BATMAN- Batman Mustazaf-Der (İnsan Haklarını Koruma Gençlik, Eğitim, Kültür Ve Dayanışma Derneği) her yıl geleneksel olarak Mart Ayınının 3.haftasında düzenlediği "Dünya Mustazaflar Haftası" adlı etkinliği saat:19.30`da yapıldı. Programa Batman Barosundan avukat Adnan Günaydın, AGD`den Mehmet Özhan ve STK`ların yönetici ve gönüllüleri yoğun ilgi gösterdi.
Kuran- Kerim tilaveti ve mealinden sonra 16 Mart 1988 tarihi, zalim, despot, kukla ve işbirlikçi Baas rejiminin mustazaf, Müslüman Kürt halkına karşı kimyasal silahlar ile saldırıp savunmasız halkı katlettiğinin yıldönümü olduğu ve bundan dolayı bu haftanın Dünya Mustazaflar Haftası olarak kabul edildiği hatırlatıldı.
İslami ve İnsani Haklar Üzerinde Önemle Duruyoruz
Batman Mustazaf-Der Genel Başkanı Abdurrahman Cens açılış konuşmasında, Mustazaf-Der olarak İslami ve insani haklar konusunda yaptıkları birçok etkinlik ve basın açıklamasıyla üzerinde önemle durduklarını kaydetti. Kur`ani bir terim olan mustazafın bu haklardan yoksunluk demek olduğunu ve Kuran`ın sınıflandırmasına göre iki ayrı mustazaf grubu olduğunu ifade eden Cens, "Birincisi: insani hakları ellerinden alınan, zaafa uğratılan ve zulmedilen kişiler. Bunların iman etmiş olup olmamaları ölçü değildir. İkinci grup mustazaflar ve asıl mustazaflar ise, Kur`an`ın ifadesiyle kendilerine lütfedilmek istenen, yeryüzünde önder ve öncü kılınmak istenen mümin kişilerdir." ifadelerini kullandı.
Mustazaf teriminin, İslami düşünce sisteminde derin anlamı olan özel bir ibare olduğunu dile getiren Cens, "Bu coğrafyanın Müslümanları olarak istedik ki: günlerimizi, haftalarımızı inancımıza göre şekillendirelim. Günlerimize kendi rengimizi verelim. Bu yüzden üstadımız Bediüzzaman`ın vefat ettiği, şeyh Ahmed Yasin`in şehid edildiği ve binlerce Müslüman Kürd`ün toplu kıyımdan geçirildiği Halepçe katliamının yıldönümünü başlangıç kabul ederek "Dünya Mustazaflar Haftası"nı ilan ettik." dedi.
İslam Haksızlıkları Ortadan Kaldırmak İçin Gelmiştir
Programda Halepçe üzerine yazılmış Kürtçe ağıt ve ezgiler ile "Katliama Halepçe" adlı Kürtçe şiir okundu. "İslam ümmetinin Mustazaf Milletleri" adlı sinevizyon gösterimi sunulduktan sonra söz alan Doğru Haber Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş, tevhid açısından mustazafa temas etmek istediğini söyledi. Zamanın İslamcıları olarak Tevhid denilince akla putların yalnız geldiğini ve burada bir çarpıklık olduğunu ifade eden Göktaş,"Sırtlarda olan kırbaçlarda tevhidin konusudur. Peygamberler niçin geldi? Zulmü ortadan kaldırmak için geldiler." dedi.
Peygamberlerin önceki hayatlarının bilinmeden davalarının tam anlaşılamayacağını söyleyen Göktaş, "Peygamberimiz Hira`ya niye çıkıyordu. Her Peygamberin Hira`sı vardır. Mekke, Peygamberimizi Hira`ya gitmesi için itiyordu. Mekke`de Öyle şeyler görüyordu ki ancak Peygamber bunu görür." ifadelerini kullandı.
Mekke`de kız çocuklarının bilinen 2 sebep dışında önemli bir sebebinin olduğunu belirten Göktaş, Mekke`de 8-9 tefecilik yapan bugünkü bankalar olduğunu ve garibanlara borç verip sömürdüğünü vurgulayan Göktaş, "Bu tefeciler 10-12 yaşında kızı olana yüksek faizle kredi veriyordular ve borç sürekli katlanıyordu. Sonradan da kızlarına el koyuyordular ve Ta ki babaları borçlarını ödeyene kadar belli evlerde onlara zina yaptırılıyordu. İşte bunu bilen babalar kızlarını küçükken diri diri gömüyorlardı." Diye ifade etti.
İslamın sadece putları yıkmak için değil, zulümleri ve haksızlıkları ortadan kaldırmak için, emeklerin sömürülmesini kaldırmak için geldiğini aktaran Göktaş, "Firavunlar her şeyiyle insanları köle etmiştir. Peygamberi Hira`ya iten bu büyük zulüm ve haksızlıklar vardı." Dedi.
Peygamberlerin Görevlerinden En Önemlisi Zalimlerin Karşısına Dikilmektir
Peygamberlerin yüklendikleri görevi çok iyi bilinmesinin gerektiğini belirterek, "Peygamberlerin görevleri ve sıfatlarından en önemlisi zalimlerin karşısına dikilmektir. Peygamberlerin yeryüzünün en kahramanı ve en yiğitleridirler ve bunun peygamberlerin olmazsa olmaz sıfatlarıdırlar." ifadelerini kullandı.
Peygamberler geldiğinde muhakkak zulümler, mustazaflar ve gariplerin olduğunu, sadece küfür ve şirk olmadığını vurgulayan Göktaş, "Peygambere ilk tabi olanlar garibanlar, ezilenler etrafına toplandılar sonra diğerleri de tabi oldular. Karşı çıkanlarda kodamanlar, zalimler zorbalar idi." dedi.
Allah Mustazafların içinden çıkardığı peygamberleri yeryüzüne varis kıldığını ve Peygamber denilince zalimlerin korkulu rüyası ve mustazafların etrafında toplandığı kişilerin bilindiğini belirten Göktaş, "Müslüman olarak Peygamberlerin sıfatlarını ortaya çıkarmak biz Müslümanların görevidir. Peygamber gelmeyecek ama firavunlar gelecek ve geliyorlar bunun için bu görev Müslümanlarındır. Müslümanların, mustazafların sıkıntılarını ve sorunlarını dert edinmezsek peygamberin gerçek ümmeti olamayız." şeklinde konuştu
Program yapılan dua ile sona erdi.
Veysi Demir, Muhyeddin Beyca-İLKHA