Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) öğretim görevlileri tarafından kurulan Bağımsız Üniversite Platformu’nun tanıtım toplantısı özel bir otelde yapıldı. Programa Rektör Yardımcısı Ahmet Erkol ve bazı öğretim görevlileri katıldı.

26 Şubat’ta yapılacak rektörlük seçimlerinde aday olduğunu açıklayan Rektör Yardımcısı Ahmet Erkol, Mardin Artuklu Üniversitesi kuruluşundan beri, tekçi otoriter anlayışlar yerine ülkemizi bütün renkleri ve dilleriyle kucaklamayı amaçlayan çoğulcu bir üniversite anlayışına hayat verdiğini söyledi. Erkol, üniversitede ötelenmiş, yabancılaştırılmış diller, yaşayan diller olarak; etnik, dini, kültürel kimlikler çoğulcu bir varoluş şemsiyesi altında güç kazandığını ifade etti.

Erkol, “Kısa sürede inşa edilen bu çoğulcu, demokratik, özgürlükçü üniversite örneği, Türkiye'de ve dünyada büyük bir ilgi odağı haline gelmiş; bunun sonucunda da çoğunluğu üniversitenin akademik dokusuna uygun, başta sosyal bilimler alanında uzman seçkin bir akademik topluluk bu özgürlükçü ortamda yerini almıştır. Yukarıda sözü edilen bu vizyonun taşıyıcısı olan Artuklu Üniversitesi, bulunduğu kadim Mardin şehrinin çoğulcu tarihi-kültürel dokusunu akademik-ilmi bir alana taşımanın çabası içinde olmuş ve olacaktır. Mardin Artuklu Üniversitesi sahip olduğu bu perspektif ile Türkiye için barışın, birlikte yaşamanın düşünsel-teorik temsilcisi olmuştur. Bu düşünce ve bakış açısının geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını temel hedef olarak kabul eden biz akademisyenler Artuklu Üniversitesinde çalışmakta ve bu vizyonu sürdürmekte kararlıyız. Bu amacımızı daha iyi anlatabilmek için bugün ilk olarak sizlerle paylaşacağımız bir vizyon belgesi oluşturduk. Vizyon belgesinde ortaya konulan ilkelerle uyum içinde Üniversiteler üzerindeki her türlü vesayetçi anlayışa karşı oluşumuzun ifadesi olarak da Bağımsız Üniversite Platformu adını verdiğimiz bir oluşum meydana getirdik. Üniversitemizdeki her akademisyen arkadaşımız bu platformun doğal bir üyesidir. Bağımsız Üniversite Platformunun üyeleri olarak bizler, bu üniversitede rektör ve idareci makamında kim olursa olsun Türkiye'nin sorunlarına çözümler üretmek için her türlü düşünsel akademik çabayı göstermeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Herkes kendini güvende hissetmeli

Herkesin kendisini güvende hissetmesi gerektiğinin altını çizen Erkol sözlerini şöyle sürdürdü; “Herkesin kendini belli bir zümreye ait olmadan da güvende hissedebileceği bir yapıyı; bireysel olarak değil kurumsal olarak oluşturmayı; eşitlikçi, özgürlükçü, şeffaf temellerde, akademik üretimin artmasına zemin oluşturacak kurumsal bir yapılanmanın oluşumunu tamamlamasını hedeflemekteyiz. Bilimin, toplumsal sorunlara düşünsel ve akademik temelde çözümler üretmenin mekânı olan üniversiteler herhangi bir şahıs, klik, parti veya grubun çıkar mücadelesi vereceği alanlar değildir. Bu vizyon ve perspektifin savunucuları olarak, Türkiye’de barışı tesis etme istediğinde olan anlayış ve çabalarla uyum içinde olmayan, üniversitede akademik ve bilimsel kriterleri dikkate almayan, adaleti gözetmeyen, dışlayıcı ve kayırmacı uygulamaların bir parçası olmamak ve bunların karşısında durmak en temel duruşumuz olacaktır. Bu noktada bir kaygımız varsa bu sadece üniversitemize, Mardin’e, barışa ve bir arada yaşama umuduna dairdir. Ötekileştirmenin bu coğrafyaya verdiği tahribatın farkında olan bizler, bu üniversiteye bilimsel-akademik bir aidiyetle bağlı olan hiçbir grubu veya düşünceyi dışlamadan, birlikte çalışmayı temel bir ilke olarak kabul etmekteyiz.”

Üniversiteyi layık olduğu yerde görmek istiyoruz

Bağımsız Üniversite Platformu olarak bu günden sonra Mardin Artuklu Üniversitesini layık olduğu yere taşımak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak çalışacaklarını belirten Erkol, “Bu gelişmeleri akamete uğratma isteyen yaklaşımlar her zaman olabilir. Dolayısıyla bu vizyonu Demokratik Yeni Türkiye'nin bir üniversite modeli olarak gören başta bu üniversitenin kurucusu olan Hükümet olmak üzere, bu vizyonu önemseyen tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve en önemlisi Mardin halkının, kuruluş aşamasında olan bu model üniversitenin bir dünya üniversitesine dönüşmesi için sahiplenmesi ve her türlü desteği sunması gerektiğine inanıyoruz.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)