Manevi değerlerinden yoksun hale getirilmiş ve fıtratı zorlayan eğitim sistemi ile yetiştirilmeye çalışılan İslam toplumunun ahlaki iflası sayılabilecek Özgecan Aslan olayından sonra tekrardan gündeme gelen Kadın cinayetlerine çeşitli çevrelerden tepki gelmeye devam ediyor.

Yaşanan  bu toplumsal cinnet olayının altında yatan asıl nedenin toplumun inanç yönüyle zayıflatılması ve tabiri caizse İslam kalesinin içeriden fethedilmesi olduğunu belirten kanaat önderleri, toplumda, özellikle gençler içerisinde bir inanç zafiyeti yaşandığına dikkat çekerek, bu tür istenmeyen durumların önüne geçmenin tek yolunun toplumun manevi değerleri ile tekrardan bir araya getirilmesi olduğunu söyledi.

Konu  ile ilgili olarak İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) açıklamalarda bulunan Rehber TV programcısı ve Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, Mersin`in Tarsus ilçesinde 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan`ın katledilmesine tepki göstererek, bu olayla birlikte ortaya çıkan bir acı gerçeğe işaret etti ve “Bu olayla toplumda ciddi anlamda ahlaki ve manevi bir boşluğun olduğunu herkes müşahede etmiştir.” İfadelerini kullandı.

 “Zinanın serbest olduğu bir ülkede bu tür olaylar sürekli yaşanır”

Tarsus`ta yaşanan olayın menfi ve menfur bir olay olduğunu ve herkesin bu olayı lanetlemesi gerektiğini dile getiren Yaman, ancak yaşanan bu olayı sadece kınamanın yetmeyeceğini ve böylesi menfur olayların bir kez daha yaşanmaması için yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.

Yaman, “Zinayı suç saymayan bir devlet yönetimi yaşanan bu olayların önüne geçemez. Bunun oturulup bir kez daha tartışılması gerekir. Çünkü zinanın İslam`daki yeri, cezai müeyyidesi herkes tarafından bilinir. Eğer siz bir suça, gereği gibi ceza vermeyecekseniz, bir yaptırım uygulamıyorsanız, bu gibi olaylar ile karşılaşmanız kaçınılmaz olur. Şimdi bu olaya tepki gösteriliyor olması iyi. Toplumun bunu dışlaması güzel bir gelişme. Ancak, bir süre konuşup ondan sonra unutulması doğru bir tavır değildir. Devletin üzerine düşen ciddi sorumluluklar vardır. Zina ve zinaya götüren her türlü ahlaksızlık gibi yollar yasal düzenlemelerle engellenmeli, bu gibi durumlara bir daha geçit verilmemelidir.” dedi.

“Cezalar caydırıcı olmalıdır”

Bu tür vahşi olayların önlenmesi için cezaların daha da ağırlaştırılması gerektiğini belirten Yaman, bu tür toplumsal sıkıntıların sadece cezayı da artırmakla hal olacak bir durum olmadığına dikkat çekti.

Yaman, “Gençlerin özellikle ahlaki yozlaşmasını önlemek gerekir. Dindar nesil söylemleri havada kalmamalı, dindar neslin oluşması için devlet zemin hazırlamalıdır. Bu tür olaylara karşı duyarlı olunmalı, ancak maalesef görünen o ki, bu hususlarda toplum daha da duyarsızlaşıyor. Bunun önüne geçilmelidir. STK`ların bu durumlar karşısında çok daha ciddi görevler üstlenmeleri gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Bu konuda herkese sorumluluk düşüyor”

Daha önce de bu tür cinayetlerin işlenmesine rağmen konunun üzerinde durulmamasından dolayı gündemden düştüğü ve unutulduğunu belirten Yaman, bu tür durumlar karşısına devletin takındığı bu tavrın bu tür cinayetlerin devam etmesine zemin hazırladığını söyledi.

Yaman, “Eğer tedbir alınmazsa bu tür cinayetlerin yaşanmayacağını kimse garanti edemez. Bu konuda yasa çıkaran devlet erkine ciddi sorumluluk düşüyor. Bu halk ta bu hususta yöneticilere verdiği sorumluluğun takipçisi olmalı ve atılması gereken bir adım eğer atılmamışsa bunun hesabını sormalıdır.” şeklinde konuştu.  

Türkiye`de adaletinde yozlaştırılarak adeta kişiliksizleştirildiğini belirten Yaman, bu tür vahşet durumlarının yaşandığı olaylar hakkında idamın tekrardan düşünülmesi gerektiğini ve bir İslam toplumu olması hasebiyle İslam Şeriatının bu husustaki uygulamasının mutlaka dikkate alınmasının toplumun maslahatına olacağını belirtti.

 “Kadın ve Erkeğin iffeti İslam`la mümkündür”

Tesettür düşmanlarının ve her fırsatta kadını cinsel bir obje olarak kullanan zihniyetin yaşanan bu tür durumlar karşısındaki tepkilerinin yaptıklarıyla bir tezat oluşturduğunu kaydeden Yaman, toplumun bu tür ikiyüzlülüğü görmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Yaman, “Buradaki çelişkiler de görülmelidir. Bu tür olayı lanetleyenler, olayın özündeki mefhumu da görmelidir. Erkeğin iffeti ve izzetti ancak İslam`la mümkündür. Kadının izzeti ve korunması da İslam ile mümkündür. Bunu da gündeme getirmek lazım. Ama maalesef olayı kendi düşüncelerine mensup biri saldırıya uğramış gibi gösteriyorlar. Buna da dikkat etmek gerekiyor. Bu konuda Devlet ile toplumun yapacağı çok şeyler olmalı. Onlar da İslam ahlakını, maneviyatını ve hayat bahşeden bütün esaslarını yaşamlarıyla pekiştirmeleri gerekiyor. Bununla ilgili hem cezayı tedbirleri artırmak hem de dindar nesil ve dindar toplum için gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.(M.Sıddık Bilge-Hamza Adıyaman/İLKHA)