Birinci Dönem Sonu Basın Açıklaması adı altında bir basın açıklaması yayımlayan Eğitim Bir Sen Diyarbakır Şubesi Başkan Vekili Naif Keleş 2014-2015 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin, eğitim çalışanları, veli ve öğrenciler açısından sorunların en yüksek düzeyde devam ettiği bir dönem olarak kapandığına vurgu yaparak, çözümsüzlüklerin had safhada olduğunu ve yetkililerin günü kurtarma çabası içine girdiğini söyledi.
“Eğitimde ana unsur öğrencilerin sınıfta eğitilmesidir”
Öncelikle yeni okul sınıfları anlayışına sahip olunması gerektiğini ve MEB eğitiminde bazı değişiklerin yapılması için işin ilk yeri olan sınıf ortamından başlanması gerektiğini söyleyen Keleş, eğitimde ana unsurun öğrencilerin sınıfta eğitilmesi olduğunu söyledi.
Keleş, “Donatım, teknoloji ve derslik eksikliği halihazırda devam etmektedir. En kısa zamanda bu sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir.” dedi.
“ Doğru bir matematik müfredatı getirilmelidir”
Yaklaşık 30 milyon öğrencinin olduğu Türkiye’de tek merkezden ve tekçi bir anlayışla matematik dersinin icra edildiğini ve bu durumunda başarı sağlayamadığını belirten Keleş, “Artık merkezi düşünceden, bölgesel bir anlayıştan ziyade doğru bir müfredatın tasarlanması matematik başarısı üzerinde olumlu olacaktır. Müfredat öğretmenin istediği konu sıralamasına göre ve uygulama eksenli bir program gerçekleşirse daha verimli olacaktır. Gerekirse, bazı meslek gruplarıyla birlikte öğretilecek ortam sağlanmalıdır. Mesela marangozlukla matematik, demircilikle matematik veya mermercilikle matematik müfredatları olmalı ve Büyükşehirlerde Matematik Liseleri açılmalıdır.” önerilerinde bulundu.
“ Eğitime katkı sağlayacak İlçe Müdürleri atanmalıdır”
Bir takım siyasetçilerin Ulusal Eğitime el attığı ve bunun sonucu olarak ehil ve liyakat sahibi olmayan onlarca İlçe Milli Eğitim Müdürü atamalarının yaşandığına değinen Keleş, bu atamaların tamamının siyaset endeksli olduğunu ve bu atamaların birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi.
“Okul kantinlerinde gazete istiyoruz”
Gazetenin insanın gündelik hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirilmesi gerektiğini söyleyen Keleş, gazete okumanın günümüzde neredeyse okuryazar olmakla eşdeğer tutulduğunu söyledi.
Keleş, “Bireyin yaşam boyu öğrenen bir kişi olabilmesi için okuma eylemini kendinde ömür boyu düzenli olarak yaşatması gerekmektedir. Okuma alışkanlığının da ilerleyen yaşlarda kalıcı olabilmesi için erken yaşlarda gazete okuma alışkanlığının kazanılması önemlidir. Bu anlamda bütün okul kantinlerine gazete bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.” dedi.
“Öğretmene karşı şiddet önlenmelidir”
Öğretmenlere uygulanan şiddetin temelinde öğretmene olan saygı ve sevginin azalması olduğunu ve bu konuda yetkililerle beraber velilerin ve eğitim kurumlarının daha hassas olması gerektiğini söyleyen Keleş, “Herkes şunu bilmelidir ki öğretmen asla sahipsiz değildir. Bütün gücümüzle arkadaşlarımızın yanında olacak ve arkadaşlarımızın uğradığı şiddetin takipçisi olacağız. Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'yı şiddet olaylarına karşı sessiz kalmamaya, öğretmenlerinin yanında olduğunu göstermeye davet ediyor ve yasal güvence istiyoruz.” dedi.
“Adaletten uzak ek ders esasları değiştirilmelidir”
Ek ders esaslarında dengesizlik ve mağduriyetlere sebebiyet veren hükümler olduğunu ve 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esaslarının aradan geçen sekiz yıla rağmen halen uygulanmadığını söyleyen Keleş, “Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak metin mutlaka dikkate alınmalı, gerekli değişiklikler bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücretleri ve nöbetler için ödenmeyen ek ders ücretleri gibi önemli sorunlar mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Eğitimde tahsildarlık dönemi bitirilmelidir”
Zaruri giderler dâhil ücretli personel gibi kaçınılmaz masrafların okul aile birliği bütçesinden karşılandığını belirten Keleş, bu durumdan dolayı okul yönetiminin ile öğrenci ve veli arasında, sorunların oluştuğuna dikkat çekti.
Keleş, “Okulların mali sorunları yük olmaktan çıkarılmalı ve eğitim yöneticilerinin asli işlerine yoğunlaşması sağlanarak eğitim liderliği yapmalarına fırsat verilmelidir. Bu nedenle, eğitim kurumlarında öğrenci başına bütçe uygulaması kaçınılmaz olmuştur. Okullarda tahsildarlık dönemi artık tarih olmalıdır.” teklifinde bulundu.
“Karma Eğitim mecburiyetine son verilmelidir”
1927 yılında Ortaöğretim Dairesi’nin eğitimin karma olması yönündeki teklifine o zaman dahi Talim ve Terbiye Dairesi tarafından karşı çıkıldığını ve buna rağmen Maarif Vekili Mustafa Necati tarafından bu projenin hayata geçirildiğini belirten Keleş, bu uygulamanın 28 Şubat’ta kalıcı hale getirildiğini söyledi.
Keleş, “Milli Eğitim Kanunu’nda değişiklik yapılan karma eğitim mecburiyetine son verilmelidir. 1999’da Milli Eğitim Kanunu’nun 15. maddesini ‘Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ şeklinde değiştirenler, özel eğitim kurumlarını ve dershaneleri dahi kapsayacak şekilde dayatmanın sınırlarını genişleterek Avrupa’da ’Yüzyılın Pedagojik Yanlışı’ diye adlandırılan, bilimsel verilerin iddiaları doğruladığı bir yanlışa herkesi mahkûm etmiştir. Devletin görevi, insanlara dayatma yapmak değil, demokratik haklarını tanımaktır. Bakanlığın bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Kamuda kılık kıyafet serbestliği”
Kamu personeline yönelik kılık ve kıyafet yönetmeliğinin 1982 darbe döneminin bir yansıması olduğunu ve bu durumun bir an önce değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Keleş, çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabı topuk boyu, pantolonunun kumaşı, kazağının yakası gibi birçok gereksiz ve gülünç ayrıntıları içeren ucube yönetmeliklerin artık tarihin çöplüğüne atılması gerektiğini söyledi.
“Alo 147 hattı derhal kapatılmalıdır”
Bazı öğrencilerin ve velilerinin okullarda disiplin namına bir şey bırakmadıklarına ve böylesi durumlarda gündeme getirilen maksatlı şikâyetlerin eğitimcilerin azim ve şevkini kırdığına vurgu yapan Keleş, bu durumların okul yönetimlerini gereksiz meşguliyetlerin içerisine soktuğunu söyleyerek şikâyet hattı olan Alo 147 Hattının kapatılması gerektiğini belirtti.
Müfredat ve Ders Kitapları Baştan Sona Yeniden Gözden Geçirilmelidir
Yenilenen sisteme göre müfredat ve ders kitaplarının da yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Keleş, müfredatın değerler/şahsiyet eğitimini esas alan bir içerik doğrultusunda düzenlenmesinin daha verimli olacağını söyledi. – İLHKA