İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi ve Bursa İTÜ Mezunları Derneği işbirliği ile “Şantiyelerde Karşılaşılan Beton Çatlaklarının Sebepleri ve Çözümleri İle Kütle Betonları” konulu seminer düzenlendi. Seminere, İMO Bursa Şube Başkanı Basri Akyıldız, Bursa İTÜDER Yönetim Kurulu üyesi Servet Büyükpoyraz, Uludağ Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adem Doğangün, İMO Bursa Şubesi yönetim kurulu üyeleri ve inşaat mühendisleri katıldı.
İMO Konferans Salonunda düzenlenen, İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Doçent Doktor Hasan Yıldırım tarafından gerçekleştirilen seminerde betonarme yapılarda karşılaşılan çatlaklar, oluşma nedenleri ve onarılma yöntemleri anlatıldı. Doç. Dr. Yıldırım, betonarme yapılarda oluşan çatlakların, yanlış projelendirme veya projesi olmayan yapılarda oluşan yapısal çatlaklar ve uygulamadan meydana gelen çatlaklar olarak ikiye ayrıldığını söyledi.
“Beton dökümüne özen gösterilmezse çatlaklar oluşabilir”
Yanlış uygulamadan dolayı oluşmuş çatlakların taze beton veya sertleşmiş eski betonlarda da görülebildiğini kaydeden Doçent Doktor Yıldırım, “Sıcak ve rüzgarlı havalar, beton dökümü için uygun olmayan, istenmeyen bir durumdur. Beton dökümünde gerekli özen gösterilmezse taze betonda çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar betonun kalıba yerleştirilmesini izleyen ilk 30 dakika ile 5 saat arasında, döşeme gibi geniş yüzeye dökülen betonlarda görülür. Bu çatlaklar 10 santime erişen derinlikte ve birkaç santimetreden başlayarak iki metreye varan uzunluklarda olabilir. Oluşan çatlaklar betonun mekanik mukavemeti ve özellikle dayanıklılığı açısından zararlıdır. Taze beton çatlakları farklı oturmalardan veya plastik rötreden kaynaklanabilir” dedi.
“Sertleşmiş betonda önlem alınmalı”
Doçent Doktor Hasan Yıldırım, sertleşmiş beton çatlaklarının bir aylık veya çok uzun yıllar beklemiş betonlarda görülebildiğini kaydederek, çatlakların geniş yüzeyli betonlarda çok büyük derzsiz, anosuz veya büyük anolu beton dökümü, gecikmiş derz kesimi, kuruma rötresi, kimyasal etkilerden ve benzeri olaylardan oluşabildiğini dile getirdi. Başta çok küçük olan çatlakların daha sonra büyüdüğünü, ardından beton yüzeyinde kırılma, soyulma, dökülme ve patlamalar oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldırım, önlem alınmadığı takdirde, betonarme elemanların zamanla tamamen tahrip olabildiğinin altını çizdi.
“Onarılacak çatlaklar oluşumunu tamamlamalı”
Betonda alkali agrega reaksiyonu hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Yıldırım, çatlakların onarılmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Onarılacak çatlaklar oluşumunu tamamlamalı ve onarılabilecek durumda olmalı. Yapının çatlaklardan dolayı işlevini kaybetmemiş olması gerekir. Oturma ve plastik rötre çatlaklarının onarımında genişliklerine göre değişen yöntemler kullanılabilir. Çatlaklar, özellikle dış hava koşullarına açık taşıyıcı elemanların kısa zamanda güçlerini yitirmelerine yol açarlar.”
“Korozyon fazla ise güçlendirme ya da yenileme yapılmalı”
Deniz kenarlarındaki yapıların donatılarında korozyon az dahi olsa onarıma gidilmesi gerektiğini ifade eden Doçent Doktor Hasan Yıldırım, “Donatı korozyonu ve pas olan yerler, kumlama, tazyikli su veya fırça ile iyice temizlenerek epoksi bazlı harçlarla iyileştirilmeli. Korozyonu fazla olan yerlerde onarım yerine güçlendirme tercih edilmeli, yeterli değilse yapı yenilenmeli” ifadelerine yer verdi.
“Kütle betonda ani sıcaklık değişimlerine dikkat”
Kütle beton uygulamalarında da ani sıcaklık değişimlerine karşı betonu korumak gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Beton dizaynına, kalıp söküm zamanına, kür uygulamasına ve ısıyı korumaya dikkat edilmeli. Kütle betonlarda iç ve dış sıcaklık farklı olduğu için ani çatlamalar olabilir. İç ve dış sıcaklık farkının 20 derece olması gerekir. Sıcaklık stabil hale gelinceye kadar örtü veya kalıp kaldırılmamalı. Çimentolarda uçucu kül, tras, cüruf kullanılabilir. Blok arasında soğutma boşlukları ve soğutma tesisatı kullanılabilir. Taze beton kıvamı olabildiğince kuru olmalı, vibratörle yerleştirilmeli veya düşük su ve çimento oranı, düşük hidratasyon ısısı uygulanabilir” şeklinde konuştu. (İLKHA)