Kahramanmaraş`ın Çağlayancerit ilçesinde, Çağlayan Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Çağlayan-Der) tarafından "İslam Kardeşliği ve Kardeşlik Bilinci" konulu konferans düzenlendi. Programa konuşmacı olarak katılan Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmed Göktaş, inananların birbirlerini sevmek mecburiyetinde olduklarını, birbirlerine karşı kin beslemesinin ise çok tehlikeli bir durum olduğunu ifade etti.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda ilk olarak kürsüye gelen Çağlayancerit İlçe Müftüsü Adem Bozkurt, İslam`da kardeşliğin önemine değindi. Müslümanların kardeş olduğunu belirten Bozkurt, “Allah (cc) İslam`da kardeşliğe büyük önem vermiştir. Kur`an`da medeniyetin en önemli prensiplerinden biri olan kardeşliğe Hucurat süresinde değinilmiştir. Bu sure, uhuvvet temelli bir suredir. Allah katında en değerli olanlar, Allah için birbirlerini sevenlerdir.” ifadelerini kullandı.

“Birbirimizi sevmeden cennete giremeyiz”

Müslümanların birbirlerini sevmek mecburiyetinde olduklarını belirten Göktaş, “Bazen birbirimizi sevip sevmediğimizi analiz etmemiz lazım. Çünkü Müslümanların birbirini sevmemesi birbirlerine karşı kin beslemesi çok tehlikeli bir durumdur. Bizler birbirimizi sevmeden cennete giremeyiz. Kendimiz için üzüldüğümüz bir kötü duruma kardeşimiz için üzülüyor muyuz, üzülmüyor muyuz? Yada kardeşimiz bir güzellik elde ettiğinde seviniyor muyuz, sevinmiyor muyuz? Eğer kardeşimizin sıkıntını kendi sıkıntımız, sevincini kendi sevincimiz olarak kabul edersek o zaman tam manada kardeşliği tesis etmiş oluruz.” dedi.

“Hiç kimse kendi ırkından dolayı övünmesin!”

Dünyada en büyük toplumsal tehlikenin ırkçılık tehlikesi olduğunu vurgulayan Göktaş, “Hep duyarız; insanların bir dünya malı için birbirlerine küstüğünü, kavga ettiğini. Niye? Çünkü kalbe dünya muhabbeti yerleşmiş. Allah, bazen kardeşlik noktasında insanları imtihan eder. Acaba adaleti sağlayacak mıyız, yoksa bir adaletsizlik gördüğümüzde akrabalarımız ve yakınlarımız diye adaletsizlik mi yapacağız? Eğer Allah için adaleti ayakta tutarsak ne ala, yok bizim yakınımız diye adaletsizlik yaparsak imtihanı kaybederiz. Bizi kardeş olmaktan alıkoyan diğer bir etken ise ırkçılıktır, kendini beğenmedir. Dünyada en büyük toplumsal tehlike ırkçılık tehlikesidir. Hiç kimse kendi ırkından dolayı övünmesin. Yoksa Allah`ı gazaba getiririz.” diyerek uyarıda bulundu.

“Eğer atası ile kurtulacak biri olsaydı Hz. Nuh`un oğlu kurtulurdu”

Göktaş, “Eğer atalarından dolayı övünmesi gereken bir millet olsaydı bu İsrailoğulları olurdu. Çünkü İsrailoğullarına birçok Peygamber gönderilmiştir. Peki, ne oldu? İsrailoğulları kendi Peygamberlerine bile inanmadılar. Hatta kendi Peygamberlerini katlettiler. Şimdi kurtardı mı, İsrailoğullarını soyları, şerefli bir soy olması veya birçok Peygamberin onların milletinden olması? Bundan dolayı kimse kendi ırkı, dili ve ataları ile övünmesin. İşte bugün Ortadoğu`daki bela da bu beladır. İnsanların kendi ırkı ile övünmeleridir. Atanı, ırkını bırak, sen kendine bak, Allah için ne yaptın, sen buna bak. Eğer atası ile kurtulacak biri olsaydı Hz. Nuh`un oğlu kurtulurdu.” hatırlatmasında bulundu.

Peygamberimize tabi olanların yeryüzünün en şerefli insanlar olduklarını dile getiren Göktaş, “Dikkat edin Kur`an-ı Kerimde 3 kişinin ismi geçer. Peygamberimizin ismi geçer. Ona tabi olanlar yeryüzünün en şerefli insanları oldular. Bunlardan birisi Hz. Zeyd (ra) bu sahabe önceleri Mekke`de adam yerine koyulmayan biri idi. Ama Allah, kendisine hakkı ile kulluk ettiği için Hz Zeyd (ra) ismini kıyamete kadar okunsun diye ve örnek alınsın diye Kur`an-ı Kerimde andı. Bir diğer isim ise Ebu Leheb idi. Hatta Allah onun hakkında bir süre indirdi. Ne dedi surede? Ebu Leheb`in cehennemlik olduğunu bildirdi. Üstelik Peygamberimizin amcası olduğu halde Allah`a asi ve düşman olduğu için ebediyen cehennemlik oldu. İşte hiç kimse kendi atası ile övünmesin. Kişiyi, Peygamberin amcası olması bile kurtarmıyor. Önemli olan Allah`a hakkıyla kulluk etmektir.” ifadelerini kullandı.

Allah`ı, Resulünü ve Müslümanları kendimize dost edinmemiz gerektiğini belirten Göktaş, “Allah için birbirimizle kardeş olduğumuz ne zaman belli olur biliyor musunuz? Eğer kendi dışımızdaki bir vakfın ve cemaatin ferdini seviyorsak o zaman belli olur. Allah için Müslümanları sevelim. Müslümanlarla bir araya gelelim. Eğer Allah ve Resulünün sevdiklerini sever, sevmediklerini sevmezsek o zaman kardeşliği sağlarız. Eğer bu ölçüde hareket edersek Allah bizi kendisine dost edinir.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından program, Grup İnzar`ın seslendirdiği ilahi ve ezgilerle devam etti, dua ile sona erdi.

(İbrahim Koçyiğit-İLKHA)