Bölgenin tanımış âlimlerinden rahmetli mola Ahmedê Ğani El Koğinin oğlu, Alimler cemiyeti üyesi Mehdi Yalçın`ın düğününe katılan Alimler Birliği Başkanı Enver Kılıçaslan, burada yaptığı konuşmada, düğünlerin Müslümanların hayatındaki önemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Evliliğin Peygamberin sünneti olan İslimi bir şiar olduğunu belirten Enver Kılıçaslan, “ İslam kitaplarına göre kendine hakim olanlar için sünnettir, kendine hakim olamayanlar için ise evlilik farzdır. Peygamberimiz ‘Evlenin, çoğalın, Ahret gününde diğer ümmetlere nazaran sizinle iftihar edeyim.` diye buyuruyor. Evlenmemiz ve çoğalmamız Resulullah`ı sevindirecektir. Peygamberimiz 3 şeyi daha çok sevdiğini buyuyruyor: ‘Bunlardan birincisi güzel koku ikincisi evlilik, üçüncüsü de gözümün nuru namazdır.` İşte bu da gösteriyor ki Resulullah evliliğe çok önem vermiştir. Bizim evliliğimiz, düğünümüz Resulullah`ın razı olduğu bir evlilik olsun. İlerde doğacak çocukların salih evlatlar olması için, düğünümüzün de Resulullah`ın sünneti çerçevesi içinde yapılmalıdır.” dedi.
Son yıllarda Müslüman Kürt halkını İslam`dan uzaklaştırma çabalarından birinin de gayr-ı İslamî düğünler olduğunu vurgulayan Kılıçaslan, “Bugün içimize hayâsızlığı ve edepsizliği sokan ve bizi Peygamberimizin sünnetinden uzaklaştıran gayr-ı İslami düğünlerdir. Eskiden haya edep ve terbiye Kürt kadınlarının içinde olduğu kadar, hiçbir milletin kadınında bu kadar haya terbiye ve edep yoktu. İçimize düğünlerde kadın ve erkeklerin el ele vererek düğünlerde oynaması, beraberinde hayasızlığı ve ahlaksızlığı getirdi. Hayasız bir topluluk, beraberinde tüm pislikleri getiriyor. Bir bayanda haya olmazsa, o kadında İslam`dan hiçbir eser kalmaz. Bundan dolayı bizler Hz. Muhammed sünnetini muhafaza etmemiz için, bizim İslami Kürt kimliğimizi muhafaza etmemiz için, atalarımızdan ve alimlerimizden aldığımız o kültürümüzü muhafaza edelim, bırakmayalım. Bu düğünlerde olan Peygamberimizin sünneti bozulmasın ve düğünlerimizde kadın erkek birbirine karışmasın.“ şeklinde konuştu.
Kadının İslam`dan uzaklaşmasıyla hayasının da kaybolduğuna dikkat çeken Kılıçaslan, “6-7 Ekim olaylarında hayâsı kalmayan kadınları gördük, üzerimize saldırdılar, bizim arkadaşlarımız yakılırken zılgıt çektiler. Bunların zihniyeti Yahudi ve Hıristiyanların içindeki vahşileşen insanlardan bir farkları kalmamış. Bunlar komünist zihniyeti kabullenmişler. Biz Müslümanız Allah`a Kur`an`a ve Peygambere iman getirmişiz. Ahrette bize denilecek ki, ‘Ey insanlar ben sizi insan olarak yarattım. Kâinatı yarattım. Size Peygamber ve Kur`an`ı gönderdim. Size gönderdiğim Peygambere ve kurana itaat edin diye.‘ Bundan dolayı İslam`ın, İslamî terbiyenin ve İslam ahlakının içimizde silinmesine sebep olacak fitnelere dikkat ederek, bunun üzerinde durmamız gerekmektedir. Özelikle kadınlar, Yahudi, Hıristiyan ve dinsizler için en önemli bir silahtır. Bunlar sürekli kadınları kullanarak İslam`ı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Eğer dinimizin, örf ve adetlerimizin kuraları içimizden çıkartırsak, hayasızlık ve edepten mahrum kalırsak, bizler topluluk olarak yok olmaya mahkum olacağız ve başkaların esareti altında yaşamaya mahkum kalacağız. Bizi ayakta tutan dinimiz şerefimiz ve edebimizdir.” (İLKHA)