaşa yatırım yapmıştı. Rusya, demokrasi oyunlarını tam kavrayamadığı için en iyi bildiği savaş oyununu piyasaya sürdü.
ATEŞKES SADECE 2 SAAT SÜREBİLDİ
Rusya ile yapılan herhangi anlaşma sadece öbür tarafı bağlar, Rusya`yı hiç bağlamaz. Minsk-2 görüşmelerinin sonucunda elde edilen anlaşmanın sonucu da aynen o şekilde oldu. Taraflar 15 Şubat`ta ateşkes ilan ettiler. Ancak ateşkes sadece 2 saat sürebildi. Her taraf çeşitli bahaneler öne sürüp ateşkesi ihlal ederek saldırıya devam ettiler. Dediğimiz gibi böyle bir anlaşma ve böyle bir ateşkes olmaz. Ukrayna ne kadar bu tür görüşmelere oturursa yavaş yavaş “DeFacto” olarak Donetsk ve Lugansk ayrılıkçılarının ilan ettiği bağımsızlıklarını kabul etmiş olacaktır. Dolayısıyla Rusya, Batı tarafından Ukrayna krizi ile ilgili önerilen her türlü görüşmeye rahatça “tamam görüşelim” diyor. Rusya böylece zaman kazanmış oluyor. Donetsk ve Lugansk ayrılıkçıları, geri adım atarak artık ilan ettikleri bağımsızlıklarından vazgeçer ise, kaçmak zorunda ya da Ukrayna yetkilileri tarafından devlete ihanet, cinayet, terörizm konusunda yargılanmayı kabul etmek zorunda kalacaklar. Düşüncelerinden vazgeçerlerse Rusya bunlara kesinlikle sahip çıkmayacak. Dolayısıyla, ayrılıkçılara sonuna kadar direnmek kalıyor. Rusya tarafından desteklendiği müddetçe, ayrılıkçıların düşüncelerini gerçekleştirme ihtimali bulunmaktadır.
AYRILIKÇILARIN BAŞINDA RUS SUBAYLARIN BULUNDUĞU SIR DEĞİL
“Minsk-2” görüşmelerinde tarafların imzaladığı protokol gereği iki tarafın da ağır silahları geri çekmesi öngörülüyordu. Ancak, tam aksine taraflar Debaltsevo`da çatışmalara ağırlık verdi. Her taraf ağır “GRAD” füzeleri ile birbirine saldırıyor. Medyada söylenen “Ukrayna ordusu ve ayrılıkçı gruplar arasındaki çatışmalar” cümlesi çok yanlış. Çünkü “ayrılıkçı grup” denilen gruplar Ukrayna ordusundan daha iyi askeri eğitim gören ve istediği her türlü silaha sahip olan ve Rusya`nın her türlü desteği verdiği özel birliklerdir. Ayrıca, silahlı grupların başında Rus subayların bulunduğu artık bir sır değildir. Ukrayna ordusu ise sıradan askere alınan pek ciddi askeri eğitim görmeyen ve “şafak” sayan genç askerlerden ibarettir. Ukrayna ordusunun daha doğrusu askerlerin gözünde karşı taraftaki de Ukrayna vatandaşı. Ukrayna hükumetinin bu savaşta net bir propagandası yok. Dolayısıyla, Ukrayna ordusu ne için savaştığını ve neden savaştığını net bir şekilde anlamıyor. Böyle bir durumda Ukrayna`nın askeri alanda başarı elde etmesi mümkün değildir. ABD`nin Mart 2015`ten itibaren Ukrayna askerlerine eğitim verecek olması da bunun ispatıdır. Ayrıca, bu savaşın daha devam edeceğinin işaretidir.
Batı, Rusya`yı savaşla yenmenin mümkün olmadığını, gayet iyi bilmektedir. Dolayısıyla, şuanda devam eden savaşın böylece devam etmesini istemektedir. Batı, bundan dolayı herhangi bir şey kaybetmemektedir. Ancak, uzun vadede kazanacağını ummakta, bu bahaneyle Rusya`ya yönelik ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır.
SAVAŞ SÜRÜYOR
Şu anda “Minsk-2” anlaşmasına rağmen taraflar arasında Debaltsevo`da şiddetli çatışmalar devam ediyor. Ukrayna Milli Güvenlik ve Savunma Konseyi temsilcisi Andriy Lysenko, Ukrayna hükümeti temas hattından ağır silahlarını çekme gibi bir niyeti olmadığını söyledi. Askeri komutanlar, bölgeden ağır silahları çekmeleri halinde milislerin Debaltsevo`yu almalarının an meselesi olacağını belirtiyor. Kiev ise, “olanaksız gördükleri için” sadece tam bir ateşkes sağladıktan sonra bölgeden silah kaldırılmasını ve askeri operasyonları durdurmaya hazır olduklarını söylüyor. 15 Şubat`ta Ateşkes anlaşması yürürlüğe girdikten bu yana ayrılıkçılar, Ukrayna ordusunu 127 kez ağır silahlarla bombaladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Doğu Ukrayna`daki ateşkesin çok "kırılgan" olduğunu söyledi. Alman Başbakanlık Resmi basın sekreteri ise “Minsk-2” görüşmelerinin temel unsurlarının, ateşkes ve cepheden ağır silahların çekilmesi olduğunu, söyledi. Dolayısıyla, devam eden çatışmalar "Minsk-2" görüşmelerinin başarısızlık eşiğinde olduğunu gösteriyor, dedi.
Rusya ise, Ukrayna`nın ateşkese uymadığını vurguluyor. Putin, Ukraynalı yetkililerden askerlerin hayatlarını kurtarmak adına Debaltsevo`yu ayrılıkçılara teslim etmelerini istedi. Ayrıca, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukraynalı yetkililere hitap ederek Batı ile adeta dalga geçti: “Kaybetmek her zaman kötüdür. Kaybedenler için bir faciadır. Ancak, hayat devam eder ve edecektir,” dedi. Bölgede şiddetli çatışmalar devam ediyor. AGİT temsilcilerinin bölgeye gelme isteğine karşın ayrılıkçılar, bölgenin henüz emniyetli olmadığını ve hala bölgede bombaların ve mermilerin uçuştuğunu söyledi. Rusya ve Batı, ateşkes anlaşmasına sadık kalmadıkları için taraflarını gizlice alkışlıyor. Ukrayna savaşı devam edeceğe benziyor.