Gaziantep Umut Der, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği Kürdistan Sergisi`nde zincir vurulan çarşaflı kadınların galeride sergilenmesini sert bir dille kınayarak, sergi adı altında tesettüre ve Müslüman kadının en sağlam kalesi mesabesinde olan çarşafa hakaret edildiğini vurguladı.

Gaziantep Umut Der Genel Başkanı Ahmet Kurt, yaptığı açıklamada, “Sergi adı altında tesettüre ve Müslüman kadının en sağlam kalesi mesabesinde olan çarşafa hakaret edildi. Çarşaflı kadınlar, zincire vurularak köle, tutsak ve esirmiş gibi lanse edildi. Marksist- Leninist bir anlayışa sahip olan HDP/DBP çarşafa olan bu düşmanlığıyla İslam, aile ve namus kavramlarına savaş açmıştır. Kendi devrimlerini gerçekleştirebilmek için aile mefhumunun ortadan kalkmasını ve hiçbir kutsallığın kalmaması gerektiğini savunmuşlardır. Yine bunlar kadını değersizleştirerek bir meta ve bir eşya gibi kullanmak istiyorlar. İslam`ın kadınları elmas hükmüne karşı onları cam parçaları yapmak istiyorlar. Ailenin tahrip edilmesi için kadına ve namus kavramlarına kendi izahatlarını getirmiş, dindar ve mütedeyyin bir halkın dejenere olması için ellerinden geleni yapmışlardır. Bu güruh İslam`a ve İslami mukaddesatlara saldırıyı kendine ideoloji belirlemiş ve her fırsatta İslam`a saldırmıştır.” ifadelerini kullandı.

"Sürekli olarak Müslüman halkın değerlerine inancına saldırmışlardır"

Sürekli olarak Müslüman halkın değerleri ve inancına saldırıldığına dikkat çeken Kurt, “Batı delegasyonları ile izaha kalkıştıkları Müslüman Kürt halkını bir türlü anlayamayan HDP/DBP, laik ve seküler bir hayat tarzını bu halka dikte etmiştir. Modernize ve batılılaşma sevdasıyla yanıp tutuşmakta ve bu sebeple dindar Kürt halkını bu necis emellerine kurban etmişlerdir ve dindar olan bu halkı da bir türlü anlamak istememişlerdir. Sürekli olarak Müslüman halkın değerlerine inancına saldırmışlardır. Aslında sergide çıplak kadın portreleri de yayınlayarak arzulamış oldukları prototipi ele vermişlerdir. Çarşaflı bir kadın değil, çıplak bir kadın istiyoruz mesajını da bu vesileyle deklare etmiş olmaktaydılar. İşte biz tam da bu noktada şunu söylemek istiyoruz. İslam'ın mukaddesatlarına saldırıp bunlar gerici, köleci anlayıştır deyip İslami giyim ve kuşamı eleştireceksin; kendin ise giyinmeyi çıplaklık bilip taş devrine dönmeyi marifet sayacaksın öyle mi? Eğer çıplaklık medeniyet ise hayvanlar bunlardan daha medenidir.” şeklinde konuştu.

“Müslüman Kürt halkının nefretinden kendilerini kurtaramayacaklarıdır”

Bu çirkefliklerin batıya güzel görünebilmek için yapıldığını belirten Kurt, “Her ne kadar onların takdirlerini almayı başarabilseler de Müslüman Kürt halkının nefretinden kendilerini kurtaramayacaklarıdır. Bu coğrafya İslam ile şereflenmiş ve ataları çarşaflı olan kişilerin kanıyla sulanarak bu günlere gelmiştir. Bunlar hiçbir kutsala değer vermeyen mukaddesatları hiçe sayan bir yapıya sahiptirler. Çarşaflı insanların kanlarıyla kazanılan topraklarda çarşaflılara ve atalarına savaş açan bir güruh peyda olmuş. Yeryüzünün başka bir coğrafyasında atalarının kutsallarına ve değerlerine savaş açan başka bir grup yoktur. Biz çarşafa ve tesettüre yapılan bu çirkin hakareti kınıyor ve hiç kimsenin balçıkla İslam`ın sıvanmayacağını bilmelerini istiyoruz. Müslüman topraklarında başını kuma sokmakla sadece kendilerine karanlık yaparlar.” dedi.  (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)