Şeyh Said kıyamının yıldönümü münasebetiyle ilgili İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) açıklamalarda bulunan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) başkan Yardımcısı Molla Muhammed Özer, Kemalist rejimin İslam`ı yok etmek ve bu topraklarda İslam`ın ebediyen unutulması için Şeyh Said ve birçok İslam âlimini şehit ettiğini dile getirdi.

Bölgenin tanınmış âlimlerinden ve Alimler ve Medreseler Birliği Başkan Yardımcısı (İTTİHAD)  Molla Muhammed Özer, Âlimlerin şehit edilerek Müslüman toplumun başsız bırakılma ve Müslümanlara dinleri olan İslam`ın unutturulmak istendiğine de vurgu yaptı.

“İslami şahsiyetler rejim için tehdit arz ediyorlardı”

Cumhuriyet rejiminin kurulduğu günden bu yana İslam`a düşmanlık yapmaktan geri durmadığını kaydeden Molla Muhammed, “Rejim güç kazandıktan sonraki ilk hedefi İslami yapıları ve İslami şahsiyetleri ortadan kaldırmak oldu.  Zira bu İslami şahsiyetler Cumhuriyet için en büyük tehdit arz eden kişilerdi. Bu manada, Cumhuriyet rejimi, hedef olarak ilkin tarihin her döneminde İslami hassasiyetini muhafaza etmiş olan bir milletin yaşadığı bölgeye yani Kürdistan`a yöneldi. Kürdistan`da en belirgin ve Kürtlerin tarihindeki ön önemli özelliği, İslami ve sosyal alanda Rehberlik eden ulemaları bağrında barındırıyor olmasıydı. Kürtler, tarihinde sürekli olarak ulema sınıfıyla toplumlara önderlik etmiştir. Elbette ki topluma önderlik eden insanlar, toplumu toparlayabilir.” ifadelerini kullandı.

“Kemalist ve sol rejimler hedeflerine İslam`ı koydu”

Dış desteklerle kurulan rejimin hedefine ilkin Şeyh Said gibi şahsiyetleri koyduğunu dile getiren Molla Muhammed, bu stratejinin o dönemde sadece Kürdistan ile sınırlı kalmadığını, o günün Türkiye`sinde hemen hemen tüm bölgelerde âlimlere karşı aynı tavrın sergilendiğini söyledi.

Molla Muhammed, “O dönem Kemalist rejim Müslümanları kendisine en büyük engel ve muhalefet olarak görüyordu ve bu engelin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyordu.  Zira sol karakteriyle hareket eden Kemalist rejimin en büyük hedefi halkı dinden uzaklaştırmak ve dini hiçbir yapı ve olgunun yaşamasına müsaade etmemekti. Halkın diline, dinine, kimliğine yabancı bu rejimin karşısında durabilecek ve halkın uyanmasına zemin hazırlayacak tek güç, tek düşman İslam`dı ve bertaraf edilmesi gerekirdi. Bunun için kollar sıvandı, bugünün deyimiyle algı operasyonuyla insanlar buna hazır hale getirildi ve bu mümtaz şahsiyetler katledilerek devre dışı bırakılarak bu ümmet başsız bırakıldı.” diye konuştu.

“Şeyh Said Kürdistan için bir değerdir”

Rejimin Şeyh Said kıyamını kendi yerli işbirlikçileri ile kirletmeye çalıştığını belirten Molla Muhammed, o dönemde Kemalist çeteler tarafından Şeyh Said efendi ve askerlerinin aleyhine propagandaların yapılarak kıyamın kirletilmeye çalışıldığını söyledi.

Molla Muhammed, “Sonra da propagandalarla algı oluşturdular. En sonunda da Şeyh Said ve arkadaşlarını idama kadar götüren bir süreç işletilemeye başlandı.  Belki kaba güç ile başarılı olunmuştur ancak geldiğimiz bugün Şeyh Said`i idam edenler unutulmuş, ancak Şeyh Said efendi ve yarenleri dün olduğu gibi bu günde hatta kıyamete kadar Kürdistan`ın ve tüm İslam âleminin bir değeri olarak yaşayacaktır.  Kürdistan, Şeyh Said`i çok iyi tanır ve anlar. Kürtlere öncülük eden insanları değerlendirdiğimiz zaman Şeyh Said`in değeri daha fazla ortaya çıkıyor. Bugün, bu bölgede varlık gösterenlerin ve Kürtler adına varlık gösterenlerin Şeyh Said`i ve ortaya koyduğu davasının Kürtler için ne anlama geldiğini ve önemini iyi anlaması gerekir.” sözlerini kullandı.

“Kürtlerin değerlerine hakaret edenleri Kürtlere öncü gibi gösteriyorlar”

Kürtleri temsil ettiklerini belirten malum zihniyetin seküler, laik bakış açısı ve Şeyh Sait Efendinin uğruna canını feda ettiği değerlere karşı ihanet içinde olduğunu belirten Molla Muhammed, bunun en büyük sebebinin de Kürdistan halkının bilerek ve bir plan dâhilinde inancından koparılması olduğunu söyledi.

Molla Muhammed, “1920`lerden sonra İslami muhalefet yok edilmeye çalışıldı. Potansiyel olarak muhalefet yapacak ve topluma öncülük edebilecek ulema sınıfı ya katledildi ya da sürgüne gönderildi. Dindar halk işkencelere maruz kaldı, zindanlara atıldılar. Rejim, meydanı sol kesim muhalefetlere bıraktı. Tabi ki bu bilinçli yapılan bir uygulama idi.  Bilinçli yapılan bir çalışmaydı. İslami muhalefet bastırıldıkça sol hareketler güçlendi. Bununla beraber Ulema fonksiyonunu kaybetmeye başladı. Türkiye de yaşayan her halk gibi Kürtlerin de başına temsilci olarak örfüne, adetlerine, geleneklerinden ve inancına yabancı olan bir zihniyet Kürtlere temsilci olarak gösterildi. Bu gün gelinen noktada karşımıza çıkan ise maalesef bunun acı bir sonucudur.” ifadelerini kullandı.

“Kürtleri İslam`dan uzaklaştıramayacaklar”

Bugün, Şeyh Said Efendi gibi ulemalarının değerinin daha iyi anlaşılmaya başlandığını aktaran Molla Muhammed sözlerini şöyle bitirdi:

“Ulemanın ne kadar önemli olduğunu bilmek için Kürt milletinin şerefli geçmişine bakmak yeterlidir. Kürtler örfüyle, geleneğiyle, ahlakıyla, namusuyla, adetleriyle ve de en önemlisi inancıyla barışık bir millettir. Ulemanın bertaraf edilmesiyle Müslüman Kürt toplumu, temsilci olarak laik yapılar avuçlarına düşmüş, onlara mahkûm hale getirilmişlerdir. Ancak, Allah`ın izniyle başarılı olamayacaklar. Ümmetin bir parçası olan Kürtler, Selahattin Eyyubi gibi zatları, Şeyh Said gibi zatları Abdüsselam bin İzz gibi zatları içlerinden çıkarmaya muktedir olmuş ve olmaya da devam edecektir.”

 (M. Sıddık Bilge / Ali Adıyaman-İLKHA)