Hukuki Araştırmalar Derneği (HU-DER) Bursa Şubesi ile Bursa Barosu 25`nci dönem Başkanı Avukat Zekeriya Birkan,  Özgecan Aslan olayı ve Türkiye`de son zamanlarda yaşanan şiddet olaylarına ilişkin İlke Haber Ajansı`na(İLKHA) önemli açıklamalarda bulundu.

Suçun sadece suçu işleyende aranmaması gerektiğini belirten HU-DER Bursa Şubesi Başkanı Avukat Birkan, “İnsanların bu duruma nasıl geldiğinin sorgulanması gerektiği kanaatindeyiz. Eğitim, aile, sosyal medya, TV, dizi filmler, basın. Hepsi mutlaka sorgulanmalıdır.”dedi.

“Yasin Börü`nün katledilmesine çok ses çıkaramadık”

Sözlerine, göstermiş olduğu duyarlılıktan ötürü HU DER Bursa Şubesi adına İLKHA`ya teşekkür ederek başlayan Av. Birkan, Türkiye`de kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Kamuoyunun dikkatinden kaçan başka hususu da dile getirmek istiyorum.Biz toplum olarak 6-7 Ekim Kobani olayları nedeniyle Güneydoğumuzda yaşanan, şiddet sarmalındaki bir insanın, Yasin Börü gencimizin evinin 3.katından atılıp yakılarak hunharca katledilmesine de çok ses çıkaramadık. Yine bölgede olan birçok olaya da ses çıkaramadık. Ancak bu olay bardağı taşıran son damla olmuştur. Ülkemizde gerek kadınlara, gerekse çocuklara yönelik şiddet maalesef artmaktadır. Bu olaylara ilişkin olarak cezaların artırılması, kestirme bir formül olarak gündeme getirilmektedir. Ancak sadece cezaların artırılması çözüm değildir. 20 yıl önce tamamen masum birer bebek olan bu cinayet zanlıları, nasıl olur da böylesine acımasız insanlara dönüşür, bunu anlamak ve sindirmek mümkün değil” dedi.

“Toplum olarak da devlet olarak da bizim eksikliklerimiz var”

İnsanların bu duruma nasıl geldiğinin sorgulanması gerektiğini ifade eden Av. Birkan, “Evet, HU-DER olarak insanların bu duruma nasıl geldiğinin sorgulanması gerektiği kanaatindeyiz. Eğitim, aile, sosyal medya, TV, dizi filmler, basın. Hepsi mutlaka sorgulanmalıdır. Bu olaylarda suç, sadece suçu işleyenlerde aranamaz. Toplum olarak da devlet olarak da bizim eksikliklerimiz vardır. Bunlar bilimsel olarak araştırılıp mutlaka giderilmelidir” diye konuştu.

“İdam, şahsa karşı işlenen suçlarda dikkate alınmalı”

Bu olay nedeniyle gündeme gelen idam cezasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Av. Birkan, “İdam cezası geri dönülemez, tehlikeli bir cezadır. Geçmişte ülkemizde de bu ceza haksız uygulamalar ile siyasi bir baskı aracı olarak kullanılmış, sonrasında Avrupa Birliği müktesebatı dolayısıyla yürürlükten kaldırılmıştır. HU-DER olarak bizler de idam cezasının tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak, bu tartışmanın kişilere karşı kasten işlenen suçlarla ilgili olarak yapılması gerekmektedir. Devlete karşı işlenen suçlarda idam cezasının söz konusu olması durumunda neler yaşandığını geçmişte acıyla tecrübe ettik. İdam cezası ancak, şahsa karşı işlenen kasti suçlarda tartışılmalıdır. Yani bu husus tartışılırken dikkate alınması gereken nokta, suçun şahsa karşı işlenip işlenmediğidir” açıklamasında bulundu.” ifadelerini kullandı.

İnsanı kötülüğe yönelten sistem sorgulanmalı

Av.Birkan, “Bu yönüyle, HU-DER olarak insanı kötülüğe yönelten sistemin sorgulanmasını ve gerekli tedbirlerin alınmasını, buna paralel olarak da caydırıcılık noktasında, idamın ancak bireye karşı kasten işlenen suçlarda tartışılması gerektiği hususunu kamuoyu ile paylaşırız. Bu vesile ile, sadece Özgecan Aslan değil, şiddet olaylarında hayatını kaybetmiş tüm insanlara, özellikle de Yasin Börü ve arkadaşlarına Allah`tan rahmet, yakınlarına ise başsağlığı diliyorum.” diyerek  sözlerini tamamladı. (Zeki Aras –İLKHA)